Çin’in aracılığıyla imzalanan S.Arabistan-İran Anlaşması’yla kısa sürede Riyad ve Tahran arasındaki derin sorunlara çözüm bulunmasına, bölgedeki Sünni-Şii çatışmasına son verilmesine ve özellikle Suriye ve Yemen’de silahların susturulmasına katkı sağlamasını bekleyenler de mevcut.

Anlaşma’nın “Kuşak-Yol Girişimi”nin sahibi Pekin’in çıkarına olduğu kuvvetle muhtemeldir. Çünkü Çin hem Körfez ülkelerinin hem S.Arabistan’ın hem de İran’ın en önde gelen enerji müşterisi konumunda. Ayrıca Çin’in ticarî faaliyetleri için Hürmüz ve Mendeb Boğazları ile Hint-Pasifik Okyanus bölgesinde güvenliğin sağlanması hayatî derecede önemli (Yeni Asya, 18.04.2023). Bundan dolayı Çin’in Basra Körfezi’nde İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Umman’la birlikte Körfez’in güvenliğini sağlamak için ortak donanma kuracağı haberi 02 Haziran 2023’ten beri gündemde (Yeni Asya, 13.06.2023).

İsrail’in 7 Ekim 2023’te Gazze’yi işgale başlamasından beri, S.Arabistan-İran Anlaşması’nın baltalanacağını ve hatta sona ereceğini iddia edenler var. İran, Gazze konusunda Filistin’i açıkça destekliyor. S.Arabistan’ın ise, uzun süredir “de facto” şekilde yürüttüğü ilişkileriyle anlaşma imzalamadan İsrail’le “normalleştiği” kaydediliyor. Dolayısıyla Gazze hususunda, S.Arabistan ve İran’ın karşı karşıya gelmesi ve hatta 10 Mart 2023’te imzaladıkları Anlaşma’nın bozulacağı ihtimali üzerinde duran kesimler oldu.

Bununa birlikte Gazze’nin işgali, Yemen’deki Husiler’i de harekete geçirdi. Mendeb Boğazı’nda etkinlik sağlamaya çalışan Husiler, önce 3 Aralık’ta sonra 20 Aralık’ta ABD gemilerine İHA’larla (İnsansız Hava Araçları) saldırmışlardı. İran’ın desteklediği ileri sürülen Husiler’e karşı 4 Şubat 2024’te ABD ve İngiltere’nin saldırıları gerçekleşti (Yeni Asya, 05.02.2024). Husiler’in faaliyetleri sonucunda, Batı’yla yakın ilişkisi bilinen S.Arabistan’ın İran’la yaptığı Anlaşma’dan vazgeçeceği de yorumlanmıştı.

Her ne kadar Gazze’deki işgal Kızıldeniz ve Körfez bölgesi gibi alanlarda şiddeti tırmandırma riskini taşıyorsa da, S.Arabistan ve İran’ın ilişkilerinde temkinli hareket ettikleri görülüyor. “2024 Ocak ayının sonunda S.Arabistan’ın İranlılar için Umre vizelerini askıya almış ve Tahran yönetimi bunu teknik bir sorunmuş gibi görünmesini sağlayarak itiraz etmemişti. Bunun yerine Tahran, gelecek yıl Hac konusunda anlaşmaya vardığını açıklamıştı. Böylece İran’ın komşu ülkelerle gerilimi ve sorunları azaltmada çıkarını kolladığı anlaşılıyor”.

Diğer taraftan S.Arabistan’ın da tekrar İran’la düşmanca bir ilişkiye girmek niyetinin olmadığı söylenebilir. Çünkü “Riyad, Yemen sınırında Husilerle çatışmayı önlemek için uzun süredir diplomatik çabalar yürütüyor. Bundan dolayı S.Arabistan, Husi mevzilerine yönelik Batılı güçlerin hava saldırılarına katılmadı. Başka bir ifadeyle müttefiki Bahreyn, Husi karşıtı operasyonlarda yer alırken, S.Arabistan, Husilerle müzakerelerin sürdürülmesinden yana oldu”.

S.Arabistan-İran Anlaşması’nı bozabilecek gelişme, muhtemelen resmi imzalanacak S.Arabistan-İsrail anlaşması olacaktır. Ancak Riyad’ın, İsrail’le “de facto” şekilde yürüttüğü ilişkileri, S.Arabistan-İran Anlaşması’nın bozulmamasına yönelik bir diplomatik manevra biçiminde yorumlanıyor. Yani S.Arabistan’ın her iki ülkeyle ilişkilerini eşzamanlı geliştirebildiği görüldü.

İsrail makamlarının S.Arabistan’la ilişkilerini, İran’a karşı kullanması durumunda Riyad’ın yine her iki taraf arasında kalmaktan kaçınacağı düşünülüyor. S.Arabistan’ın İran’la ilişkilerini teo-jeo politik ve ekonomik; İsrail’le de teknolojik ve ekonomik alanlar üzerinden değerlendirdiği kuvvetle muhtemeldir. Sonuçta Çin’in, S.Arabistan-İran Anlaşması’nın mimarı olduğunu unutmamak gerekiyor.

QOSHE - Gazze’deki Savaş S. Arabistan - İran Anlaşması’nı bozar mı? - Muhammet Örtlek
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Gazze’deki Savaş S. Arabistan - İran Anlaşması’nı bozar mı?

9 1
13.02.2024

Çin’in aracılığıyla imzalanan S.Arabistan-İran Anlaşması’yla kısa sürede Riyad ve Tahran arasındaki derin sorunlara çözüm bulunmasına, bölgedeki Sünni-Şii çatışmasına son verilmesine ve özellikle Suriye ve Yemen’de silahların susturulmasına katkı sağlamasını bekleyenler de mevcut.

Anlaşma’nın “Kuşak-Yol Girişimi”nin sahibi Pekin’in çıkarına olduğu kuvvetle muhtemeldir. Çünkü Çin hem Körfez ülkelerinin hem S.Arabistan’ın hem de İran’ın en önde gelen enerji müşterisi konumunda. Ayrıca Çin’in ticarî faaliyetleri için Hürmüz ve Mendeb Boğazları ile Hint-Pasifik Okyanus bölgesinde güvenliğin sağlanması hayatî derecede önemli (Yeni Asya, 18.04.2023). Bundan dolayı Çin’in Basra Körfezi’nde İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Umman’la birlikte Körfez’in güvenliğini sağlamak için ortak donanma kuracağı haberi 02 Haziran 2023’ten beri gündemde (Yeni Asya, 13.06.2023).

İsrail’in 7 Ekim 2023’te Gazze’yi işgale başlamasından beri, S.Arabistan-İran Anlaşması’nın baltalanacağını ve hatta sona ereceğini iddia edenler var. İran, Gazze konusunda Filistin’i açıkça destekliyor. S.Arabistan’ın ise, uzun süredir “de facto” şekilde yürüttüğü ilişkileriyle anlaşma imzalamadan İsrail’le “normalleştiği” kaydediliyor.........

© Yeni Asya


Get it on Google Play