Şerlerin Ortasında Kaldık

erlerin ortasında kaldık. Rabbim bize merhamet eylesin. Âmin. Başımızı çevirdiğimiz her şey, şer! Bu şerlerin içinde biz ahir zaman Müslüman’ı yön bulmaya ve istikamet denen düz yolda yürümeye çalışıyoruz. Zorluğumuz bundan.

Çünkü öyle şerir şeyler dolaşır oldu ki tedavülde, ortada istikamet denen düz yol/cennet yolu görünmez oldu. Seçmek zorların zoru oldu.

Millet Müslüman. Tercihinde İslam’ın sesini, neşesini arar. Bunu fark eden zındıka, fitne ve fesadını saman altından yapıyor; sahneye Müslüman’ı sürüyor. Müslüman’ca söylemleri kullanmakta sakınca görmüyor. La-dini hırsını göstermiyor. Aman Allah’ım! Bu ne dehşetli fitne!

Müslüman halkım bunu fark edemiyor. Alnı secde görüyor diye habire seçiyor da seçiyor! Yahu maddî/ manevî adam uçurumdan atacak seni, uçurumdan atacak! Acımadan… Gözünü kırpmadan… Hala tercihler istikamete girmedi! İstikamet mi kaldı der gibisiniz!

Bu nasıl tecelli yarabbi! Şerlerin ortasında kaldık!

Biz Üstadı Anlamadık

Bediüzzaman hazretleri böyle şerlerin ortasında bize nasıl yol alacağımızı öğretti. Bu çok büyük bir bilgi ve rehabilitasyondur. Bu rehabilitasyona çok ihtiyacımız var. Bu bizi sahil-i selamete çıkaracak inşallah. Başka yol yok!

Âlem-i İslam olarak Bediüzzaman’ı anlamamız lazım! Başka çaremiz yok! Üstadı anlamak bilhassa bugün bize farz oldu! Olaylar çok hırçın ve çarpıcı geliyor çünkü!

Bugün Çözüm Yolu

Gelelim iki şerden birini tercih meselesine. Bugün bizim Müslüman olarak meselelerimizi çözecek yoldur bu.

İki taraf da şer ise… Sen bu şerlerden birini tercih edeceksen… Başka seçeneğin yok ise… İki şerden daha ehven olanını, daha az kötü olanını, daha az zarar verenini tercih etmelisin.

Hayr-ı mahzayı aramamalısın! Bugün mutlak hayır aranmaz! Arayanlar mutlak şerrin tuzağına düşerler. Ve tarafgirlik nedeniyle bunu fark edemezler. Ehven-i şer, iki şer taraftan “tercih edilebilecek” bir tarafın var olması demektir. O zaman bu tarafı tercih etmek, bu ahir asırda istikamet oluyor.

Eğer iki şer taraftan birini tercih etmeye değer görmemişsen ve mutlak hayrı arıyor isen: Mutlak hayrı bulamazsın; azamü’ş-şerr’e düşersin. (Mutlak hayrı öyle kucağına düşmüş olarak bulamazsın çünkü. Mutlak hayrı Cenab-ı Hak verecek, ama biz hak edince.) Yani ifrattan tefrite düşersin. Yani zındıka komitelerinin kucağına düşersin. Yani istikametli orta yolu, mutedil yolu, ehvenüşşerri bulamazsın.

Aman dikkat: Bugün, azamüşşer de şekil değiştirdi. Mesele bunun farkına varıp doğru teşhis yapabilmek ve tercihini ona göre şekillendirmek. Bu da hakkını vererek yapılacak istişarelerle mümkün.

QOSHE - İki şerden birini tercih - Süleyman Kösmene
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İki şerden birini tercih

5 7
04.03.2024

Şerlerin Ortasında Kaldık

erlerin ortasında kaldık. Rabbim bize merhamet eylesin. Âmin. Başımızı çevirdiğimiz her şey, şer! Bu şerlerin içinde biz ahir zaman Müslüman’ı yön bulmaya ve istikamet denen düz yolda yürümeye çalışıyoruz. Zorluğumuz bundan.

Çünkü öyle şerir şeyler dolaşır oldu ki tedavülde, ortada istikamet denen düz yol/cennet yolu görünmez oldu. Seçmek zorların zoru oldu.

Millet Müslüman. Tercihinde İslam’ın sesini, neşesini arar. Bunu fark eden zındıka, fitne ve fesadını saman altından yapıyor; sahneye Müslüman’ı sürüyor. Müslüman’ca söylemleri kullanmakta sakınca görmüyor. La-dini hırsını göstermiyor. Aman Allah’ım! Bu ne dehşetli fitne!

Müslüman halkım bunu fark edemiyor. Alnı secde görüyor diye habire seçiyor da seçiyor! Yahu maddî/ manevî adam uçurumdan atacak seni, uçurumdan atacak! Acımadan… Gözünü kırpmadan… Hala........

© Yeni Asya


Get it on Google Play