Ancak iki ülke liderlerinin 15 Kasım 2023’te San Francisco’da gerçekleştirilen APEC (Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği) Zirvesi’nin oturum arasında görüşmeleri dikkat çeken gelişmelerindendir. Birde ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’in 18 Haziran 2023’teki Çin ziyaretini unutmamak gerekiyor.

ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in dört saatlik görüşmeleri, bazı kesimlerin ABD-Çin arasında muhtelif alanlarda yükselen rekabetin sıfırlanabileceğine dair erken yorumlarına sebep oldu.

Biden görüşmeyi “yaptığımız en yapıcı ve üretken görüşme” diye nitelerken, Xi de “stratejik, tarihi, yön belirleyici, derin etkiye sahip” beyanıyla değerlendirdi. Tarihi görüşmede ABD, Çin’i “en büyük stratejik rakip” olarak belirtirken, Çin de ABD’yi “işbirlikçi bir ortak” biçiminde tanımladı.

Her ne kadar iki lider önemli sayılabilecek bir görüşme yapmış olsalar da, tarafların mevcut pozisyonlarında herhangi bir değişiklik beklenmiyor. Çünkü iki taraf da kırmızı çizgilerini koruyorlar.

Aslında ABD-Çin arasındaki sorunlar birkaç noktada toplanıyor:

Çin-Tayvan sorunu 01 Ağustos 1927 ve 7 Aralık 1949 tarihlerindeki iç savaşa dayanmaktadır. Tayvan’ın dünya ekonomisinde çip üretimindeki önemi büyüktür. Çin’in Tayvan üzerindeki hakimiyet iddiaları ekonomik ve teknolojik unsurları da kapsamakta olup, Pekin’in Washington’u Tayvan menşeli çip üretimiyle teknolojik açıdan köşeye sıkıştırmaya çalışması ihtimallerdendir.

Çin’de üretilen Fentanyl adlı ilacın 2012’den itibaren yasadışı yollarla Latin Amerika ülkelerine, oradan da uyuşturucu biçiminde ABD’ye gönderilmesi, ABD-Çin kimyasal savaşı olarak değerlendiriliyor.

İki ülkenin arasındaki önemli sorun alanlarından biri de Ukrayna’daki savaştır. Bu savaşta Çin’in Rusya’yla mevcut ilişkilerinden dolayı, ABD’nin talepleri ve argümanlarının Çin’le uyuşmadığı anlaşılıyor.

Çin’e karşı Asya-Pasifik’te Avustralya (A), İngiltere (Birleşik Krallık-UK) ve ABD (US) arasında 16 Eylül 2021’de kurulan AUKUS Güvenlik Paktı’ndan Pekin’in rahatsızlık duyduğu biliniyor.

Ayrıca 2004’te ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya tarafından kurulan ve en son 24 Eylül 2021’de toplanarak “Çin’in gelişen gücüne karşı demokratik siper” tanımıyla hareket eden Dörtlü Grup da Çin’in dikkatini çekiyor.

Yine dönemin ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin 2 Ağustos 2022’de Tayvan’ı ziyareti, Çin-Tayvan sorununda tansiyonu yükselterek Pekin’in Tayvan yakınlarında tatbikata başlamasıyla sonuçlanmıştı.

Bununla birlikte “Çin’in ABD’yi Küba üzerinden 2019’dan beri dinlediği”ni ileri süren haberlerin ardından, ABD’nin 4 Şubat 2023’te Güney Carolina açıklarında Çin’e ait casus balonunun düşürüldüğünü bildirmesi istihbarat sahasındaki krizlerdir.

Hatırlanacağı üzere ABD eski Başkanı Donald Trump da Ocak 2019’da Çinli firma Huawei’yi ABD’de casusluk yaptığı iddiasıyla ABD’deki faaliyetini yasaklamıştı. Buna karşılık Çin de, ABD’ye teknolojide kullanılan değerli elementlerin ihracını durdurarak cevap vermişti.

The Wall Street Journal’ın 8 Haziran 2023 tarihli “Küba, ABD Odaklı Gizli Çin Casus Üssüne Ev Sahipliği Yapacak” başlıklı ve “Pekin, gizli dinleme tesisi için Havana’ya birkaç milyar dolar ödemeyi kabul etti” haberleriyle gözler Çin-ABD-Küba üçgenindeki istihbarat mücadelesine çevrildi.

Son olarak Çin’in liderliğinde İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Umman’ın 02 Haziran 2023’te Basra Körfezi güvenliğini sağlamak için ortak donanma kuracaklarının belirtilmesi de, ABD’nin kuvvetle muhtemel tehdit algılamalarındandır.

Dolayısıyla liderlerin görüşmesini, iki ülkenin sorunlarının sıfırlandığına yorumlamak için oldukça erken.

QOSHE - Biden-Xi görüşmesine giden süreç - Muhammet Örtlek
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Biden-Xi görüşmesine giden süreç

4 0
21.11.2023

Ancak iki ülke liderlerinin 15 Kasım 2023’te San Francisco’da gerçekleştirilen APEC (Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği) Zirvesi’nin oturum arasında görüşmeleri dikkat çeken gelişmelerindendir. Birde ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’in 18 Haziran 2023’teki Çin ziyaretini unutmamak gerekiyor.

ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in dört saatlik görüşmeleri, bazı kesimlerin ABD-Çin arasında muhtelif alanlarda yükselen rekabetin sıfırlanabileceğine dair erken yorumlarına sebep oldu.

Biden görüşmeyi “yaptığımız en yapıcı ve üretken görüşme” diye nitelerken, Xi de “stratejik, tarihi, yön belirleyici, derin etkiye sahip” beyanıyla değerlendirdi. Tarihi görüşmede ABD, Çin’i “en büyük stratejik rakip” olarak belirtirken, Çin de ABD’yi “işbirlikçi bir ortak” biçiminde tanımladı.

Her ne kadar iki lider önemli sayılabilecek bir görüşme yapmış olsalar da, tarafların mevcut pozisyonlarında herhangi bir değişiklik beklenmiyor. Çünkü iki taraf da kırmızı çizgilerini koruyorlar.

Aslında ABD-Çin arasındaki sorunlar birkaç noktada toplanıyor:

Çin-Tayvan sorunu 01 Ağustos 1927 ve 7 Aralık 1949 tarihlerindeki iç savaşa dayanmaktadır. Tayvan’ın dünya ekonomisinde çip üretimindeki önemi........

© Yeni Asya


Get it on Google Play