70’li senelerde, çok muarefe ve hukukumuz olan Evliya Ahmed ağabey, aslen Yozgatlıdır. Ankara’ya, inşaatlarda çalışmak için gelmiştir. Yine, kendisi gibi Yozgatlı olan ve geçtiğimiz senelerde vefat eden Ünal Şaşmaz ağabeyin oğlu Said’in, bana naklettiğine göre, Ünal ağabey bir gün, Bayram ağabeyin, Hacıbayram 27 dershanesine gelir. Oradayken, Hacıbayram camiine namaz kılmak için gider. Namazdan sonra bakar, garib tavırlı birisi, camiinin bahçesinde, hâlâ, kıyamdaki gibi durmaktadır. Yaklaşır ve “kardeş, namaz bitti, niye hâlâ ellerin bağlı?” der. “Sadece namazda değil, her zaman Allah’ın huzurunda değil miyiz?” cevabını alınca, biraz konuşur, hemşehri olduklarını da anlayınca, onu alıp 27 dershanesine götürür. Orada, epey sohbet yapıldıktan sonra, Bayram ağabey ile tanışma neticesi, oraya yakın bir evde kalır.

Bir gün, inşaatta çalışırken, karnı çok acıkır, ama yemek yiyecek parası yoktur. Eskiden, inşaatlarda harç karmak için, elekle kum elenirdi. O da, kürekle kumları eleğe atıp elerken kumun içinden bir ekmek çıkmaz mı? Bu hadiseyi gelip Bayram ağabeye anlatır. O da; “kardeş, sen aynı mubarek Süleyman gibi evliya olmuşsun.” der ve o günden sonra, ismi “evliya Ahmed” olarak zikredilir.

Hacı Bayram’daki, hemşehrisi Turan Çalışkan ağabeyin dükkânında çok görüşürdük. Çoğu zaman, portakal ve ekmek yediğine şahid olunmuştur. Sabırlı ve mütevekkildi. İki gün yemek yemediği olurdu. Bir araya geldiğimizde, “Osman kardeş, seni Allah için seviyorum” derdi. Ben de ona “ben de seni” derdim. O senelerde kurban pazarları şehir içinde idi. Bir kurban bayramı arefesinde, kurban pazarı yakınında, kaldırımda araba beklerken, bir otomobil yanına yaklaşır ve “abi, seni götürelim!” der. O da, cemaatten kardeşler sanır ve arabaya biner. Meğer onlar hırsızmış ve Ahmed ağabeyi koyun tüccarı zannedip, cebindeki paraları çalmak için arabaya almışlar. Ceplerini yoklamışlar, bir şey bulamayınca, yolda bir yerde indirmişler. Bunu, bize gelip anlatınca gülmüştük.

Çok safi kalpliydi. Ankara’da boya badanacılık yapardı. Bizim evin de, duvarlarını boyamıştı. Bir ara da, Suudi Arabistan’a gitmişti. Vefat haberini, Sungur ağabeyin oğlu Muhammed kardeşe haber ettiğimde bana dedi ki: ”Abi, ben de oraya ilk gittiğimde Ahmed ağabey ile tanışmıştım. Beni tanıyınca, cebinden bir para çıkarıp bana verdi. ‘Sen talebesin kardeş’ dedi. “İstemem!” dediysem de, vermişti.”

Hiç evlenmemişti. Ankara’dan ayrıldıktan sonra, 43 senedir görmemiştim. En son, Yozgat’ın bir kazasında, dershanede rahatsız olarak, bakıma muhtaç hâlde yattığını öğrenmiştik. Allah razı olsun, bir doktor kardeşimiz, hem hastalığı ve hem de diğer bakımlarını yapıyormuş.

14 Ocak 2023 tarihinde aldığımız haberle vefat ettiğini öğrendik. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun inşâallah!

QOSHE - Evliya Ahmed Ağabey - Osman Zengin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Evliya Ahmed Ağabey

3 1
18.01.2024

70’li senelerde, çok muarefe ve hukukumuz olan Evliya Ahmed ağabey, aslen Yozgatlıdır. Ankara’ya, inşaatlarda çalışmak için gelmiştir. Yine, kendisi gibi Yozgatlı olan ve geçtiğimiz senelerde vefat eden Ünal Şaşmaz ağabeyin oğlu Said’in, bana naklettiğine göre, Ünal ağabey bir gün, Bayram ağabeyin, Hacıbayram 27 dershanesine gelir. Oradayken, Hacıbayram camiine namaz kılmak için gider. Namazdan sonra bakar, garib tavırlı birisi, camiinin bahçesinde, hâlâ, kıyamdaki gibi durmaktadır. Yaklaşır ve “kardeş, namaz bitti, niye hâlâ ellerin bağlı?” der. “Sadece namazda değil, her zaman Allah’ın huzurunda değil miyiz?” cevabını alınca, biraz konuşur, hemşehri olduklarını da anlayınca, onu alıp 27 dershanesine götürür. Orada, epey sohbet yapıldıktan sonra, Bayram ağabey ile tanışma neticesi, oraya yakın bir evde kalır.

Bir gün, inşaatta çalışırken, karnı çok acıkır, ama yemek yiyecek parası yoktur. Eskiden, inşaatlarda harç........

© Yeni Asya


Get it on Google Play