Osmanlı, 30 Ekim 1918’de ağır hükümler ihtiva eden Mondros Mütarekesi’ni imzalayarak müttefikleri gibi o da savaştan mağlup çıktı.

İmzalanan bu ateşkes antlaşmasından hemen sonra harekete geçen Yunanistan Başbakanı Venizelos, İzmir ve çevresinin Osmanlı’dan alınarak kendilerine verilmesini istedi.

İngiltere’nin başını çektiği, Fransa ve İtalya’nın da dahil olduğu Itilaf Devletleri, Venizelos’un bu talebine sıcak bakmakla beraber, işi hemen resmiyete dökmediler. Bir müddet daha bekleyerek fırsat kollamayı tercih ettiler.

Nihayet beklenen fırsat çıktığında, Venizelos’un teklifini resmen ve tereddütsüz şekilde kabul ettiler: Anadolu’yu paylaşmak için harekete geçen İtilaf Devletleri, 10 Mayıs 1919’da Paris’te yaptıkları toplantıda İzmir’i işgal hakkını Yunanistan’a verdiklerini açıkladılar.

(Kaynak: Türk İstiklâl Harbi, Mondros Mütarekesi ve Tatbikatı, Ankara, 1962.)

Tabiî, Yunanistan’dan önce İngilizler İstanbul’dan, Fransızlar Hatay ve Adana’dan, İtalyanlar Antalya’dan başlayarak Anadolu’yu istilâ etme girişimini başlatmışlardı. Haliyle, işgal sırası aynı ittifaka dahil olan Yunanistan’a gelmişti.

*

Paris’te alınan karardan sonra hiç vakit kaybetmeden harekete geçen Yunan hükümeti, 5 gün sonra, yani 15 Mayıs 1919’da İzmir’e asker çıkararak Anadolu topraklarını işgale başladı.

Venizelos, Yunan kara ve donanma kuvvetlerini Ege Denizinin Anadolu sahillerine doğru yönlendirirken, her ihtimale karşı İngiliz ve Fransız donanmalarından da destek sağlamayı ihmal etmedi.

Esasen, Venizelos da sadece Yunan kuvvetleriyle Ege’de ve Anadolu’da ciddi bir varlık gösteremeyeceğini biliyordu. Onun için, işgal hareketini süper güçlerle takviye ederek işi garantiye almak istiyordu.

İşgal hareketi öyle başladı; ne var ki, üç-dört yıl devam eden işgal ve istilâ tasavvuru plânlandığı gibi gitmedi. Bu zaman zarfında hiç umulmayan gelişmeler yaşandı. Anadolu’nun hemen her tarafında teşkil edilen gönüllü milis kuvvetleri, istilacılara aman vermiyordu.

*

Evet, İzmir’in fiilî işgali 15 Mayıs günü başladı. Direnişler, kanlı şekilde bastırıldı. Hükûmet binasını ele geçiren işgalciler, binanın balkonundan işgalci ülkelerin bayraklarını sarkıtarak poz verdiler ve meydandaki asker–sivil topluluğa hitap ettiler. Topluluk içinde, sevinç gösterileri yapan Rum kökenli vatandaşlar ağırlıktaydı.

İzmir’in işgali, İstanbul başta olmak üzere, Anadolu’nun pekçok yerinde protesto edildi ve istilâcılara karşı kısa zaman zarfında şanlı bir millî direniş hareketi sergilendi.

*

İzmir’i işgal hareketinin zahirî gerekçesi, bölgede yaşayan Rum nüfusunun Türk nufüsundan sayıca fazla olduğu şeklindeydi.

Ne var ki, asıl maksat başkaydı. Zira, işgal İzmir’le sınırlı kalmadı. Kısa sürede, Bursa, Eskişehir, Kütahya ve Afyon’a kadar uzanan Batı Anadolu’nun büyük bir kısmı işgal edilmeye başlandı. Haliyle, bütün bölge bir kanlı çatışma sahasına döndü.

Bölgede, üç sene müddetle her iki taraftan da çok büyük can kaybı yaşandı. Düşmanın bertaraf edilmesi için, aslında süre bu kadar uzamaması lazımdı. Yani Yunan kuvvetlerinin daha kısa sürede def edilmesi gerekiyordu. Tıpkı, Doğu Cephesinde Ermenilerin birkaç ayda Gümrü’ye kadar sürülmesi gibi. Kâzım Karabekir’in notlarından da bu meseleyi anlamak mümkün. Ne var ki, bu konu Türkiye’den henüz hür bir şekilde müzakereye açılmış değil. İnşallah o günler de gelir diye ümitle bekliyoruz.

QOSHE - Venizelos hangi cesaretle işgale girişti? - M. Latif Salihoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Venizelos hangi cesaretle işgale girişti?

32 1
10.05.2024

Osmanlı, 30 Ekim 1918’de ağır hükümler ihtiva eden Mondros Mütarekesi’ni imzalayarak müttefikleri gibi o da savaştan mağlup çıktı.

İmzalanan bu ateşkes antlaşmasından hemen sonra harekete geçen Yunanistan Başbakanı Venizelos, İzmir ve çevresinin Osmanlı’dan alınarak kendilerine verilmesini istedi.

İngiltere’nin başını çektiği, Fransa ve İtalya’nın da dahil olduğu Itilaf Devletleri, Venizelos’un bu talebine sıcak bakmakla beraber, işi hemen resmiyete dökmediler. Bir müddet daha bekleyerek fırsat kollamayı tercih ettiler.

Nihayet beklenen fırsat çıktığında, Venizelos’un teklifini resmen ve tereddütsüz şekilde kabul ettiler: Anadolu’yu paylaşmak için harekete geçen İtilaf Devletleri, 10 Mayıs 1919’da Paris’te yaptıkları toplantıda İzmir’i işgal hakkını Yunanistan’a verdiklerini açıkladılar.

(Kaynak: Türk İstiklâl Harbi, Mondros Mütarekesi ve Tatbikatı, Ankara, 1962.)

Tabiî, Yunanistan’dan önce İngilizler İstanbul’dan, Fransızlar Hatay ve Adana’dan, İtalyanlar Antalya’dan başlayarak Anadolu’yu istilâ etme girişimini başlatmışlardı. Haliyle, işgal sırası aynı ittifaka dahil olan Yunanistan’a........

© Yeni Asya


Get it on Google Play