Bizzat Cumhurbaşkanının itirafıyla “montaj”lı sahte videolarla hedef yapılan “millet ittifakı” Cumhurbaşkanı adayının “Kandildeki terörist elebaşlarca desteklendiği” dezanformasyonlu algı operasyonları artık kâr etmiyor. Ve “beka” söylemiyle kendilerini “yerli-millî”, bütün muhalefeti “teröre destek, hainlik” ve “gayr-ı millîlik”le itham eden asparagaslar da artık millet nezdinde mâkes bulmuyor.

Kısacası bütün istismarlar bumerang gibi kendilerine döndüğünden, ekonomiden dış politikaya her alandaki çöküşte sıkışan iktidardakiler yeniden dini siyasete âlete yelteniyor.

“RAMAZAN’DA PARTİ İÇİN KOŞTURUN”

Bilindiği gibi önceki seçimlerde de camilerde “seçim konuşmaları” yapılmış; İslâm tarihinde ilk kez “dinin siyasallaştırıldığı” Emeviler devrinde Hulefa-i Râşidinin hutbelerde tezyifi gibi camiler, minberler, mihraplar “siyasi propaganda aracı” haline getirilmişti.

Cami avlularında “Tayyibim” ilâhileri” söylenmiş, broşür dağıtılmış; “Erdoğan için her gün iki rekât şükür namazı kılmamız lazım”, AKP’nin seçim kazanması göklerden inen bir karardır”, “Erdoğan’ın sünneti”, “Erdoğan’a oy vermek İslâm’ın gereği”, “Ona dokunmak bile ibadettir”, “vereceğiniz destek yarın ruz-i mahşerde sizin berat belgeniz olacak” garabetleriyle dini değerler ve mukaddesler hoyratça istismar ve istimal edilmişti.

Bu yüzden Cumhurbaşkanı Erzurum’da “Mülk-i İslam’ın kilidi Erzurum’u Mevla’ya emânet eden Alvarlı Efe Hazretleri”nden bahsedip “başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazanı şerifin ve mübarek günlerin değerlendirmesine, mânevi kazanımları”na “parti için koşturma”yı ekliyor. “Ak Parti ve ‘cumhur ittifakı’ bu milletin kökü Peygamber Efendimize ve milletimizin binlerce yıllık tarihine uzanan bir medeniyet davasının bugünkü temsilcileridir” diye partiyle ortağı partilerin “büyük dini mirası” üstlendiğini söylüyor. Bu arada cami hoparlörlerinden iktidar adaylarının propagandası yapılıyor.

“DÜŞMANLAŞTIRAN” TAHKİRLERİN SAVRULMASI…

Görünen o ki son kertede ortak değer olan dini inhisarla partisinin ve siyasetinin tekeline alan, sırf adaylarını desteklemediği için -her ne kadar “gömlek değiştirse” de- kendisinin içinden çıktığı bir partinin yöneticilerini çıkarları uğruna her şeyi mübah sayan çıkarcı “zübük”, hilekâr tezyifiyle “ip cambazı” diye karalıyor.

Tıpkı daha önce topyekûn muhalefete “illet”, “zillet”, “ahlâksız”, “namussuz”, “terbiyesiz”, “cibilliyyetsiz”, “adi”, “düşük”, “çürük” türü fevkalâde sakil ve sığ tahrikleri savurmasındaki gibi bir defa daha “zehirli nefret dilli” ile ortalığı gerdirmeyi deniyor.

Politik polemiklerle, siyasi rant hesabına kışkırtıcılıkla inadına kutuplaştıran, din üzerinden milleti birbirine “düşmanlaştıran” algı operasyonları ateşlenip alevlendiriliyor.

Yazık…

QOSHE - Yine din istismarı… - Cevher İlhan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yine din istismarı…

10 11
19.03.2024

Bizzat Cumhurbaşkanının itirafıyla “montaj”lı sahte videolarla hedef yapılan “millet ittifakı” Cumhurbaşkanı adayının “Kandildeki terörist elebaşlarca desteklendiği” dezanformasyonlu algı operasyonları artık kâr etmiyor. Ve “beka” söylemiyle kendilerini “yerli-millî”, bütün muhalefeti “teröre destek, hainlik” ve “gayr-ı millîlik”le itham eden asparagaslar da artık millet nezdinde mâkes bulmuyor.

Kısacası bütün istismarlar bumerang gibi kendilerine döndüğünden, ekonomiden dış politikaya her alandaki çöküşte sıkışan iktidardakiler yeniden dini siyasete âlete yelteniyor.

“RAMAZAN’DA PARTİ İÇİN KOŞTURUN”

Bilindiği gibi önceki seçimlerde de camilerde “seçim konuşmaları” yapılmış; İslâm tarihinde ilk kez “dinin siyasallaştırıldığı” Emeviler devrinde Hulefa-i Râşidinin hutbelerde tezyifi gibi camiler, minberler, mihraplar “siyasi propaganda aracı” haline getirilmişti.

Cami avlularında “Tayyibim” ilâhileri”........

© Yeni Asya


Get it on Google Play