Bunların başında Cumhurbaşkanı’nın “Hiç kimseyi hiçbir zaman ötekileştirmedik. Hiçbir şehrimizi, insanımızı dışlamadık” sözleriyle “her yere eşit hizmet götürdükleri” iddiası geliyor.

Oysa herkes biliyor ki, seçildiklerinden beri başta İstanbul ve Ankara olmak üzere “millet ittifakı” belediyelerinin hizmetleri hep siyasi iktidarca engellendi. Yüzlerce kilometrelik metro inşaatlarından otobüs alımlarına önemli projeler bizzat Cumhurbaşkanı’nın “tek imzası”na takıldı. Kredisi hazırlanmış yatırımlara Bakanlıkça yol verilmedi, verilmiyor.

Salgında ve depremde âfetzedelere yaptıkları yardımların önü kesilmek istendi, hesaplarına el konuldu, paraları bloke edildi. Yardım TIR’ları deprem illerine, ilçelerine sokulmadı, kurdukları çadır-konteynır kentler kaldırılmaya yeltenildi, aş evleri kapatıldı.

Nitekim Cumhurbaşkanı, “oy olmazsa hizmet de yok” diyor; ve her gittiği yerde açık açık vatandaşlara “tehditli şantajlar” savuruyor…

BAŞKA PARTİNİN KAYGISINA DÜŞME TELÂŞI…

Seçim sürecinin çarpıklıklarından biri de Cumhurbaşkanı’nın daha evvel yıllarca halkın önünde “Onlara rağmen inadına yapacağız!” restlerine karşı, aralarında Katar Emiri’nin annesinin de olduğu Körfez ülkeleri zenginlerine parsel parsel arazinin peşkeş çekildiği, hâlen satışların el altından sürdüğü Kanal İstanbul’dan tek kelime bahsedilmemesi.

“Tepeden tâlimat”lı iktidar partisi İstanbul Belediye Başkanı adayının da her defasında “halkın gündeminde olmayan bizim de gündemimizde yok” diye kaçınması; konuyu soranlara sinirlenip provoke etmekle itham etmesi.

Bir diğer çarpıklık, AKP’nin İstanbul İl Başkanı’nın, “DEM sahada görünmüyor” diye sorgulaması. Bu partinin oylarını yüzde 8’e ve da üstüne çıkarmasını gerektiğini söyleyip tahrikte bulunması.

Belli ki Saray’ın özel anketlerinde AKP oylarında devam eden düşüşle başta İstanbul ve Ankara olmak üzere iktidar partisi adayları zorda.

SEÇİMİ KAZANMAK “GAZZE’YE YARDIM ŞARTI” İMİŞ!

Ancak en vahim çarpıklık, çoğu çocuk, kadın, yaşlı 30 bin Filistinliyi hunharca katleden İsrail’in katlettiklerinin defnedildiği mezarlıkları bombaladığı zulmün iyice küstahlaşıp vahşileştiği, Gazze’ye giden binlerce TIR ve kamyon dolusu yardım konvoylarının sınırda bekletildiği ve bombardıman altındaki Gazzeli çocukların açlıktan öldüğü sırada AKP İstanbul adayının tıpkı geçen seçimde bir iktidar partisi adayının “Esenyurt düşerse Kudüs düşer!” şantajına benzer şekilde “Biz kazanırsak Gazze’deki çocuklar sevinecek!” abesliğini ve ayıbını sergilemesi. İşgal ve zulüm altındaki Filistinlilere yardım için “seçilme”yi şartını koşması...

Halbuki zaten iktidarlar; Gazzeli çocuklara yardım için seçimi beklemelerine, belediyeyi kazanmalarına gerek yok. İsrail’e beş yüz gemi dolusu silâh yapımında kullanılan demir çelikten silâh aksam ve parçalarına, Gazeli çocukları katleden İsrail tanklarının yakıtından gıda, sebze-meyveye lojistik desteğin kesilmesi için “seçilme”leri mi gerekiyor?

Belli ki, söyleyecekleri sözleri kalmadığından, Gazze’deki soykırımı da istismarla oya tahvil etme peşindeler.

QOSHE - Seçim süreci çarpıklıkları - Cevher İlhan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Seçim süreci çarpıklıkları

3 0
08.03.2024

Bunların başında Cumhurbaşkanı’nın “Hiç kimseyi hiçbir zaman ötekileştirmedik. Hiçbir şehrimizi, insanımızı dışlamadık” sözleriyle “her yere eşit hizmet götürdükleri” iddiası geliyor.

Oysa herkes biliyor ki, seçildiklerinden beri başta İstanbul ve Ankara olmak üzere “millet ittifakı” belediyelerinin hizmetleri hep siyasi iktidarca engellendi. Yüzlerce kilometrelik metro inşaatlarından otobüs alımlarına önemli projeler bizzat Cumhurbaşkanı’nın “tek imzası”na takıldı. Kredisi hazırlanmış yatırımlara Bakanlıkça yol verilmedi, verilmiyor.

Salgında ve depremde âfetzedelere yaptıkları yardımların önü kesilmek istendi, hesaplarına el konuldu, paraları bloke edildi. Yardım TIR’ları deprem illerine, ilçelerine sokulmadı, kurdukları çadır-konteynır kentler kaldırılmaya yeltenildi, aş evleri kapatıldı.

Nitekim Cumhurbaşkanı, “oy olmazsa hizmet de yok” diyor; ve her gittiği yerde açık açık vatandaşlara “tehditli şantajlar” savuruyor…

BAŞKA PARTİNİN KAYGISINA DÜŞME TELÂŞI…

Seçim sürecinin........

© Yeni Asya


Get it on Google Play