Bu hal ve vaziyet düşünülür ki, dört köşeli bir nurani sütun gibi aşağı doğru yükselir. Nefis, enaniyet, kendini beğenmişlik, hodfüruşluk, hodperestlik ortadan kalkar, iyice silinir. Hizmet ve kudsi değerler adına yükselme, genişleme ve nuraniyet kesbetme başlar.

Maalesef ki maalesef hangi dini hizmet, grubu, cemaati, taraftarı olursa olsun şu dört köşeli muazzam nurani sütun, direk yerine daima yukarı doğru daralan ama genişliğini koruyamayan ve nihayetinde bir noktada birleşip koninin tepesi gibi bir nokta olduğunu ve bununla yetindiğini görüyoruz.

Risale-i Nur okumalarını çok iyi yapamayan ve çok iyi bir şekilde devam ettiremeyenlerin durumu koninin tepesi gibidir. Her an görülmeyebilir, her zaman silinebilir ve bir nokta kapasiteye mahkum olabilir.

Bu koniyi hizmet yapmaz. Ya ben oldum diyen kendini bilmezler yaparlar ya da en tepede olmayı marifet telakki eden hayalperestler.

İman, Kur’an hizmetinde teslimiyet, tevazu, ihlas, uhuvvet, sadakat, şevk, ümit ve gayret, himmet esastır. Yoksa nefsini, şeytanını, enaniyetini, gururunu, ayaklar altına alıp susturamayanların tepe noktası olan hayalleri ve kendini bilmezlikleri değil.

Mademki hizmet, iman, Kur’an, İslam hizmetine talip olanlar toprak olabilirlerse üzerlerine nurani kuleleri inşaa ettirirler. O zaman varsa da yoksa da takdir edici bir yoldaş ve yol arkadaşı olarak bu hizmette kimseyi tenkid etmemek, kimsenin eksik ve gediklerini araştırmamak ve tamamlayıcı olmaya kendilerine şiar edinmeli, huy, hal ve tavır olarak yerleştirmeye bakmalıdırlar.

Bir hizmet adamının en büyük marifeti nurani sütun içerisinde; mertebesi, kabiliyeti ne olursa olsun yer alabilmesidir...Velev ki bir toz zerresi kadar da olsa.

Kendi kendimize tek noktalı koni tepeleri değilde her zaman taban olmayı, toprak olmayı ve umum hizmetin içerisinde bir toz olmayı evvel ahir hedef yapmalıyız. Bu yolda Risale-i Nurları okumalıyız, okumalıyız ve dahi okumalıyız. Ancak anlayarak ve evvela kendi nefis ve şeytanımızı susturmayı gaye edinerek anlatmayı hedeflememiz gerekmektedir.

QOSHE - Nokta mı, nurani sütun mu? - Rifat Okyay
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Nokta mı, nurani sütun mu?

4 1
31.12.2023

Bu hal ve vaziyet düşünülür ki, dört köşeli bir nurani sütun gibi aşağı doğru yükselir. Nefis, enaniyet, kendini beğenmişlik, hodfüruşluk, hodperestlik ortadan kalkar, iyice silinir. Hizmet ve kudsi değerler adına yükselme, genişleme ve nuraniyet kesbetme başlar.

Maalesef ki maalesef hangi dini hizmet, grubu, cemaati, taraftarı olursa olsun şu dört köşeli muazzam nurani sütun, direk yerine daima yukarı doğru daralan ama genişliğini koruyamayan ve nihayetinde bir noktada birleşip koninin tepesi gibi bir nokta olduğunu ve bununla yetindiğini görüyoruz.

Risale-i Nur okumalarını çok iyi yapamayan ve çok iyi bir şekilde devam ettiremeyenlerin durumu koninin tepesi........

© Yeni Asya


Get it on Google Play