Deprem bölgesinde “tâlimat bekliyoruz” diye bekletilen gönüllü gruplarının, madencilerin bölgeye intikaline, iş makinelerinin müdahalesine ancak üçüncü günde müsaade edildi. Günlerce telefonlar çalışmadı, internet kesildi ve yavaşlatıldı; enkaz altında çığlık çığlığa yardım isteyen binlerce vatandaşın can vermesine bigâne kalındı…

Hâlâ on binlerce binanın enkazı kaldırılmış değil; hâlâ bazı mahallerde temiz suya ulaşılamıyor, hâlâ elektrik kesintileri devam ediyor. Barınma hizmetleri yeterince götürülemediğinden depremzedelerin önemli bir kısmı banyosu, tuvaleti, ısıtması olmayan çadırlarda, konteynırlarda kalmak zorunda bırakılmış.

Ve iktidardakilerin bütün milletin önünde verdikleri vaadlerin akıbeti tartışılıyor…

ÂFETTE SİYASET PROPAGANDASI

Vahim olan, felâkette iktidar mensuplarının bölgeye gidişleri detayına kadar defalarca propaganda edilirken, muhalefet temsilcilerinin, belediye başkanlarının ziyaretlerinin, “tâziye ve teselli”lerinin, “birlik ve beraberlik mesajları”nın bir dizi çarpıtma ile üstünün örtülmesi.

Özellikle muhalefet belediyelerinin, sivil toplumun kurduğu seyyar mutfaklar, sahra hastaneleri, çadır ve konteynır mahalleleri, TIR’lar dolusu gıda, giyecek, ilâç, battaniye, temizlik malzemesi, ısıtıcı benzeri yardımları inadına engellenmek istendi; başarılamayınca da basit partizanlıklarla karartılarak bilinmemesine çalışıldı

Görünen o ki “iktidar cephesi”nce bir sene önce felâketin ortasında kamuoyunun yanıltılmaya yeltenilmesinde olduğu gibi, yine mahalli seçimler öncesi iktidar mihraklarınca “âfette siyaset”e tevessül ediliyor. Siyasi katakullilerle ifşa olan fiyaskonun karambola getirilmesi uğruna yeniden karartma, tezgâh ve siyasi saptırmalara başvuruluyor.

“ELİ KOLU BAĞLI BELEDİYELER” ŞANTAJI

Genel seçimlere giderken vatandaşlara “biz gidersek evler, binalar yapılmayacak, açıkta kalacaksınız!” telkiniyle âfet bölgesinde “seçim kampanyası” yürüten partili Cumhurbaşkanı’nın en son Hatay’da halka açık açık “Bir şehirde merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse o şehre hizmet gelmez; Hatay’a geldi mi? Hatay’ın hali ortada!” diye sormasında açığa çıktığı gibi “belediyeyi bize vermezseniz bir yıldır görüldüğü gibi bundan sonra da buraya hizmetler gelmez” şantajı savruluyor.

Gerçi depremde büyük yıkımın olduğu Hatay’ın yanısıra başta Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya illeri ile ilçelerine de hâlâ yeterince hizmet götürülmüş değil. Bu yüzden, bir defa daha “eli kolu bağlı” belediyeler” algısıyla vatandaşlar tehdit ediliyor.

Belli ki mahalli seçim sürecinde yine gözdağı veriliyor, şantajlar savruluyor.

Kısacası, enkaz altında kalan “tek kişilik otoriter rejim”in depremde çöküşü her yönüyle tescillenirken, tam bir “zâlim siyaset” güdülüyor.

QOSHE - Depremde “zâlim siyaset” - Cevher İlhan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Depremde “zâlim siyaset”

8 1
06.02.2024

Deprem bölgesinde “tâlimat bekliyoruz” diye bekletilen gönüllü gruplarının, madencilerin bölgeye intikaline, iş makinelerinin müdahalesine ancak üçüncü günde müsaade edildi. Günlerce telefonlar çalışmadı, internet kesildi ve yavaşlatıldı; enkaz altında çığlık çığlığa yardım isteyen binlerce vatandaşın can vermesine bigâne kalındı…

Hâlâ on binlerce binanın enkazı kaldırılmış değil; hâlâ bazı mahallerde temiz suya ulaşılamıyor, hâlâ elektrik kesintileri devam ediyor. Barınma hizmetleri yeterince götürülemediğinden depremzedelerin önemli bir kısmı banyosu, tuvaleti, ısıtması olmayan çadırlarda, konteynırlarda kalmak zorunda bırakılmış.

Ve iktidardakilerin bütün milletin önünde verdikleri vaadlerin akıbeti tartışılıyor…

ÂFETTE SİYASET PROPAGANDASI

Vahim olan, felâkette iktidar mensuplarının bölgeye gidişleri detayına kadar defalarca propaganda edilirken, muhalefet temsilcilerinin, belediye........

© Yeni Asya


Get it on Google Play