İsnat ve iddiaların sahibi Kadir Mısıroğlu. Haklarında itham ve isnatta bulunduğu kimseler, Bediüzzaman Said Nursî ve Nur Talebeleri.

Mayıs 2019’da vefat eden Mısıroğlu, söz konusu asılsız iddiaları, önce Sultan II. Abdülhamid isimli kitapta sıralayıp döktü. Ardından bazı televizyon kanallarında (özellikle net.tv’de) aynı yalan ve yanlışları tekrar edip durdu. Daha sonraları, muhtelif seminer ve konferanslarında ithamların dozunu daha da yükselterek, konuşmalarını kayda geçirdi.

İşte, onun yıllarca tekrarlayıp durduğu haksız, hukuksuz, akıl almaz karalamaları şimdi de onun taraftarları ve muhibbanları tarafından internet üzerinden kitlelere yaymaya ve bilhassa yeni neslin sâfi zihnine boca etmeye çalışıyorlar.

Bu sebeple, o isnat ve iddiaların tamamına derli-toplu bir şekilde izahlı cevaplar vermek icap ediyor. Tâ ki, günümüz gençliği ve gelecek nesiller yalan-yanlış şeylerin etkisinde kalmasın ve tarafgirlik marazıyla zihinleri bulanmasın.

*

Merhum Mısıroğlu hayatta iken de, kendisine gereken cevapları verdik aslında. Ne var ki, bize yazılı olarak cevap vermek yerine, kendi hayranlarına yaptığı konuşmalarda daha çok tehevvür ile bağırarak, yer yer hakaretler savurarak mukabelede bulunmaya çalıştı.

Netice itibariyle, onun veya muhibbanlarının kalkıp bize herhangi bir mukabelede bulunmalarına, yahut cevap vermelerine ihtiyaç yoktur. Çünkü, onlar türlü iddia, itham ve isnatlarda bulundular; cevap verme hakkı ise, haliyle bize geçmiş bulunuyor.

Yaklaşık yirmi yıldır konuyla ilgili söylediklerinin, sayıp döktüklerinin hemen tamamını okuyup dinleyerek, bunları cevap vermek üzere derleyip toplayabildiğimizi söyleyebiliriz. Şayet gözden kaçan hususlar varsa, siz aziz okuyucularımız da bize iletebilirsiniz.

*

İddia ve cevaplar kısmına geçmeden, hayrete mûcip iki-üç noktaya daha temas etmek istiyoruz. Şöyle ki:

Yazının ilerleyen safhalarında da görüleceği gibi, onca yalan-yanlış şeylere, bunca insanın inanmasına hayret etmemek elde değil.

Bir diğer husus, Mısıroğlu, mevcut siyasî iktidarın akıl hocalarından biri iken, bazı Nur Talebelerinin, Mısıroğlu ve muhibbanlarıyla adeta yarışırcasına, yıllardır parti ve iktidar meddahlığı yapmalarına hayret etmemek elde değil.

Üçüncü nokta, umumun bildiği ve kabul ettiği “Yanlış bilgi üzerine doğru fikir bina edilmez” gerçeğine rağmen, Said Nursî hakkında öyle fahiş yanlışlar ve bilgi hataları var ki, buna da hayret etmemek mümkün değil.

Kısacık bir misâl: Said Nursî’nin 15-16 yaşlarına (yani 1890’ların başında) İstanbul’a geldiği ve “benlik”le hareket ederek “Her soruya cevap verilir” ilânını Fatih Camiinin duvarlarına, sütunlarına yapıştırdığı iddia ediliyor.

Evet, hiçbir kaynakta geçmeyen böyle yalan-yanlış bilgiler, söz konusu metinlerin ve konuşmaların hemen her safhasında karşımıza çıkıyor, ne yazık ki…

Şimdi, tek tek ileri sürülen iddiaları sıralayalım ve bunlara karşı gereken “izahlı cevaplar”ı verme faslına geçelim.

*

İddia-1:

Said-i Nursî, daha sakalı çıkmamış, 15-16 yaşlarındayken (yani 1890’ların başında) İstanbul’a geldi. Benliği şiddetlidir. Fatih Camii’nin direklerine ilân astı: “Var mı benimle mübareze-i ilmiyede bulunacak olan!?” diyerekten…

İzahlı cevap:

Bu iddiaları doğrulayacak bilgiler güvenilir hiçbir kaynakta geçmiyor. Daha çok kulaktan dolma uydurmalar ve tahkiksiz bilgiler.

Başta Tarihçe-i Hayat, A. Badıllı’nın “Mufassal Tarihçe”si, N. Şahiner’in Biyografik eseri ve Son Şahitler serisi gibi umumî kabul görmüş hiçbir kaynakta, iddia edilen hurafelerin hiçbiri yer almıyor. Bunların tamamının üzerinde ittifak ettikleri bilginin özeti şudur:

1907 yılı sonlarında ve 30 yaşlarında İstanbul’a gelen Said Nursî, Şekerci Han’daki ofisinin kapısına şu tabelayı astırmış: Burada her müşkil halledilir; her suale cevap verilir, fakat sual sorulmaz.”

Keza, “Tam toprak gibi, kemâl-i tevâzu, mahviyet ve terk-i enaniyetle” Hakk’a hizmet eden” Hz. Bediüzzaman’da, öyle anlatıldığı gibi benlik falan yoktur; belki, “Onda salâbet, celâdet ve şehâmet-i diniye vardır” denilebilir.

(Devamı var)

QOSHE - İsnat ve iddialara izahlı cevaplar-1 - M. Latif Salihoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İsnat ve iddialara izahlı cevaplar-1

15 14
22.04.2024

İsnat ve iddiaların sahibi Kadir Mısıroğlu. Haklarında itham ve isnatta bulunduğu kimseler, Bediüzzaman Said Nursî ve Nur Talebeleri.

Mayıs 2019’da vefat eden Mısıroğlu, söz konusu asılsız iddiaları, önce Sultan II. Abdülhamid isimli kitapta sıralayıp döktü. Ardından bazı televizyon kanallarında (özellikle net.tv’de) aynı yalan ve yanlışları tekrar edip durdu. Daha sonraları, muhtelif seminer ve konferanslarında ithamların dozunu daha da yükselterek, konuşmalarını kayda geçirdi.

İşte, onun yıllarca tekrarlayıp durduğu haksız, hukuksuz, akıl almaz karalamaları şimdi de onun taraftarları ve muhibbanları tarafından internet üzerinden kitlelere yaymaya ve bilhassa yeni neslin sâfi zihnine boca etmeye çalışıyorlar.

Bu sebeple, o isnat ve iddiaların tamamına derli-toplu bir şekilde izahlı cevaplar vermek icap ediyor. Tâ ki, günümüz gençliği ve gelecek nesiller yalan-yanlış şeylerin etkisinde kalmasın ve tarafgirlik marazıyla zihinleri bulanmasın.

Merhum Mısıroğlu hayatta iken de, kendisine gereken cevapları verdik aslında. Ne var ki, bize yazılı olarak cevap vermek yerine, kendi hayranlarına yaptığı konuşmalarda daha çok tehevvür ile bağırarak, yer yer hakaretler savurarak mukabelede bulunmaya çalıştı.

Netice itibariyle, onun veya muhibbanlarının kalkıp bize herhangi bir mukabelede bulunmalarına, yahut cevap vermelerine ihtiyaç yoktur. Çünkü, onlar türlü........

© Yeni Asya


Get it on Google Play