Bu ifadenin, Nur talebelerinin hizmet seyrinde çok manaları ihtiva ettiğini söyleyebiliriz. Zira; insanın alâkadar olduğu daireler içinde en ehemmiyetli olan kalp dairesini tahrip edecek, imanı zaafiyete düşürecek esbap ve hadiselerin çok olduğu, iman hizmetini geride bırakmaya vesile olacak her türlü meşguliyetin merakla cazibedâr hale getirilmeye çalışıldığı bir zamanda elbette;

“Risale-i Nur’la meşgul olmak, elinden gelirse yazmak ve mübalağalı propagandalara hiç ehemmiyet vermemek ve eskisi gibi tam ihtiyat etmek gerektir.” (T.Hayat)

Otuz üç âyât-ı Kur’aniyenin işaretiyle ve İmam-ı Ali’nin (ra) üç keramet-i gaybiyesiyle ve Gavs-ı A’zam’ın kat’î ihbarıyla tahakkuk etmiş olan Risale-i Nur hakikatleri ile meşgul olmak elbette en mühim bir meseledir.

Risale-i Nur, bu mübarek vatanın manevî bir halâskârı olması cihetiyle; “Bu memlekette, hariçten kuvvetli bir surette girmeye çalışan anarşiliğe karşı set çekmek; üç yüz elli milyon Müslümanların nefretlerini kardeşliğe çevirmekle, bu memleketin en büyük nokta-i istinadını temin etmek” (T.Hayat) gibi kutsi bir hedefi olan Risale-i Nur ile meşgul olmak, birinci derecede vazifemiz olmalı.

Dolayısıyla çok sıkı tarassut ve tazyikat altında olduğu, hastalıklarının en ağır dönemlerinde hatta zehir verildiğinde dahi Risale-i Nurları neşretmeye devam eden Üstadımıza ve ölsek şehidiz, kalırsak Kur’an’ın hizmetkârıyız diyen Nur talebelerine vefa ve şükür de ancak Risale-i Nur meşguliyeti ile mümkün olabilir.

Ve bu zamanda, hazine-i Kur’aniyenin dellallığını yapan ve din düşmanlarının hücumlarına karşı sedd-i Zülkarneyn olan ve küfrün ateşinden muhafaza eden Risale-i Nur’un metin kal ’asına girmek ve onunla meşgul olmak da en birinci meseledir.

Hem kuvvetli bir iman ile ihlas ve mahviyet ve sebat ile Risale-i Nura talebe olmak, ağır şerait içinde imanı ve ubudiyeti muhafaza etmek, hem istihdam edildiğimiz bu hizmette Üstadımıza talebe ve iman hakikatlerinin neşrinde hadim ve mücahid olmak, hem binler talebelerin amellerine şirket-i maneviye düsturu ile hissedar olmak, hem hayır ve iyiliklerin külliyet kesb etmesiyle, büyük kârlar elde etmek, hem de hiçbir şüphe ve vesveseye açık kapı bırakmayarak, ruhlarımızı teskin, kalplerimizi tatmin etmeye vesile olan Risale-i Nur ile meşgul olmak, elbette kainatta en mühim meseleden daha büyük bir meseledir.

Bu ehemmiyetli meşguliyet, Nur talebelerine fütur vermek hatta masum gibi görünen bazı meşgaleler ile hizmetten vazgeçirmek veya soğutmak isteyen gizli ellerin planlarını bozacak, bu mübarek gün ve saatlerde, iman hakikatleri ile meşgul olmak da bire bin kazanç sağlayacaktır, inşaallah.

QOSHE - Risale-i Nur ile meşgul olmak - Meral Demirdöğmez
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Risale-i Nur ile meşgul olmak

6 3
26.03.2024

Bu ifadenin, Nur talebelerinin hizmet seyrinde çok manaları ihtiva ettiğini söyleyebiliriz. Zira; insanın alâkadar olduğu daireler içinde en ehemmiyetli olan kalp dairesini tahrip edecek, imanı zaafiyete düşürecek esbap ve hadiselerin çok olduğu, iman hizmetini geride bırakmaya vesile olacak her türlü meşguliyetin merakla cazibedâr hale getirilmeye çalışıldığı bir zamanda elbette;

“Risale-i Nur’la meşgul olmak, elinden gelirse yazmak ve mübalağalı propagandalara hiç ehemmiyet vermemek ve eskisi gibi tam ihtiyat etmek gerektir.” (T.Hayat)

Otuz üç âyât-ı Kur’aniyenin işaretiyle ve İmam-ı Ali’nin (ra) üç keramet-i gaybiyesiyle ve Gavs-ı A’zam’ın kat’î ihbarıyla tahakkuk etmiş olan Risale-i Nur hakikatleri ile meşgul olmak elbette en mühim bir meseledir.

Risale-i Nur, bu mübarek vatanın manevî bir halâskârı olması cihetiyle; “Bu memlekette, hariçten........

© Yeni Asya


Get it on Google Play