Rusya’nın İsrail Büyükelçisi Anatoly Viktorov da 17 Ekim’de çatışmalarda 16 Rus vatandaşının öldürüldüğünü ve 9 Rus’un da kayıp olduğunu ve aramaların sürdüğünü belirtmişti.

Moskova yönetimi, pek çok Batılı ülke gibi, Hamas’ı terör örgütü kapsamında tanımlamıyor. Birde Rusya’nın, İsrail’deki çatışmalarda Rus vatandaşlarından ölü ve kayıplar olmasına rağmen Hamas’a yakın durduğu ve Filistin’in devlet olarak tanınması gerektiğini belirtiyor. Rusya’ya yönelik eleştiriler sonucunda Viktorov, 17 Ekim’de “Rusya’nın Hamas’la görüşmelerinin, teröre destek anlamına gelmediği” beyanında bulundu.

Ayrıca Rusya’nın Hamas ilegerçekleştirdiği görüşmeler, elbette Hamas’ın uluslararası meşruiyet arayışına cevap niteliğinde. Yine Filistin’de 2006’daki seçimleri kazanan Hamas’ı ilk tebrik eden liderler arasında Rusya devlet başkanı Vladimir Putin yer almıştı. Putin, Hamas lideri Halid Meşal’i 3 Haziran 2006’da Moskova’da ağırlamıştı. Dolayısıyla Rusya ve Hamas’ın ilişkileri yeni değil.

Hatırlanacağı üzere, Sovyetler Birliği döneminde de Moskova’nın El-Fetih lideri Yaser Arafat’ı ve onun kurduğu Filistin Kurtuluş Örgütü’nü (FKÖ) destekliyordu. Arafat ve beraberindekiler de sol-seküler-milliyetçi çizgide siyaset izliyorlardı. Bu açıdan da Sovyetler’in Ortadoğu’da temas halinde oldukları unsurlardan biri de FKÖ’ydü.

Moskova’nın Soğuk Savaş’tan beri muhtelif coğrafyalardaki örgütlere veya gruplara muhtelif desteklerde bulunduğu aşikâr. Ancak Hamas, ideolojik açıdan Rusya’nın bilinen kriterlerine pek de uymuyor. Bununla birlikte Moskova’nın Hamas’a verdiği destekle, Rusya’nın Küresel Güney’deki konumunu güçlendirmeye çalıştığı kuvvetle muhtemeldir.

Soğuk Savaş döneminde Batı veya Doğu bloğunda yer almayan ülkeler Bağlantısızlar olarak ifade ediliyordu. Günümüz uluslararası sisteminin büyük güçlerinin rekabetinde, Bağlantısızlar, Küresel Güney’e yöneliyorlar. Çin ve Hindistan, Kuzey yarım kürede konumlansalar da ekonomik, siyasî, jeopolitik gelişmelerle Küresel Güney içerisinde değerlendiriliyorlar. Rusya ve Çin’in Afrika ile Ortadoğu’da etkinliğini arttırmasıyla birlikte BRICS’in genişlemesi vb. Küresel Güney kavramını güçlendiriyor (Yeni Asya, 23.09.2023).

Moskova’nın uluslararası ilişkilerde Küresel Güney’i güçlendirme iddiası, Putin’in 16 Haziran 2023’te ortaya attığı “çirkin yeni sömürgeciliğin sona erdiği” ilanına dayanıyor. Hatta Moskova’nın 23 Mayıs 2016’da “Rusya İnsanî Misyonu” adı altında Gazze’de “Kalinka Rus Kültür Merkezi” yer alırken, “Batı Şeria’da da Rusya diplomatik misyonu ve kültür merkezi” bulunuyor.

Diğer taraftan El-Halil’de 20 Ekim 2023’te Gazze için düzenlenen dayanışma gösterisine katılanlar, Rusya bayrakları ve Putin’in posterlerini taşıdılar. Bir grup üst düzey Hamas yetkilisinin 26 Ekim 2023’te Rus yetkililerle görüşmesini, İsrail “teröre destek” şeklinde tanımlamıştı. Ayrıca Batılı müttefiklerini ürkütmemeye çalışan İsrail’in, Moskova’yla ilişkilerinde sorun yaşamamak için Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kınamakta isteksiz davrandığı ileri sürülüyor. Ancak Filistin-İsrail çatışmalarında Rusya’nın Hamas’ı daha fazla gözettiği iddiaları, İsrail’in diplomatik açıklamalarında tepkiyle karşılanıyor.

Birde Doğu Türkistan Müslümanları hakkında sessiz kalan Rusya’nın, Filistin’in devlet olarak tanınması gerektiği söylemi de tartışmalıdır. Rusya, İsrail’in Gazze’yi işgale kalkışmasını, Küresel Güney’i güçlendirmek için fırsat olarak değerlendirip, “Ukrayna’ya verilen desteğin ABD ve müttefikleri açısından ikinci plana atılması beklentisi” içerisinde olması da ihtimallerdendir.

QOSHE - Rusya’nın Filistin’e yönelik tutumu - Muhammet Örtlek
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Rusya’nın Filistin’e yönelik tutumu

5 18
28.11.2023

Rusya’nın İsrail Büyükelçisi Anatoly Viktorov da 17 Ekim’de çatışmalarda 16 Rus vatandaşının öldürüldüğünü ve 9 Rus’un da kayıp olduğunu ve aramaların sürdüğünü belirtmişti.

Moskova yönetimi, pek çok Batılı ülke gibi, Hamas’ı terör örgütü kapsamında tanımlamıyor. Birde Rusya’nın, İsrail’deki çatışmalarda Rus vatandaşlarından ölü ve kayıplar olmasına rağmen Hamas’a yakın durduğu ve Filistin’in devlet olarak tanınması gerektiğini belirtiyor. Rusya’ya yönelik eleştiriler sonucunda Viktorov, 17 Ekim’de “Rusya’nın Hamas’la görüşmelerinin, teröre destek anlamına gelmediği” beyanında bulundu.

Ayrıca Rusya’nın Hamas ilegerçekleştirdiği görüşmeler, elbette Hamas’ın uluslararası meşruiyet arayışına cevap niteliğinde. Yine Filistin’de 2006’daki seçimleri kazanan Hamas’ı ilk tebrik eden liderler arasında Rusya devlet başkanı Vladimir Putin yer almıştı. Putin, Hamas lideri Halid Meşal’i 3 Haziran 2006’da Moskova’da ağırlamıştı. Dolayısıyla Rusya ve Hamas’ın ilişkileri yeni değil.

Hatırlanacağı üzere, Sovyetler Birliği döneminde de Moskova’nın El-Fetih lideri Yaser Arafat’ı ve onun kurduğu Filistin Kurtuluş Örgütü’nü (FKÖ) destekliyordu. Arafat ve beraberindekiler........

© Yeni Asya


Get it on Google Play