Belki de asrımızın çeşitli sorun ve hastalıklarından birisi de bu vakit bereketsizliği. Çünkü günler binlerce yıldır yirmidört saat ancak meşgaleler ve yaşam tarzı hep değişmiş. Üstelik hayatımızı kolaylaştıran ve bizlere vakit tasarrufu sağlayan teknolojik aletlerin hayatımıza girmiş olmasına rağmen. Zaman yönetimi, planlı yaşam, programlı çalışmak vb. konu başlıkları da bizler dahil olmak bu ‘zaman sıkıntısını’ çeken asrımız insanları için gelişen meseleler.

Peki ne yapmalı? Zamanımızı nasıl daha aktif ve verimli kullanmalı? Bu tip soruların muhatabı elbette asrımızın her türlü sıkıntısına Kur’an’dan reçeteler sunan Risale-i Nurlarda. Üstadımız “Sözler” eserinde, mahiyet ve istidad itibariyle herşeyin ilme bağlı olduğunu ve bütün ulûm-u hakikiyenin esasının ve madeninin ve nurunun ve ruhunun; marifetullah ve onun üss-ül esası olan iman-ı billah yani Allah’a iman olduğunu beyan ediyor. Malumunuz yine aynı eserde ilimlerin esasının şahının ve padişahının iman ilmi olduğunu belirtiyor. Demek ki iman ilmini elde etmek ve imanî okumaları, çalışmaları, faaliyetleri arttırmak tüm gayelerin en birinci şartı. Bu sebeple Üstadımız için sadece medreseler değil, dönemin ulaşım vasıtaları birer “Medrese-i Seyyare”ye, her ortam ve mekan da birer medreseye dönüşmüş.

Merhum Zübeyir Gündüzalp’in ‘’Okumak okumak yine okumak. Okumaktan yorulunca ne okuduğunu okumak veya kitab-ı kebir-i kainatı (büyük kainat kitabını) okumak.’’ şeklindeki veciz ifadeleri de hakikate ulaştıracak okumaların önemine vurgu yapıyor.

Günümüzde her ortamda bu imanî okumaları yapmak artık daha da mümkün. Başta evlerimiz olmak üzere, vasıtaları birer Medrese-i Seyyare (hareketli medrese) hastahaneleri, iş yerlerini, günlük işlerimiz için bekleme yaptığımız ortamları imanî okumalarımızı yaptığımız birer medreseye dönüştürmek maddî manevî bereketlere ve güzelliklere vesile olacaktır. Malayani iştigallerden sıyrılıp imanî okumalar ve tefekkür ile iştigal ettikçe vaktimizin de bereketlendiğini, gayemize ulaşmakta muvaffakiyet kazandığımızı hissedeceğiz inşaallah.

Değerli Yeni Asya ailesi, cezaevine dünya gözüyle bakınca esaret yurdu gibi görülüyor, fakat gönül gözü ile bakınca, bir ibret ve tefekkür ile ilim irfan yuvası veya şifa arayan bir sürü hasta kalp görüyoruz. Sizlerden ricamız olacak. Zahmet ve külfet olmayacaksa, sizlerden Risale-i Nur talebimiz olacaktı.

Medrese-i Yusufiye’den siz değerli hizmet erleriyle beraber ve bu hizmet yolunda emek veren ahireti gerçek yurduna sonsuz âleme göç edenlere duâcıyız. Allah (cc) sizlerden razı olsun. Medrese-i Yusufiyeden hayır duâ ile. Âmin…

QOSHE - Medrese-i seyyare - H. Muharrem Okur
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Medrese-i seyyare

6 5
16.12.2023

Belki de asrımızın çeşitli sorun ve hastalıklarından birisi de bu vakit bereketsizliği. Çünkü günler binlerce yıldır yirmidört saat ancak meşgaleler ve yaşam tarzı hep değişmiş. Üstelik hayatımızı kolaylaştıran ve bizlere vakit tasarrufu sağlayan teknolojik aletlerin hayatımıza girmiş olmasına rağmen. Zaman yönetimi, planlı yaşam, programlı çalışmak vb. konu başlıkları da bizler dahil olmak bu ‘zaman sıkıntısını’ çeken asrımız insanları için gelişen meseleler.

Peki ne yapmalı? Zamanımızı nasıl daha aktif ve verimli kullanmalı? Bu tip soruların muhatabı elbette asrımızın her türlü sıkıntısına Kur’an’dan reçeteler sunan Risale-i Nurlarda. Üstadımız “Sözler” eserinde, mahiyet ve istidad itibariyle herşeyin ilme bağlı olduğunu ve bütün ulûm-u hakikiyenin esasının ve madeninin ve nurunun ve ruhunun; marifetullah ve onun üss-ül esası olan iman-ı........

© Yeni Asya


Get it on Google Play