Prensip olarak halkın en büyük problem olarak “haksızlığı, hukuksuzluğu ve adaletsizliği” görmesini arzu ederiz. Ne var ki mevcut eğitim sistemi bu bunu pek de mümkün kılmıyor. İnsanların ekseriyeti “önce ekmek” demeye devam ediyor.

Bu ‘tablo’ya itiraz edenlerin olması da mümkün. Fakat bu durum umumi olarak kabul görüyor. Nitekim yapılan bir ankete göre halkın yüzde 85’i “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna “ekonomi” cevabını vermiş.

Sonunda söylenmesi gerekeni en başta ifade etmekte fayda var: Adaletsizliği en büyük dert olarak görmedikten sonra ekonomi ‘en büyük sorun’ olmaya devam eder. Ne zaman ki halkın yüzde 80 ya da 90’ı “En büyük dert hukuksuzluk ve adaletsizliktir. Acele adalet isteriz” demeye başlar; inanın o zaman ekonomik kriz de sona erer. Elbette bu bir günün işi değil. Fakat krizlerden kurtulmanın başka bir yolu da yok.

Aynı ankete göre Türkiye’de yaşayanların yüzde 75’i gidişattan (da) memnun değilmiş. Uluslararası araştırma kuruluşu Ipsos’un, ekonomi odaklı 2024 anketinden çıkan neticeler özetle şöyle: Türkiye’de ekonomi en büyük sorun olarak görünüyor. “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna “göçmen sorunu” diyenler yüzde 2-3 oranında kalmış. Halkın yüzde 65’i enflasyonu açıklanandan daha yüksek hissettiğini belirtmiş. Enflasyonu TÜİK’in açıkladığı seviyede hissedenlerin oranı yüzde 13 olmuş. Halkın yarısının en büyük endişesi enflasyon olmuş. Ankete katılan 10 kişiden 7’si de işsizliğin artacağı kanaatinde. Katılımcıların yüzde 72’si son bir ayda alım gücünün azaldığını ifade etmiş. Türkiye’nin genel durumundan duyulan memnuniyetle ilgili kısımda ise yüzde 75 oranında “memnun değilim” cevabı çıkmış. “Memnunum” diyenlerin oranıysa yüzde 6 olarak ölçülmüş. Enflasyonun çok veya biraz artacağını düşünenler yüzde 74 olurken katılımcıların yüzde 71’i döviz kurunun yükselmeye devam edeceğini düşünüyormuş.

“Ülkenizde sizin en çok endişe duyduğunuz üç konuyu belirtir misiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 34’ü “enflasyon”, yüzde 30’u “suç”, yüzde 30 “yolsuzluk ve sosyal eşitsizlik”, yüzde 26 “işsizlik” demiş. (voaturkce .com, 24 Mart 2024)

Elbette yapılan bir anketle Türkiye’nin ‘toplu fotoğrafını’ çekmek mümkün olmaz. Ancak Türkiye’nin genel durumundan duyulan memnuniyetle ilgili kısımda yüzde 75 oranında “memnun değilim” cevabının çıkmış olması hem önemlidir hem de gerçeğe yakındır. Bugün iktidar partisine destek verenler bile çoğu konuda ‘hal ve gidiş’den memnun olmadıklarını ifade ve ilan edebiliyorlar. Mesele, bu memnuniyetsizliğin ne ölçüde seçim sandığına yansıyacağıdır. Bu noktada demokrat siyasetçilere büyük iş düşüyor. Bu memnuniyetsizliğin sandığa yansıması ve ‘hukuksuzluk dönemi’nin sona ermesi gerekir. Türkiye ve milletimiz; hukuksuzluk ve adaletsizlik dönemini geride bırakmadan krizlerden kurtulamaz ki...

QOSHE - Kızgınlıklar sandığa yansır mı? - Faruk Çakır
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kızgınlıklar sandığa yansır mı?

13 1
27.03.2024

Prensip olarak halkın en büyük problem olarak “haksızlığı, hukuksuzluğu ve adaletsizliği” görmesini arzu ederiz. Ne var ki mevcut eğitim sistemi bu bunu pek de mümkün kılmıyor. İnsanların ekseriyeti “önce ekmek” demeye devam ediyor.

Bu ‘tablo’ya itiraz edenlerin olması da mümkün. Fakat bu durum umumi olarak kabul görüyor. Nitekim yapılan bir ankete göre halkın yüzde 85’i “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna “ekonomi” cevabını vermiş.

Sonunda söylenmesi gerekeni en başta ifade etmekte fayda var: Adaletsizliği en büyük dert olarak görmedikten sonra ekonomi ‘en büyük sorun’ olmaya devam eder. Ne zaman ki halkın yüzde 80 ya da 90’ı “En büyük dert hukuksuzluk ve adaletsizliktir. Acele adalet isteriz” demeye başlar; inanın o zaman ekonomik kriz de sona erer. Elbette bu bir günün işi değil. Fakat krizlerden kurtulmanın başka bir yolu da yok.

Aynı ankete göre Türkiye’de yaşayanların yüzde 75’i gidişattan (da) memnun değilmiş.........

© Yeni Asya


Get it on Google Play