Seçim konuşmalarında istismar edilmeyen neredeyse bir şey kalmadı. “31 Mart’ta Gazze’deki mazlumlar sevinecek” denilmişti, şimdi de “31 Mart’ta bir tarafta Ayasofya müze olsun diyenler, diğer tarafta Ayasofya’nın sesi sonsuza dek yankılansın diyenler var” deniyor. Bunu söyleyenlere şu anda Ayasofya’nın bir kısmına para verip gidildiğini hatırlatmak gerekmez mi?

Camiye, kışlaya, okula siyaset sokmak dine en büyük zarardır. Bunu bir türlü anlayamadılar. Seçime giren kişinin vaatlerinden bahsetmesi gerekirken alakasız şeyler söylemesi yanlıştır, hatadır… Çünkü belediye başkanının görevi, ulaşım, altyapı, imar, çevredir.

***

Son seçimi imiş!

Seçim kampanyasında ilginç bir olay da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Benim için bu bir final. Yasanın verdiği yetkiyle bu seçim son seçimim ama buradan çıkacak netice benden sonra gelecek kardeşlerim için bir emanetin devri olacak” demesi oldu. Daha Cumhurbaşkanı seçimi yapılalı 10 ay olmuş. Önümüzde 4 yıldan fazla bir zaman varken neden böyle bir açıklama yapma gereği duydu?

Bu sözün ardından, AKP sözcüsü, “O siyaseti bırakırım anlamında bir ifade değil” derken eski ve yeni Adalet bakanları TBMM’nin seçimleri yenilemesi kararı alarak, Cumhurbaşkanına yeniden adaylık yolunu açabileceğini söylüyor. Onlara göre üçüncü kez, -ki aslında dördüncü defa- cumhurbaşkanı olmak için Meclis’in karar alması yetiyor.

Şimdiden yapılan bu açıklamalar, “Erdoğan’ın dördüncü kez cumhurbaşkanı olmasının önü mü açılmak isteniyor?” sorusunu beraberinde getirdi. Tabiî bunun yolu da yeni anayasa…

***

“Gara gara düşünenler”

Hayat pahalılığı ülkenin birinci gündemi ama hükûmet sadece “sıkıntının farkındayız” demekle yetiniyor. Emekli ve asgari ücretli, iftar ve sahur sofralarında neyi yiyeceğini kara kara düşünüyor.

Altın-döviz fiyatları her gün yeni rekorlar kırarken, piyasada iğneden ipliğe zam gelmesine yol açan benzin fiyatları 14-28 Mayıs’ta yapılan seçimden önceki fiyatlardan iki katı daha fazla…

Dövizdeki artışı görünce Maliye eski Bakanı Berat Albayrak’ın, 20 Mart 2019 tarihinde söylediği, “Dolar 10 lira olacak, 15 lira olacak ya, 6-7 liradan toplayalım dolarları, 10-15’ten satarız. Dolar düştü 5 liraya. Bunlar gara gara düşünüyor. Dolar yükselse de satsak diyorlar. Çok beklersiniz. Hele de seçimden sonra çok beklersiniz. O konuda rahat olun” ifadeleri geliyor.

O dönemde rahat olanlar şimdi düşünüyor mu bilmiyoruz ama şu anda dolar 32 lirayı geçti. 1 Nisan’da ne olur, insanlar gara gara düşünüyor.

***

Yok!!!

İzlediği ekonomi politikalarıyla ülkeye büyük bir ekonomik kriz hediye eden Nureddin Nebati’den de bahsetmeden geçmeyelim.

Meclis tatile girmeden önce bir önerge görüşülürken yoklama talebi, hem elektronik hem de pusula yoluyla yapılmış, yeterli çoğunluk sağlanamayınca da oturuma ara verilmişti. Pusula yollayan bir vekilin orada olmadığı anlaşılmıştı.

Bu durum tutanaklara şöyle yansımıştı:

Başkan - Şimdi, pusulayla burada olduğunu bildiren sayın milletvekillerimizin isimlerini okuyorum:

Yılmaz Büyükaydın, Trabzon? Burada.

Nureddin Nebati, Mersin?

(CHP, DEM Parti ve İYİ Parti sıralarından “Yok” sesleri, gürültüler)

Beritan Güneş Altın (Mardin) – Ya, hilenin bu kadarı ya. Eski bakan ya. Başkanım gerisine gerek yok, kapatın ya. Her yeri hile ya, her yeri hile.

Erhan Usta (Samsun) – Bu adama hazineyi teslim ettik.

Bakanlığı döneminde yaptığı hareketler ve sözlerle gündem olan Nebati şimdi de gündeme böyle gelmiş oldu.

QOSHE - İstismara devam - Mehmet Kara (2)
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İstismara devam

11 3
18.03.2024

Seçim konuşmalarında istismar edilmeyen neredeyse bir şey kalmadı. “31 Mart’ta Gazze’deki mazlumlar sevinecek” denilmişti, şimdi de “31 Mart’ta bir tarafta Ayasofya müze olsun diyenler, diğer tarafta Ayasofya’nın sesi sonsuza dek yankılansın diyenler var” deniyor. Bunu söyleyenlere şu anda Ayasofya’nın bir kısmına para verip gidildiğini hatırlatmak gerekmez mi?

Camiye, kışlaya, okula siyaset sokmak dine en büyük zarardır. Bunu bir türlü anlayamadılar. Seçime giren kişinin vaatlerinden bahsetmesi gerekirken alakasız şeyler söylemesi yanlıştır, hatadır… Çünkü belediye başkanının görevi, ulaşım, altyapı, imar, çevredir.

***

Son seçimi imiş!

Seçim kampanyasında ilginç bir olay da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Benim için bu bir final. Yasanın verdiği yetkiyle bu seçim son seçimim ama buradan çıkacak netice benden sonra gelecek kardeşlerim için bir emanetin devri olacak” demesi oldu. Daha Cumhurbaşkanı seçimi yapılalı 10 ay olmuş. Önümüzde 4 yıldan fazla bir zaman varken neden böyle bir açıklama yapma gereği duydu?

Bu sözün ardından, AKP sözcüsü, “O siyaseti bırakırım anlamında bir ifade değil” derken eski ve yeni Adalet bakanları........

© Yeni Asya


Get it on Google Play