***

İslâm ülkeleri arasında ortak bir tavır belirleyebilecek ortak ekonomik ve siyasi birlik maalesef henüz yok. İslâm İşbirliği Teşkilatı (İİT) etkisiz. “Dış düşmanlar engelliyor” tarzındaki komplo teorisi basit ve kolayına kaçış.

“Ehl-i imanı birbirine bağlayan nurani rabıtaları” bilmiyoruz. Mesela Hac ibadetimiz İslâmi bir kongre, bir meşveret görevi görmüyor.

Doğru İslâm’ın ve İslâmiyete layık doğruluğun yaşanmaması başka bir sebep. Elbette dürüst, adil, güzel ahlak sahibi salih, kâmil ve erdemli insan olmadan sağlıklı bir toplum oluşmaz. Toplum düzgün olmadıktan sonra, devletinin adı İslâm olsa ne olur?

***

Seçilmiş de olsa İslâm ülkelerinin çoğunda birbiriyle uğraşan otoriter yönetimler var. Cehalet ve fakirlik de cabası.. İdareciler zenginleşirken, halk fakirleşiyor.

Birbiriyle boğuşanlar müspet hareket edemezler ki! İttihad-ı İslâm ve ümmetçilik şuuruyla birlik hedeflense de, İslâm devletlerine egemen olan resmî ideolojiler birliği değil, ulusalcı-milliyetçi ayrışmayı körüklüyor.

Siyasal İslâm düşüncesi, Türk milliyetçiliği, Pan-Arabizm, İran milliyetçiliği gibi ideolojiler ile Vahhabilik, Şiilik gibi mezhepçi ideolojiler de, İslâm dünyasının bir birlik çatısında ortak hareket etmesini engelliyor.

***

İttihad-ı İslâm deyince zihinlerde daha çok siyasi birlik akla gelmektedir. Çok kimse “Bütün Müslümanların bir devlet çatısı altında toplamak” Şeklinde ütopik bir İttihad-ı İslâm fikri hayal ediyor. “Turancılık fikrinin bütün Türkleri tek bayrak altında toplamak” şeklindeki hayali bir “Kızıl Elma” sına benziyor.

Hâlbuki İttihad-ı İslâmın, Nebevî bir yöntemle ele alınması, politik bir slogan yüzeyselliğinden çıkartılarak, içinin ahlâk, fazilet ve hikmetle doldurulması gerekiyor.

“Siyasi boyutu da olmakla beraber; İttihad-ı İslâm bütün mü’minlerin aynı değerler etrafında birleşmesini ifade eden, aynı Allah’a ve aynı peygambere inanan, kalpleri aynı muhabbetle dolu olan, güzel ahlakı ve doğruluğu hedef edinen insanların zihniyet ve duygu birliğidir.” (İttihad-ı İslâm hakkında geniş bilgi için bkz. https://www.koprudergisi.com/guz-2009/)

***

1969 yılında İslâm Konferansı adıyla kurulan İslâm İşbirliği Teşkilatı (İİT), 57 üyesi ve iki milyarı bulan toplam nüfusuyla tüm İslâm ülkelerini bir araya getiren tek birlik. İİT’ye üye 57 İslâm ülkesinin liderleri 11 Kasım 2023 te Riyad’da toplandı.. Ancak...

Müslüman ülkeleri sahip olduğu maddi kaynaklar ve insan gücüne rağmen, İsrail’e karşı güçlü bir yaptırım kararı aldırmayı başaramadılar, maalesef. Nihai bildirinin çoğu paragrafı “kınama” fiiliyle sona eriyor. Kınamakla bir yere varılamadığı ortada.

İsrail’in bu kadar pervasız olabilmesinin bir sebebi ise; Müslüman ülkelerle açıktan ya da perde arkasından kurduğu siyasi ve ekonomik ilişkiler.

Mesela; Türkiye - İsrail ekonomik ilişkileri son 20 senede önemli gelişme göstermiş. İsrail’le ticaret hacmimiz 9.48 milyar dolar olmuş! İsrail’le ilişkilerin bozulmasından korkuyoruz!.

Müslüman ülkelerin yönetimleri, hem kendi halklarını hem de Filistin’i aldatıyor. Mağduriyet ve mazlûmiyetin istismarı, hamaset, boykot, yürüyüş diyerek “kitlelerin gazını” alıyorlar. Kendi ülkelerinde yaptıkları zulümleri, her türlü insan hakları ihlallerini örtmeye çalışıyorlar.

Uyanmak ve gerçekleri görmek için ciddi bir özeleştiri şart.

QOSHE - İslâm ülkeleri ve birlik - M. Said Zeki
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İslâm ülkeleri ve birlik

8 1
11.12.2023

***

İslâm ülkeleri arasında ortak bir tavır belirleyebilecek ortak ekonomik ve siyasi birlik maalesef henüz yok. İslâm İşbirliği Teşkilatı (İİT) etkisiz. “Dış düşmanlar engelliyor” tarzındaki komplo teorisi basit ve kolayına kaçış.

“Ehl-i imanı birbirine bağlayan nurani rabıtaları” bilmiyoruz. Mesela Hac ibadetimiz İslâmi bir kongre, bir meşveret görevi görmüyor.

Doğru İslâm’ın ve İslâmiyete layık doğruluğun yaşanmaması başka bir sebep. Elbette dürüst, adil, güzel ahlak sahibi salih, kâmil ve erdemli insan olmadan sağlıklı bir toplum oluşmaz. Toplum düzgün olmadıktan sonra, devletinin adı İslâm olsa ne olur?

***

Seçilmiş de olsa İslâm ülkelerinin çoğunda birbiriyle uğraşan otoriter yönetimler var. Cehalet ve fakirlik de cabası.. İdareciler zenginleşirken, halk fakirleşiyor.

Birbiriyle boğuşanlar müspet hareket edemezler ki! İttihad-ı İslâm ve ümmetçilik şuuruyla birlik hedeflense de, İslâm devletlerine egemen olan resmî ideolojiler birliği değil, ulusalcı-milliyetçi ayrışmayı körüklüyor.

Siyasal İslâm düşüncesi, Türk milliyetçiliği, Pan-Arabizm, İran milliyetçiliği........

© Yeni Asya


Get it on Google Play