Erkeklere göre kadınlar fıtraten daha aciz ve güçsüz olduklarından, kendilerini koruyamadıklarından veya daha başka sebeplerden belki saldırılara ve şiddetlere maruz kalıyorlar.

Ama yaşanan olaylardan anlıyoruz ki yapılan hakaretler, haksızlıklar ve saldırılar yalnız kadınlarla sınırlı değil. Kadınıyla-erkeğiyle, genciyle-yaşlısıyla toplumun kahir ekseriyeti şu veya bu sebeple, şu veya bu şekilde hakaretlere, şiddetlere maruz kalıyor maalesef. Karşılıklı şekilde söylenen, ağızlara alınmayacak sözlerden tutun, taşlı sopalı, hatta bıçaklı silahlı kavgaları zaman zaman duyuyoruz hatta şahit oluyoruz.

Boşanmalarla sonuçlanan aile kavgaları... Akrabalar ve komşular arasındaki geçimsizlikler ve kavgalar…

Düçar oldukları sıkıntıdan, stresten hatta depresyonlardan kurtulmanın çaresini alkolde ve uyuşturucuda veya sakinleştirici ilaçlarda arayan; başta gençler, daha doğrusu her yaştan bunalımda olan insanlar…

Girdikleri sıkıntıların, bunalımların ve moral bozukluklarının sonucu olarak; basit gibi görünen sebeplerle ve bahanelerle birbirlerine hakaretlerle, tehditlerle saldırmaya hazır insanlar… Güzel ülkemizin güzel insanları neden bu hâle geldi? Dini bir, kitabı bir, peygamberi bir, memleketi bir, devleti bir olan; ehl-i din olan bu insanlar neden acaba birbirine yabancılaştı?

Elbette durup dururken bu insanlar bu hâle gelmedi. Toplumu böyle bir gergin hâle, böyle bir kavgalı hâle getiren sebepler olmalı.

Gerginliklere, kavgalara sebep olan durumlardan birisi, gördüğümüz kadarıyla, yakın tarihte emsali görülmeyen hayat pahalılığı. Hemen her gün iğneden ipliğe yapılan zamlardan bunalan insanların düçar oldukları moral bozukluklarıyla halet-i ruhiyelerini tasavvur edin. Evinin geçimini pazaryerlerindeki artıklardan temin etmeye çalışan, yüklü gelen su, elektrik, doğalgaz faturalarını ödeyemediği için doğalgazı, suyu veya elektriği kesilen bu insanlar; girdikleri bunalımlar neticesinde istemeyerek de olsa birilerini kırıp dökecekler hatta darp edecekler.

Seneler önce okulunu bitirip evlenme çağına gelen ama iş bulamadığı için evlenemeyen, bunalımdaki milyonlarca genç elbette düçar oldukları halet-i ruhiyenin neticesi olarak çevrelerindeki insanlara zarar vereceklerdir.

Haksız hukuksuz bir şekilde, sudan bahanelerle senelerdir hapishanelere doldurulan on binlerce kadının ve erkeğin, yakın akrabalarından maruz kaldıkları sıkıntıların ve bunalımlarının saikiyle çevrelerine karşı takınacakları incitici hâlleri ve davranışları kaçınılmazdır. Bu meyanda, bütün vatandaşlara eşit muamelede bulunmakla vazifeli olan iktidarın, bir taraftan kendi taraftarlarına devletin bütün imkanlarını peşkeş çekerken, diğer taraftan kendisine muhalif gördükleri kesimlere haksızlık yapması toplumdaki bu gerginliklerin bir sebebidir.

Bütün bunlara ilave olarak başta iktidar mensuplarından ve diğer siyasi parti yetkililerinden sâdır olan tahrik ve tahkir edici, kavgacı kutuplaştırıcı dil topluma yansımış olmalı ki toplumun kahir ekseriyetinde de bu dilin aynısı veya benzeri söylemler, hâller ve davranışlar zuhur ediyor.

Görüldüğü gibi şiddet ve saldırılar yalnız kadınlarla sınırlı olmayıp; toplumun kahir ekseriyetine sirayet eden, huzuru ve sükunu ciddi manada tehdit eden bir maraz, bir beladır.

Ama bilinmelidir ki hangi sebeple, hangi gerekçe ile olursa olsun şiddete başvurmak akıl kârı değil.

QOSHE - İnsanları neden bu hâle geldi? - Hüseyin Gültekin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İnsanları neden bu hâle geldi?

10 11
08.04.2024

Erkeklere göre kadınlar fıtraten daha aciz ve güçsüz olduklarından, kendilerini koruyamadıklarından veya daha başka sebeplerden belki saldırılara ve şiddetlere maruz kalıyorlar.

Ama yaşanan olaylardan anlıyoruz ki yapılan hakaretler, haksızlıklar ve saldırılar yalnız kadınlarla sınırlı değil. Kadınıyla-erkeğiyle, genciyle-yaşlısıyla toplumun kahir ekseriyeti şu veya bu sebeple, şu veya bu şekilde hakaretlere, şiddetlere maruz kalıyor maalesef. Karşılıklı şekilde söylenen, ağızlara alınmayacak sözlerden tutun, taşlı sopalı, hatta bıçaklı silahlı kavgaları zaman zaman duyuyoruz hatta şahit oluyoruz.

Boşanmalarla sonuçlanan aile kavgaları... Akrabalar ve komşular arasındaki geçimsizlikler ve kavgalar…

Düçar oldukları sıkıntıdan, stresten hatta depresyonlardan kurtulmanın çaresini alkolde ve uyuşturucuda veya sakinleştirici ilaçlarda arayan; başta gençler, daha doğrusu her yaştan bunalımda olan insanlar…

Girdikleri sıkıntıların, bunalımların ve moral bozukluklarının sonucu olarak; basit gibi görünen sebeplerle ve bahanelerle birbirlerine hakaretlerle, tehditlerle saldırmaya hazır........

© Yeni Asya


Get it on Google Play