Kıyamete doğru giderken, dinsizlik daha da yayılıp, her kanaldan saldırmaya devam ediyor.

Bundan önceki yazılarda “sosyal medyanın” zararlarından ve tehlikelerinden bahsettiğimiz için, burada bu konuyu ele almayacağım.

Ele almak istediğim konu “dünyevileşmek”.

Az veya çok hepimiz dünya ile irtibat halindeyiz ve kendimizi yüzde yüz geri çekemeyiz.

Üstad Bediüzzaman’ın bir sözü var: “Dünya öyle bir meta değil ki bir nizaya değsin.” Çünkü fâni ve geçici olduğundan kıymetsizdir. Koca dünya böyle ise, dünyanın cüzî işleri ne kadar ehemmiyetsiz olduğunu anlarsın. (Mektubat, Yirmi İkinci Mektup, Birinci Mebhas.)

Bakıldığında, elhamdülillah elimizde elmas, nur, altın değerinde eserler ve hakikatler bulunuyor. Maalesef bizler de dünyaya haddinden fazla dalabiliyoruz, çünkü meydan imtihan meydanı. Birbirimize sahip çıkıp, daldığımız gaflet uykusundan uyandırmamız gerekiyor.

Şu anda çok duyulan ve çok tehlikeli olan bir nokta da “diploma sevdası”.

Bu cümlem sakın yanlış anlaşılmasın. Tabii ki özellikle Müslüman ve Nur Talebeleri olarak elimizden geldiği kadar tahsil etmek gerekiyor. Fakat daima ahireti ve cennet ve cehennemi göz önünde bulundurarak.

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin ‘ene’ye dair söylediklerini dikkatle okumak gerekiyor.

Şu anlarda maalesef dünyevi hitaplara (beyefendi, profesör, avukat, doktor gibi) çok önem verildiğinden, ister istemez insanın enesine hoş geliyor ve enesi okşanıyor. Bir anda kendisini diğerlerinden üstün görmeye başlıyor.

Bu sorun özellikle gençlerin önüne sıkça çıkabiliyor. Çünkü sosyal durumu vb nedenlerden dolayı sadece bir meslek edinmiş olabilir.

Şimdi bir de, malum evlilik sorularından olan, “Oğlumuz ne iş ile meşgul?” yerine “Oğlumuz acaba nerede çalışıyor, hangi diplomaları var?” denilirse gençlerin şevki kırılmaz mı?

Üstad Bediüzzaman “eşler birbirine küfüv” yani denk olmalı diyor. Bu denklik ibadet ile olur, bu denklik karakter ile olur, bu denklik ve uyum aile ile olur, ama diplomalar ile ölçülebilir mi?

Biz biz olalım ve hiç bir zaman bunu unutmayalım: Bu hizmet bu güne kadar geldiyse, bunda çiftçi, emekçi, inşaatçı, “diplomasız” ağabey ve hemşirelerimizin büyük hakkı vardır.

QOSHE - Diplomanın önemi var mı? - Mehmet Kara (2)
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Diplomanın önemi var mı?

6 2
13.03.2024

Kıyamete doğru giderken, dinsizlik daha da yayılıp, her kanaldan saldırmaya devam ediyor.

Bundan önceki yazılarda “sosyal medyanın” zararlarından ve tehlikelerinden bahsettiğimiz için, burada bu konuyu ele almayacağım.

Ele almak istediğim konu “dünyevileşmek”.

Az veya çok hepimiz dünya ile irtibat halindeyiz ve kendimizi yüzde yüz geri çekemeyiz.

Üstad Bediüzzaman’ın bir sözü var: “Dünya öyle bir meta değil ki bir nizaya değsin.” Çünkü fâni ve geçici olduğundan kıymetsizdir. Koca dünya böyle ise, dünyanın cüzî işleri ne kadar ehemmiyetsiz olduğunu anlarsın. (Mektubat, Yirmi İkinci Mektup, Birinci Mebhas.)

Bakıldığında, elhamdülillah elimizde elmas, nur, altın değerinde eserler ve hakikatler........

© Yeni Asya


Get it on Google Play