Sebeb ise, birkaç senedir inadla vaz geçilmeyen “ileri saat tatbikatının” kış aylarında da devam ettirilmesi. Bir-iki kişinin keyfi, inadı veya “Ben ne dersem, o olur!” mantığıyla hareket edilmesi yüzündendir. Bununla alâkalı geçtiğimiz senelerde iki makale yazmıştım. En son yazdığımız makale şuydu: ”https://www.yeniasya.com.tr/osman-zengin/ileri-saat-tatbikatindaki-inad_552554 ” Orada teferruatıyla yazdık. Bu şekilde elektrik tasarrufu yapılmıyor, bilakis harcama çoğalıyor. Bunu, işin mütehassısı, elektrik mühendisleri odası ilân ediyor. Ama dinleyen kim? İhtisasa bakan kim?

Kimin ne menfaati var, kimin ne işine geliyor da, böyle inad sürdürülüyor, anlamış değiliz.

Vatandaşlar, karanlıkta işe gittiği gibi, bir de, küçük çocuklar, erken saatlerde okula gidiyorlar. Tabii gidebiliyorlarsa… Çünkü bazılarına sokak köpekleri filân musallat oluyor. Zaten, memleketin en doğusuyla, en batısı arasında, güneş doğması bakımından bir saat var. Bir de oradaki çocuklar okula, vatandaşlar da işe, çok daha erken vakitte gidiyor. Ayrıca, Avrupa ile aramızdaki 1 saat olan fark da, 2-3 saate çıkmış oluyor. Ticârî münasebetlerde vatandaşlar zorlanıyor.

Bunun haricinde, bir de namaz vakitleri ile oynuyorlar ya… bu da, evlere şenlik bir tatbikat.

Sırf kendi inadları yüzünden, sabah namazının kılma vaktini değiştiriyorlar. Normalde, imsakın girmesi ile sabah namazının vakti başlar ve güneşin doğuşu ile biter. Fakat Hanefi mezhebine göre, sabah namazını, güneşin doğmasına yakın kılmak faziletlidir. Ondan dolayı da, tatbikatta, camiilerde cemaatle namaz kılma vakitleri şöyle ayarlanmıştır: Güneşin doğuşundan bir saat evvel, sabah namazı ezanı okunur. Yine, güneşin doğuşundan yarım saat evvel de farz namazına başlanır. Ama beylerin inadı olacak ya… namaz kılma vakti filân da mühim değil. Fetva vermek kolay.

Gelin, inad etmeyin, şu saatleri normal vaktine alın, millet de rahat etsin.