Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) verdiği bilgiye göre kayıtlı 61 milyon 441 bin 882 seçmenin bulunduğu seçimde, 1 milyon 32 bin 610 genç ilk kez oy kullanacak. 34 siyasi partinin adayının yarışacağı seçimlerde, ülke genelinde 206 binden fazla sandık kurulacak. Seçimde 81 il, 973 ilçe ve 390 belde belediye başkanı ile 50 bin 336 muhtar belirlenecek, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliği seçimleri yapılacak.

Milletin idarecilerini seçmesi çok önemlidir ve Türkiye bu konuda genel anlamda iyi bir imtihan vermiştir. Seçimle gelenlerin seçimle gitmesi esastır. Maalesef seçim ve demokrasi tarihimiz demokrasiyi hazmedemeyenlerin darbeleriyle yaralanmıştır.

Millet iradesinin tam olarak tecelli edebilmesi için seçimlerin öncesindeki döneminde de mutlaka eşitlik ve adalet olması gerekir. Yani adaylar mümkün olduğu kadar kayırılmadan ‘dert’lerini anlatabilmeli. Bu konuda bilhassa resmi medya organlarına iş düşüyor. Kim olursa olsun, bir adaya mesela 1 saat ‘propaganda’ süresi tanınırken, bir başka adaya 10 dakika dahi müsaade edilmiyorsa burada hak, hukuk ve adil bir tercihten bahsedilebilir mi? Elbette ‘özel tv kanalları’nın da hakkaniyetli olması istenir ve beklenir; fakat bu hassasiyet devletin sahip olduğu kanallarda çok daha önemli ve esasında vazgeçilmezdir. Bu meselenin yeterince dikkate alındığı ve tartışıldığını söylemek mümkün değil. Buradaki adaletsizliğin oy verenlerin tercihlerini etkilemesi mümkündür ve bu da ‘seçim adaleti’ne gölge düşürebilir.

Seçim sürecinde dikkat çeken başka bir mesele de aşırı reklam harcamalarıydı. Bilhassa büyük şehirlerde devasa büyüklükte aday afişleri ve posterler vatandaşın tepkisini çekmiş olsa da bu yarıştan geri kalan olmadı. Dolayısı ile esas kazananın adaylar değil, reklamcılar olduğu söylense her halde yanlış olmaz.

Bir başka dikkat çeken nokta da çok sayıda muhtar adayının ‘hizmet’e talip olmasıydı. Rakamlara göre 50 binden faza muhtar seçilecek. Bunların büyük bir çoğunluğu köylerde vazife yapacak. Eskiye nispetle muhtarların yaptıkları ‘evrak işleri’ azalmış durumda. Dolayısı ile bu meselenin masaya yatırılarak adaletli bir çözüm ve çıkış yolu bulunmasında fayda var. Bazı uzmanlar sosyal medya hesaplarından çağrılar yaparak meseleyi gündeme taşımış olsa da konu siyasetçilerin ve idarecilerin gündemine gelmedi. Bazı köylerde bir ya da iki hane var ve buralarda da muhtarlar görev yapıyor. Acaba daha uygun bir çözüm yolu yok mu? İşin içinde maaş da olunca bazı sert tartışmalara ve bazen de kavgalara yol açan bu konunun mutlaka incelenmesi icap eder.

Sandıktan çıkacak neticenin milletimizin dertlerine çare olması temennisiyle...

QOSHE - Sandık günü - Faruk Çakır
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sandık günü

9 12
31.03.2024

Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) verdiği bilgiye göre kayıtlı 61 milyon 441 bin 882 seçmenin bulunduğu seçimde, 1 milyon 32 bin 610 genç ilk kez oy kullanacak. 34 siyasi partinin adayının yarışacağı seçimlerde, ülke genelinde 206 binden fazla sandık kurulacak. Seçimde 81 il, 973 ilçe ve 390 belde belediye başkanı ile 50 bin 336 muhtar belirlenecek, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliği seçimleri yapılacak.

Milletin idarecilerini seçmesi çok önemlidir ve Türkiye bu konuda genel anlamda iyi bir imtihan vermiştir. Seçimle gelenlerin seçimle gitmesi esastır. Maalesef seçim ve demokrasi tarihimiz demokrasiyi hazmedemeyenlerin darbeleriyle yaralanmıştır.

Millet iradesinin tam olarak tecelli edebilmesi için seçimlerin öncesindeki döneminde de mutlaka eşitlik ve adalet olması gerekir. Yani adaylar mümkün olduğu kadar kayırılmadan ‘dert’lerini anlatabilmeli. Bu konuda bilhassa........

© Yeni Asya


Get it on Google Play