İktidar partisi adayları, partilerinin emeklilere desteği için kendilerine oy verilmesini şart koşuyor.

En çarpıcısı iktidardakilerin Gazze’ye yardımı da seçimi kazanmalarına bağlamaları. Açlıktan ölen çocuklara, mazlumlara âcilen yapılması gereken yardımı haftalar sonraki seçime bağlayan iktidar adaylarının yirmi iki yıldır zaten iktidarda olduklarına bakmadan “biz gelince ekonomik sıkıntılar son bulacak” vaadlerinde bulunmaları.

“ŞOVLAR” ÇOK GEÇMEDEN SÖNÜYOR…

Vahamet, “tek kişilik otoriter rejim”de bütün bakanların, bürokrasinin, mülki âmirlerin, memurların “seçim çalışmaları”nda devreye sokulmasıyla devam ediyor. On denli ki İstanbul’da iktidar partisi adayına destek için on yedi bakan sahada siyaset yapıyor. Cumhurbaşkanlığı parti genel merkezi, kamu kurumları iktidar partisi teşkilâtları gibi parti siyasetinde istimal ediliyor.

Bu arada çoğu valiler, kaymakamlar il ve ilçe başkanı; rektörler, üniversite yöneticileri partili gibi doğrudan iktidar partisi propagandasında koşturu(lu)rken, devletin uçaklarının - araçlarının partinin “seçim otobüsü” gibi tepe tepe suiistimali artık kanıksanır hale gelmiş.

Bu arada iktidardakiler en üst düzeyde bir dizi politik atraksiyonla arabadan ambulansa, buzdolabından bardağa herşeyin AKP iktidarında üretildiğini iddia ettiler. Otuz, kırk, elli sene önce inşa dilen fabrikaların, havaalanlarının, üniversitelerin kendi dönemlerinde yapıldığını söylediler.

Bilindiği gibi son yıllarda özellikle “uzayın fethi, uzay limanı kurulması” ve “2023’te Ay’a sert, 2028’de yumuşak iniş” propagandaları yapıldı. Sonunda bir vatandaşın 55 milyon dolarlık biletle, toplam 70 milyon dolar masrafla başkasının uzay aracıyla bir başka ülkedeki üsten uzaya gönderilmesiyle yetinildi.

Bizzat Cumhurbaşkanı tumturaklı nutuklarla “2053,” hatta “2071 vizyonu”ndan söz ederken, motoru, bataryası, entegrasyonu, mekanik aksamı, tasarımı ithal edilen “toplama otomobil” “yerli-milli otomobil” olarak lanse edildi; seri üretimi olmayan motoru ithal uçak için “yerli ve millî uçağımız göklerde!” şovu birkaç gün sürdü. “Yerli tank”, “maket uçak” söylemleri de çok geçmeden söndü.

REZERV MİKTARI AÇIKLANMIYOR

Ve Bakanlıkça parsel parsel yabancılara arazisi satılan “Kanal İstanbul” türü uçuk projelerin toplumda mâkes bulmaması üzerine “gündemimizde yok” diye geçiştirilmesinde açığa çıktığı gibi bütün bu yakıştırmalar tutmayınca yeniden “Karadeniz”de gaz!”, “Gabar’da petrol fışkırdı!” müjdelerine dönüldü. Türkiye neredeyse “dünyanın bir numaralı doğalgaz ve petrol üreticisi” olarak sunuluyor. Ne var ki sözkonusu müjdelerde “rezerv miktarı” verilmeyerek tam bir dezenformasyona başvuruluyor.

Oysa Cumhurbaşkanı’nın 710 milyar metreküp olarak açıkladığı Karadeniz’deki doğalgaz rezervinin, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) resmi verilerine göre ispatlanmış, muhtemel ve mümkün doğalgaz rezervi toplamının 26 milyar 641 milyon 505 bin 506 metreküp olduğu konunun uzmanlarınca belirtiliyor.

Keza Şırnak’ta “seçim müjdesi” olarak duyurulan ve halen günlük 37 bin varil olup bir ay sonra 40 bine ulaşacağı ve hedefin 100 bin varil olduğu söylenen “Gabar’da petrol”un rezervinin ne kadar olduğu ve ne zaman bu “hedef”e varılacağı bilinmiyor.

QOSHE - Yeniden “gaz ve petrol müjdeleri” - Cevher İlhan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yeniden “gaz ve petrol müjdeleri”

5 1
15.03.2024

İktidar partisi adayları, partilerinin emeklilere desteği için kendilerine oy verilmesini şart koşuyor.

En çarpıcısı iktidardakilerin Gazze’ye yardımı da seçimi kazanmalarına bağlamaları. Açlıktan ölen çocuklara, mazlumlara âcilen yapılması gereken yardımı haftalar sonraki seçime bağlayan iktidar adaylarının yirmi iki yıldır zaten iktidarda olduklarına bakmadan “biz gelince ekonomik sıkıntılar son bulacak” vaadlerinde bulunmaları.

“ŞOVLAR” ÇOK GEÇMEDEN SÖNÜYOR…

Vahamet, “tek kişilik otoriter rejim”de bütün bakanların, bürokrasinin, mülki âmirlerin, memurların “seçim çalışmaları”nda devreye sokulmasıyla devam ediyor. On denli ki İstanbul’da iktidar partisi adayına destek için on yedi bakan sahada siyaset yapıyor. Cumhurbaşkanlığı parti genel merkezi, kamu kurumları iktidar partisi teşkilâtları gibi parti siyasetinde istimal ediliyor.

Bu arada çoğu valiler, kaymakamlar il ve ilçe başkanı; rektörler, üniversite yöneticileri partili gibi doğrudan iktidar partisi propagandasında koşturu(lu)rken, devletin uçaklarının - araçlarının partinin “seçim otobüsü”........

© Yeni Asya


Get it on Google Play