Irkçılığın ‘yükselen değer’ olmasında ülkemiz de etkilendi. Yeni kurulan ve sadece “Yabancılar ülkelerine dönsün” benzeri propaganda yapan bu partiler tahminlerde daha fazla oy alabilmiş durumda. Ülkemiz için konuşulacak olursa, geçen yıllara nispetle daha fazla yabancı düşmanlığı yapıldığı görülüyor.

Elbette ‘yabancı düşmanlığı’nın nüksetmesinde Türkiye’yi idare edenlerin de yanlış politikalarının etkisi vardır. Çok az ‘yabancı’nın bulunduğu ve bu konuda tecrübesi olmayan bir ülkeye bir anda bilyonlarca ‘yabancı’nın gelmesi ‘yabancı düşmanlığı’ yapmak isteyenlere fırsat vermiş oldu.

Suriye’deki savaş sebebiyle ülkemize gelenlerin ‘yabancı olmadığı’ söylenebilir. Öyle bile olsa savaş şartları sebebiyle ülkemize göç edenler için yeteri kadar hazırlık yapılabilmiş miydi? “Her türlü tedbir alındı, sonra Suriyeliler geldi” denilebilir mi? Maalesef bu sorulara olumlu cevap vermek mümkün değil. Keşke çok daha hazırlık, çok da profesyonelce bu iş yürütülebilseydi. Neticede ‘etki-tepki’ hadisesi yaşandı ve hiç olmaması arzu edilen ‘yabancı düşmanlığı’ kök salmış oldu.

Bu düşmanlığın en büyük tezahürü, bazı belediye başkanlarının “Arapça dükkân tabelaları”na karşı başlattığı kavgadır. Kim yaparsa yapsın bu davranış yanlıştır ve savunulamaz. Başka pek çok dilde dükkân tabelaları varken, sadece Arapça tabelalara ‘yasak’ getirmek kesinlikle yanlıştır ve bu yönde adım atanlar aklı başında siyasetçiler tarafından uyarılmalıdır. Kurallara uymayan, ‘kaçak çalışan’ dükkanlar olabilir. Bunlara karşı tedbirler alınması başka bir şey, sırf dükkânların ismi yazılırken Arapça yazılmış diye onlara ceza yazmak, tabelaları söküp atmak insafla, iz’anla, hakkaniyetle izah edilebilir mi?

Bu mesele daha fazla dallanıp budaklanmadan kalıcı bir çözüme kavuşturulması icap eder. Hem yeni seçilen belediye başkanlarının yapması gereken onlarca iş varken, hepsini bir yana bırakıp şehirlerde ‘Arapça tabela’ aramaya çıkması, yanlarına medyayı da alıp ‘canlı yayın’larla tabela indirmeyi marifetmiş gibi sunmaları çok büyük yanlıştır. Bu kişilerin mensup olduğu siyasi parti idarecileri acaba bu yanlış adımları görmüyor mu? İlk bakışta belki bu yapılanlar o belediye başkanlarına geçici bir tanınma sağlayabilir ama uzun dönemde bu yaptıklarının çok yanlış olduğu kamuoyunca anlaşılacak ve o kişiler kamu vicdanında mahkum olmuş olacaklar.

Meseleyi hiç uzatmaya ihtiyaç yok. Başka kabahatleri varsa onlar hukuk çerçevesinde değerlendirilsin. Fakat Arapça tabelalarla kavga etmek hiç bir belediye başkanına fayda vermez. Şehirlerin çok dana önemli dertleri var, lütfen onlarla ilgilenin ve tabelaları rahat bırakın!

QOSHE - Tabelalarla uğraşmayı bırakın! - Faruk Çakır
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Tabelalarla uğraşmayı bırakın!

41 1
24.04.2024

Irkçılığın ‘yükselen değer’ olmasında ülkemiz de etkilendi. Yeni kurulan ve sadece “Yabancılar ülkelerine dönsün” benzeri propaganda yapan bu partiler tahminlerde daha fazla oy alabilmiş durumda. Ülkemiz için konuşulacak olursa, geçen yıllara nispetle daha fazla yabancı düşmanlığı yapıldığı görülüyor.

Elbette ‘yabancı düşmanlığı’nın nüksetmesinde Türkiye’yi idare edenlerin de yanlış politikalarının etkisi vardır. Çok az ‘yabancı’nın bulunduğu ve bu konuda tecrübesi olmayan bir ülkeye bir anda bilyonlarca ‘yabancı’nın gelmesi ‘yabancı düşmanlığı’ yapmak isteyenlere fırsat vermiş oldu.

Suriye’deki savaş sebebiyle ülkemize gelenlerin ‘yabancı olmadığı’ söylenebilir. Öyle bile olsa savaş şartları sebebiyle ülkemize göç edenler için yeteri kadar hazırlık yapılabilmiş miydi? “Her türlü tedbir alındı, sonra Suriyeliler geldi” denilebilir mi? Maalesef........

© Yeni Asya


Get it on Google Play