Her ne kadar yoğun tepkiler üzerine daha sonra “herkese eşit hizmeti götüreceğiz” dese de Cumhurbaşkanı’nın en son partisinin Ordu mitinginde “Bizim olmadığımız bir belediye doğalgazı nasıl getirecek? Varsak doğal gaz var, biz yoksak doğalgaz yok” çıkışı şantaj siyasetinin son tezâhürü oldu.

SÖYLEYECEKLERİ SÖZÜ KALMAYINCA…

Görünen o ki seçimlere kadar Cumhurbaşkanı, özellikle muhalefet belediyelerinin seçildiği mahallerde bu şantajı savuracak. Doğalgaz götürmenin, baraj, yol, köprü yapmanın belediyelerin değil, merkezi hükûmetin görevi oluğunu bile bile bu popülizme başvuracak.

Bu gidişle “tek kişilik otoriter rejim”de partili Cumhurbaşkanı olarak şantajlarını “partime oy vermezseniz enflasyon düşmeyecek, dolar-döviz daha da kat kat yükselecek, faizler daha da artacak, gıdaya, akaryakıta zam üstüne zamlar, ardı ardına ağır vergiler dayatılacak!” raddesine getirebileceği belirtiliyor.

Bu yüzden ekonomiden dış politikaya her alandaki çöküşe karşı söyleyeceği tek sözü kalmayan iktidar, Mayıs seçimlerinde olduğu gibi her türlü çarpıtmaya tevessül ediyor.

Bundandır ki tedavüle soktuğu montajlı iftiralara benzer sürekli “millet ittifakı” adayının yüzde 48’le iki puan almasını “büyük bir başarısızlık” olarak lanse edip “6’lı masa”yı diline doluyor. Bir dizi atraksiyonla muhalefetin içini karıştırmaya yelteniyor.

Zira Cumhurbaşkanı, “darbeci”, “zalim”, “katil” dediği, “onunla asla aynı masada oturmam, aynı karede yer almam” restini çektiği Sisi’nin ayağına giderek “Kardeşim!” diye hararetle kucaklayıp “tebrik etmesi”ni millete izâh edemiyor.

FİYASKOLU ÇARKLAR KARARTILIYOR!

Keza artık “Ey İsrail!” diyemiyor; ara sıra “Ey Netanyahu!” lâfları da artık ciddiye alınmıyor. Bu yüzden İsrail’in Gazze şeridini baştan sona bombalayarak 30 bine yakın mâsum Filistinliyi katlettiği, milyonları sürgüne, açlığa mahkûm ettiği soykırımda İsrail’e 400’den fazla gemiyle yüz binlerce ton gıda maddesiyle silâh yapımında kullanılacak malzeme ve silâh parçası sevki “iktidara iliştirilmiş medya”, “gereğini yapmak’la görevli tâlimatlı yandaş yorumcular” ve “maaşlı troller”ce karambola getirilmek isteniyor.

Keza “15 Temmuz’un finansörü”, “ABD’nin taşeronu” diye tahkir ettiği Birleşik Arap Emirlikleri Emiri’yle, “Kaşıkçı cinâyeti dosyasını katillerine vermem!” deyip “katillik”le suçladığı Suudi Kralı Nâibi’yle, “yüzünü görmek istemiyorum, bir gece ansızın gelebiliriz!” tehdidinde bulunduğu ve AKP iktidarında -2004’ten beri- Ege’deki on sekiz adayı işgal edip Yunanistan Başbakanı Miçotakis’le kucaklaşma dönüşünün üstü örtülüyor.

Cumhurbaşkanı’nın “bu kardeşiniz bu makamda olduğu sürece faizler asla yükselmeyecek” vaadinin aksine yüzde 8.5 faizin yüzde 45’lere, gerçekte yüzde 70’lere çıkması; yahut “ABD Türkiye’nin milyonlarca dolar ödediği F-35 savaş uçaklarını vermezse asla onaylamam!” taahhüdünde bulunduğu “İsveç’in NATO üyeliği”nin hiçbir şey almadan apar topar Parlamento’ya dayatılmasıyla açığa çıkan fiyaskolu çarklar karartıyor.

Bir defa daha gerçek gündemi sun’î gündemle saptırmak ve bir kez daha halkı yanıltmak için…

QOSHE - Yine milleti yanıltmak için… - Cevher İlhan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yine milleti yanıltmak için…

11 43
20.02.2024

Her ne kadar yoğun tepkiler üzerine daha sonra “herkese eşit hizmeti götüreceğiz” dese de Cumhurbaşkanı’nın en son partisinin Ordu mitinginde “Bizim olmadığımız bir belediye doğalgazı nasıl getirecek? Varsak doğal gaz var, biz yoksak doğalgaz yok” çıkışı şantaj siyasetinin son tezâhürü oldu.

SÖYLEYECEKLERİ SÖZÜ KALMAYINCA…

Görünen o ki seçimlere kadar Cumhurbaşkanı, özellikle muhalefet belediyelerinin seçildiği mahallerde bu şantajı savuracak. Doğalgaz götürmenin, baraj, yol, köprü yapmanın belediyelerin değil, merkezi hükûmetin görevi oluğunu bile bile bu popülizme başvuracak.

Bu gidişle “tek kişilik otoriter rejim”de partili Cumhurbaşkanı olarak şantajlarını “partime oy vermezseniz enflasyon düşmeyecek, dolar-döviz daha da kat kat yükselecek, faizler daha da artacak, gıdaya, akaryakıta zam üstüne zamlar, ardı ardına ağır vergiler dayatılacak!” raddesine getirebileceği belirtiliyor.

Bu yüzden ekonomiden dış politikaya her alandaki çöküşe karşı söyleyeceği tek sözü kalmayan iktidar, Mayıs seçimlerinde olduğu gibi her........

© Yeni Asya


Get it on Google Play