Mehmet Kutlular, Zübeyir Ağabeyin terbiyesinden geçen, vefatına kadar onunla birlikte hizmet eden, Risale-i Nur’un meslek ve meşrep esaslarının tatbikatını ondan öğrenen, onun tensibi ve meşveret kararıyla Yeni Asya Gazetesi’nin başına getirilen, samimi, dirayetli, cesur bir Nur Talebesidir.

Onunla, 1978’de ilahiyat tahsili için İstanbul’a geldiğimizde tanışmıştık. Ağabeyimiz, o yıllarda her Pazar günü Cağaloğlu’nda gazete binasının üst katında Risale-Nur’un içtimai derslerini okurdu. İstanbul’un yakın-uzak yerlerinden çok sayıdaki Nur Talebeleri de o derse iştirak ederlerdi. Bazen Mustafa Sungur Ağabey, Prof. Dr. Servet Armağan, Mehmet Kırkıncı Hoca, Mehmet Fırıncı Ağabey gibi temayüz etmiş şahsiyetler de o derslere katılırlardı.

Kemalist derin odaklar Nur Talebeleri ile uğraşmaktan geri kalmamışlardır. Kutlular Ağabey, onlara karşı en ağır imtihanlardan birini, 12 Eylül darbesi sonrasında vermişti. Bu odakların aleti olan darbeciler, ona bir temsilci göndererek, Yeni Asya gazetesi ve dergilerinde M. Kemal’in eleştirilmemesini, ondan müspet bir şekilde söz edilmesini, geniş katılımla yapılan Nur derslerinin iptal edilmesini, diğer bazı dinî gruplarla kendileriyle birlikte mücadele edilmesini teklif etmişlerdi.

Bunları kabul etmesi ve gereğini yapması durumunda, devletin kredi muslukları ardına kadar açılacak, Yeni Asya Camiasının her yerde dershaneleri, yurtları, okulları açılacak, bu kaynaklarla çok parlak hizmetler yapılacaktı. Ancak o tuzak olduğunu gördüğü bu teklifleri açıkça reddetti. Darbeciler umduklarını bulamayınca, bu kere camianın içine kundak soktular, başta Üstadın bazı hizmetkârları olmak üzere, temayüz etmiş çok sayıda kişiyi yanıltarak neşriyat hizmetlerinden kopardılar. Nurculuğu sulandırmak için de başka grupları sahaya sürdüler. (M. Kutlular, İşte Hayatım, 2008, s. 300 vd.)

Camia, 1990’da başka şekilde bir darbeyi yedi. Üstadın bazı hizmetkârlarının da alet edildiği bir operasyonla cemaatin malı olan Yenibosna’daki hizmet binasına el konuldu. Karlı bir kış gününde bütün personel polis marifetiyle dışarı atıldı. (Age., s. 347 vd.) Ancak camia pes etmedi. Allah’ın yardımı ile gazetenin 15 gün içinde tekrar yayına başlaması sağlandı.

Camia, 1992’de gazeteye sekte vurmayı hedefleyen yeni bir tertip ile karşı karşıya kaldı. Gazetenin yazı işlerini yürüten bir ekip ayrılıp gittiler. Cenab-ı Hakkın yardımı ile onların boşluğu da kısa zamanda dolduruldu ve gazete yoluna devam etti.

Meşum 28 Şubat 1997 sürecinde bir general, bir askerî törende Hz. Peygamber’in (asm) manevî şahsiyetine saldırdı. Dinî gruplardan pek bir ses çıkmazken, Mehmet Kutlular düzenlediği basın toplantısında, “Paşa haddini bilsin. Peygamber Efendimize (asm) ve dinimize hakaret edemez” diyerek yaptığı çıkış ile yüreklere su serpti.

28 Şubat’ın dayanılmaz zulümlerinin devam ettiği bir zamanda 1999 Gölcük depremi meydana geldi. Akabinde Mehmet Kutlular Ağabey, düzenlediği bir basın toplantısında, “Deprem, devlet alet edilerek Müslümanlara yapılan zulme karşı İlahî ikazdır” dedi. Yargı, bu sözlerinden dolayı saçma bahanelerle onu iki yıl bir gün hapis cezasına çarptırdı. Ancak o bu cezasının kesinleştiğini duyunca, başka bazı dinî liderlerin yurt dışına kaçtığı ortamda yurt dışında olmasına rağmen seyahatini yarıda kesip yurda döndü ve “Sözlerimin arkasındayım” diyerek o haksız cezayı şerefiyle çekti.

Mehmet Kutlular Ağabeyin, Risale-i Nurun meslek ve meşrebine uygun bir şekilde Yeni Asya Camiasının sözcüsü olarak yaptığı hizmetlerin, asla unutulmaması gerekir. İslam’a ve Müslümanlara hakaret ve zulümlerin yapıldığı en sıkıntılı zamanlarda, dinin ve dindarların izzet ve şerefini koruyan cesur tavrı takdir ve tebrike şayandır. Başta Nur Talebeleri olmak üzere bütün dindarların, ona vefa ve dua borcu vardır. Allah rahmet etsin

QOSHE - Mehmet Kutlular ve onun cesur tavrı - İbrahim Ersoylu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Mehmet Kutlular ve onun cesur tavrı

5 1
05.04.2024

Mehmet Kutlular, Zübeyir Ağabeyin terbiyesinden geçen, vefatına kadar onunla birlikte hizmet eden, Risale-i Nur’un meslek ve meşrep esaslarının tatbikatını ondan öğrenen, onun tensibi ve meşveret kararıyla Yeni Asya Gazetesi’nin başına getirilen, samimi, dirayetli, cesur bir Nur Talebesidir.

Onunla, 1978’de ilahiyat tahsili için İstanbul’a geldiğimizde tanışmıştık. Ağabeyimiz, o yıllarda her Pazar günü Cağaloğlu’nda gazete binasının üst katında Risale-Nur’un içtimai derslerini okurdu. İstanbul’un yakın-uzak yerlerinden çok sayıdaki Nur Talebeleri de o derse iştirak ederlerdi. Bazen Mustafa Sungur Ağabey, Prof. Dr. Servet Armağan, Mehmet Kırkıncı Hoca, Mehmet Fırıncı Ağabey gibi temayüz etmiş şahsiyetler de o derslere katılırlardı.

Kemalist derin odaklar Nur Talebeleri ile uğraşmaktan geri kalmamışlardır. Kutlular Ağabey, onlara karşı en ağır imtihanlardan birini, 12 Eylül darbesi sonrasında vermişti. Bu odakların aleti olan darbeciler, ona bir temsilci göndererek, Yeni Asya gazetesi ve dergilerinde M. Kemal’in eleştirilmemesini, ondan müspet bir şekilde söz edilmesini, geniş katılımla yapılan Nur derslerinin iptal edilmesini, diğer bazı dinî gruplarla kendileriyle birlikte mücadele edilmesini teklif etmişlerdi.

Bunları kabul etmesi ve gereğini........

© Yeni Asya


Get it on Google Play