Bir algı yönetimi ile başlayan “Ortadoğu Bataklığı”nda kendi dinine kasten küstürülmüş, özküçümseme ile şekillenmiş dindar ataların seküler çocukları, katı batılılaşma politikalarına kayıtsız kalmamış ve kendi toplumlarının içerisinde bir “öteki” inşa edilmesini tetiklemişlerdir. Haliyle, sadece kendi kültür ve dinine düşman olarak Batılılaşan elitin, Türkiye’de İslam ve Müslümanlığa karşı duyulan ideolojik parametrelerinden biri haline gelmesi, her geçen gün sosyal medya gibi çeşitli mecralarda kendini hissettirmektedir.

Özellikle Twitter üzerinde, suni biçimde, dindar vasıflı bilinen kişi ve kurumların yaşamış olduğu tekil negatif olaylar, umum dindarlığa ve İslamiyet’e mal edilmektedir. Bu durum, mukaddes değerlerin hakaret kampanyasına alet edilmesine ve mizah yoluyla dinin itibarsızlaştırılmasına yönelik faaliyetlere sebebiyet vermektedir. Henüz üzerinden yirmi yılın dahi geçmediği ve ülke gündemini uzun bir dönem işgal etmiş başörtüsü gibi tartışmaların halen mevcut olması, yakın zamanda yaşanan olayların etkisiyle dindarlara yönelik kasıtlı oluşturulan çekinceler de toplumsal ayrışmayla neticelenmekte ve hoşgörüyü zedelemektedir.

Sonuç itibariyle, toplumsal travmalarla tetiklenen, tefrikanın yaygınlaştığı ve bizi birbirimize bağlayan nurani rabıtaları unuttuğumuz bu ortamda, tahammül seviyesinin ve toleransın giderek azalmakta olduğu aşikardır. Bu durumda, kötü maksatlı çevrelerce körüklenen yapay manipülasyonlarla başa çıkmak için güçlü kurumlar, devlet yöneticilerinin söylemlerindeki hassasiyete ve dezenformasyona karşı bilgilendirici faaliyetlere ihtiyaç duyulmaktadır. En mühimi ise Müslümanlara, dinin sosyal hayattan ayrıştırıldığı seküler bir anlayış yerine; hayatın her biriminde ‘Müslümanca’ yaşamak ve hakkaniyetli bir temsil vazifesi düşüyor.

QOSHE - Türkiye ve kendine münhasır İslamofobisi - Fatmanur Öztürk
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Türkiye ve kendine münhasır İslamofobisi

4 1
27.02.2024

Bir algı yönetimi ile başlayan “Ortadoğu Bataklığı”nda kendi dinine kasten küstürülmüş, özküçümseme ile şekillenmiş dindar ataların seküler çocukları, katı batılılaşma politikalarına kayıtsız kalmamış ve kendi toplumlarının içerisinde bir “öteki” inşa edilmesini tetiklemişlerdir. Haliyle, sadece kendi kültür ve dinine düşman olarak Batılılaşan elitin, Türkiye’de İslam ve Müslümanlığa karşı duyulan ideolojik parametrelerinden biri haline gelmesi, her geçen gün sosyal medya gibi çeşitli mecralarda kendini hissettirmektedir.

Özellikle Twitter üzerinde, suni biçimde, dindar........

© Yeni Asya


Get it on Google Play