Kemalizm’den başka hiçbir ideolojiye, hiçbir fikre ve düşünceye hayat hakkı tanımayan, böyle bir ideoloji ile ülkeyi senelerce idare edenlerin, ülke adına yaptıkları maddi-manevi tahribatları burada tekrarlamanın bir faydasının olmadığı kanaatindeyiz.

Bir nevi dinsizlik anlayışıyla uyguladıkları laiklik adına, dinî değerlere karşı koydukları mesafenin ötesinde, ibadetinde-taatında olan samimi dindarları dahi gerici, mürteci olarak damgalayarak, onlara bir nevi üvey evlat muamelesinde bulunduklarını arşivlerdedir.

Bu zamanın değil, o zamanın hak-hukuk tanımaz siyasi kadrolarının, yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bu ülke insanına reva gördükleri hukuksuz, keyfi uygulamalardan dolayı bu millet, haklı olarak, o günden bugüne, o partiye tepki olarak, yüz vermedi, hep şüphe ile baktı, tek başlarına iktidara gelmelerine müsaade etmedi.

Çok partili sisteme geçildikten sonra, kısmen de eski katı anlayışlarından vazgeçmiş görüntülerine rağmen, zaman zaman nükseden, dinî değerlere karşı olan menfi duruşlarından olacak ki, yine hiçbir zaman muhafazakâr kesimin itibarlarını ve güvenlerini sağlayamadılar, desteklerini alamadılar.

Uzunca bir zamandan sonra geç de olsa, malum partinin bir önceki genel başkanı ve yönetim kadrosu, geçmişte kendileri yapmamış olsalar dahi, geçmişteki siyasi kadrolarının yaptıkları hatalı politikaların farkına varmış olmalılar ki, uyguladıkları, Kemalizm odaklı, katı laikçi politikaların yerine, parlamenter sistemin tahakkukuna yönelik bir çalışmanın, bir çabanın içine girdiler.

Kendileri yapmasa dahi, partilerinin geçmişte yaptıkları hatalardan ve yanlışlardan dolayı milletten helallik dilediler, eski siyasi tavırlarından ve tercihlerinden vazgeçtiklerini beyan ettiler. Tek adam sistemine karşı olduklarını, tam demokrasiden yana olduklarını, adaletin ve hukukun tesisi için çalışacaklarını ısrarla dile getirdiler.

Bu müspet adımlara rağmen 14 Mayıs’ta yapılan seçimde beklenen sonucu alamadılar.

Bu partinin ulusalcı kesimi, bu mağlubiyetin faturasını, parti başkanıyla beraber ekibine kesti ve hemen hepsini tasfiye etti.

“Değişim” sloganlarıyla iş başına gelen partinin başkanı ve onun yol arkadaşları, muhafazakâr olan kesimini dışlayan bir politika ile yollarına devam edeceklerinin sinyalini veriyorlar.

Bu partinin, geçmişinden ders çıkarmayıp, yeniden milletin dinî değerlerini tenkit ederek milletin desteklerini sağlayacağını zannedenler yanılıyorlar.

Bu politikalarınızla, rakip olduğunuz mevcut iktidarın iddialarına haklılık kazandırmış olmaz mısınız? Onların değirmenlerine su taşımış olmaz mısınız?

QOSHE - Yanlışta ısrar fayda vermez - Hüseyin Gültekin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yanlışta ısrar fayda vermez

7 7
26.02.2024

Kemalizm’den başka hiçbir ideolojiye, hiçbir fikre ve düşünceye hayat hakkı tanımayan, böyle bir ideoloji ile ülkeyi senelerce idare edenlerin, ülke adına yaptıkları maddi-manevi tahribatları burada tekrarlamanın bir faydasının olmadığı kanaatindeyiz.

Bir nevi dinsizlik anlayışıyla uyguladıkları laiklik adına, dinî değerlere karşı koydukları mesafenin ötesinde, ibadetinde-taatında olan samimi dindarları dahi gerici, mürteci olarak damgalayarak, onlara bir nevi üvey evlat muamelesinde bulunduklarını arşivlerdedir.

Bu zamanın değil, o zamanın hak-hukuk tanımaz siyasi kadrolarının, yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bu ülke insanına reva gördükleri hukuksuz, keyfi uygulamalardan dolayı bu millet, haklı olarak, o günden bugüne, o partiye tepki olarak, yüz vermedi, hep şüphe ile baktı, tek başlarına iktidara gelmelerine müsaade etmedi.

Çok partili sisteme........

© Yeni Asya


Get it on Google Play