Bu arkadaşlık 1972 yılından beri devam ediyor. O günlerde bir akşamüstü işten çıkmaya hazırlanırken, başka bölümde çalışan bir ağabey masamızın üstüne ‘Yeni Asya’ gazetesini bıraktı ve “Bir ara bakarsınız, beğenirseniz okursunuz” dedi. Ben hemen elime alıp bir göz gezdirdim ve okumak için eve getirdim.

Yeni Asya’da ilk anda ilgimi çeken yazarları sayarsam; Hekimoğlu İsmail, Ahmed Şahin ve Mümine Güneş.

Ogün bugün benim arkadaşım oldu Yeni Asya. Askerde yanımdaydı, otobüslerde de yanımdaydı, 1986 yılında İngiltere’ye gittiğimde de yanımdaydı (o günlerde özellikle eşimden Allah razı olsun haftada bir 7 günlük Yeni Asya’mı alıp bana yolluyordu).

Hâsılı biz Yeni Asya ile 52 senedir ayrılmaz bir arkadaş olmuştuk. O zamandan beri bana “Yeni Asya”cı diyorlar, ne demekse?

Acaba Yeni Asya’cı olunca veya okuyunca ne oluyor insanın hayatında? Bir insan, Yeni Asya’yı her gün sektirmeden alan mı (Fakat pek okumaya vakit bulamayan), Yeni Asya’cı oluyor yoksa Yeni Asya’yı devamlı ve dikkatli bir şekilde okuyan mı Yeni Asya’cı oluyor?

Genelde o zamanlar Risale-i Nur okuyanlara Yeni Asya’cı diyorlardı. Zamanlar geçti birçok şey değişti, ama benim nazarımda Yeni Asya değişmedi.

Bazı kardeşlerimize dikkat ediyorum, Yeni Asya’yı alıyorlar ama dikkatli okumuyorlar. Hâlbuki Zübeyir Ağabey, Yeni Asya için ne demişti? “Bu gazete bizim için adeta günlük bir lahika mektubumuzdur. Sadece Risale-i Nur’un imanî meselelerini okumamız ittihadımızı yeteri kadar temin etmez. Üstad’ın hayat-ı içtimaiye ve hayat-ı siyasiye noktasındaki meselelerinde de ittifak etmedikçe ve onları Üstad’a göre anlamadıkça ittihadımız, ittifakımız tam olmaz. Dolayısıyla bunu sağlayacak gazetedir”1

Zaten üstad bu konuda (Risale-i Nur’ların matbuat yoluyla neşredilmesi için) ne demişti? “Risale-i Nur, bu mübarek vatanın mânevî bir halâskârı olmak cihetiyle; şimdi iki dehşetli mânevî belâyı def’etmek için matbuat âlemi ile tezahüre başlamak, ders vermek zamanı geldi veya gelecek gibidir zannederim.” (Tarihçe-i Hayat, Emirdağ Hayatı, s. 506)

Yeni Asya ile çok iyi anlaşıyoruz ki bu arkadaşlık 52 yıldır sürüyor? Bunları maddeler halinde sayarsam;

- İlk olarak tabi ki beni Risale-i Nur külliyatı ile tanıştırdı,

- Her zaman doğruları yazar,

- Okuyucusu aynı zamanda yazarı olan gazetedir,

- Okuyanını kaynağına -Risale-i Nurlara- bağlar veya Risale-i Nur’un medyadaki vitrinidir,

- Meşverete önem verir,

- Demokrat görüşleri ve vicdan hürriyetini savunur,

- Ahirzamanın fitneleri içinde hakikatin gür sesidir.

Dipnotlar:

1 https://www.yeniasya.com.tr/ muhammed-okur/sadakat-timsali-zubeyir-gunduzalp_489954

QOSHE - Arkadaşım Yeni Asya - M. Fahri Utkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Arkadaşım Yeni Asya

5 1
24.02.2024

Bu arkadaşlık 1972 yılından beri devam ediyor. O günlerde bir akşamüstü işten çıkmaya hazırlanırken, başka bölümde çalışan bir ağabey masamızın üstüne ‘Yeni Asya’ gazetesini bıraktı ve “Bir ara bakarsınız, beğenirseniz okursunuz” dedi. Ben hemen elime alıp bir göz gezdirdim ve okumak için eve getirdim.

Yeni Asya’da ilk anda ilgimi çeken yazarları sayarsam; Hekimoğlu İsmail, Ahmed Şahin ve Mümine Güneş.

Ogün bugün benim arkadaşım oldu Yeni Asya. Askerde yanımdaydı, otobüslerde de yanımdaydı, 1986 yılında İngiltere’ye gittiğimde de yanımdaydı (o günlerde özellikle eşimden Allah razı olsun haftada bir 7 günlük Yeni Asya’mı alıp bana yolluyordu).

Hâsılı biz Yeni Asya ile 52 senedir ayrılmaz bir arkadaş olmuştuk. O zamandan beri bana “Yeni Asya”cı diyorlar, ne demekse?

Acaba Yeni Asya’cı olunca veya okuyunca ne oluyor insanın hayatında? Bir insan, Yeni........

© Yeni Asya


Get it on Google Play