Aslında 10 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanan 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilâtı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin sözkonusu maddelerinin Anayasaya aykırılığı gerekçesiyle iptali “otoriter rejim”in karakterini ortaya koyuyor.

Cumhurbaşkanının anayasa güvencesindeki temel haklara ilişkin düzenleme yapma yetkisinin olmadığı açıklaması, saray danışmanlarının ifadesiyle “tek kişilik hükûmet”in kararnâmesinin demokrasi ve hukuku askıya aldığını bir defa daha tescilliyor.

Zira iptal edilen düzenlemeler arasında “Cumhurbaşkanlığına personel ataması”, “maaşlarının düzenlenmesi” benzeri hususların yanısıra “hâkim ve savcıların Cumhurbaşkanlığınca görevlendirilmesi, üst kademe yöneticileri hakkında bilgi toplanması ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına belediyelere ait yetkilerin verilmesi de bulunuyor.

YOLSUZLUKLAR MECLİS DENETİMİNDEN KAÇIRILDI...

Esasen, “tek imzalı” kararnamelerle parlamenter sistemi tasfiye ile hukuk devletinin temel vasfı olan “kuvvetler ayrılığı”nın ortadan kaldırılmasıyla Meclis’in yasama ve denetim işlevini ortadan kaldıran “tek kişilik otoriter yönetim”in demokrasi ve hukuk dışı karakterini ifşa ediyor.

AYM, mevzubahis hususların “kanun”la düzenlenmesi gerektiğini belirtiyor; ancak OHAL KHK’leriyle imzasız sahte ihbarlara, hukukta hiçbir kıymeti olmayan istihbarat jurnalleriyle sorgusuz-sualsiz yargısız infazla yüz binlerce kamu görevlisinin ihracında ve on binlerce vatandaşın yıllarca iddianâmesi olmadan yargısız infazla tutuklanmasında açığa çıktığı haliyle Anayasada teminat altına alınan temel hak ve hürriyetlerin gasbı dayatılıyor.

AKP iktidarında, özellikle “tek kişilik rejim”de başta depreme karşı önlem alınması, deprem toplanma alanlarında rant için gökdelenlerin, kulelerin dikilmesi başta olmak üzere, çoğu iktidardakilerin ya da yakınlarının karıştığı yolsuzluk, rüşvet çarkı, kamu malının yandaşlara peşkeşi, hak gaspları, kayırma, “çete, mafya-siyaset ilişkileri”ne dair muhalefetin Meclis’e verdiği bütün araştırma ve soruşturma önergeleri iktidar partilerince reddedildi.

Daha da vahimi, KHK paravanında Meclis’in yasama yetkisi gasbedilip anayasal temel hak ve hürriyetler ihlâl edilirken denetim işlevi tümüyle ortadan kaldırıldı.

“15 TEMMUZ RAPORU” DA KAYBEDİLDİ!

Bu sâikle TBMM’de kurulan ‘Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı ve dönemin Meclis Başkanı’nın âlây-ı vâlâ ile kameraların önünde basına tanıttığı 15 Temmuz 2016 gecesine dair rapor neredeyse “böyle bir rapor yok” diye iktidardakilerce ortadan kaybedildi.

Bazı bakan çocuklarının isimlerinin geçtiği 17-25 Aralık rüşvet soruşturmasından her deprem sonrası toplanan yüzlerce milyar deprem paralarının akıbetine, en son 6 Şubat depreminin akabinde Cumhurbaşkanı’nın 213 televizyon ve 562 radyoda yapılan “bağış şov”da söz verilen -31 milyarı hâlen yatırılmayan- 115 milyar paranın kimlere, nerelere, nasıl harcanmasına, 301 madencinin can verdiği Soma faciasından maden ocaklarında ve artan diğer iş kazalarındaki ölümlerin sorumlularının bulunmasına, “kara para’ aklanması, vergi kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti ve kaçakçılığı suçlarına dair muhalefetin verdiği araştırma ve soruşturma önergeleri de kabul edilmedi.

Bu bakımdan, 31 Mart mahalli seçimleri, Türkiye’nin “tepeden inme tâlimatlar”la, “tek imzalı” kararnâmelerle millet irâdesini gasbeden “tek kişilik rejim”in tasfiyesi için önemli fırsat. Bu fırsat mutlaka değerlendirilmeli…

QOSHE - “Tek kişilik rejim”in millet irâdesini gasbı - Cevher İlhan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Tek kişilik rejim”in millet irâdesini gasbı

10 8
05.03.2024

Aslında 10 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanan 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilâtı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin sözkonusu maddelerinin Anayasaya aykırılığı gerekçesiyle iptali “otoriter rejim”in karakterini ortaya koyuyor.

Cumhurbaşkanının anayasa güvencesindeki temel haklara ilişkin düzenleme yapma yetkisinin olmadığı açıklaması, saray danışmanlarının ifadesiyle “tek kişilik hükûmet”in kararnâmesinin demokrasi ve hukuku askıya aldığını bir defa daha tescilliyor.

Zira iptal edilen düzenlemeler arasında “Cumhurbaşkanlığına personel ataması”, “maaşlarının düzenlenmesi” benzeri hususların yanısıra “hâkim ve savcıların Cumhurbaşkanlığınca görevlendirilmesi, üst kademe yöneticileri hakkında bilgi toplanması ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına belediyelere ait yetkilerin verilmesi de bulunuyor.

YOLSUZLUKLAR MECLİS DENETİMİNDEN KAÇIRILDI...

Esasen, “tek imzalı” kararnamelerle parlamenter sistemi tasfiye ile hukuk devletinin temel vasfı olan “kuvvetler ayrılığı”nın ortadan kaldırılmasıyla Meclis’in yasama ve denetim işlevini ortadan kaldıran “tek kişilik otoriter yönetim”in demokrasi ve hukuk dışı........

© Yeni Asya


Get it on Google Play