DEHŞETLİ DİNSİZLİK KOMİTELERİ, DEHŞETLİ HÜCUMLAR…

Onun yaşadığı yıllar, cihan İmparatorluğunun parçalandığı çetin zamanlardır. Geniş bir coğrafyada savaşlar vardır. Cephelerin en şiddetlisi de manevidir: “Kırk seneden beri gayet dehşetli bir zındıka hücumu karşısında her şeyini feda edecek hakiki fedakarlar lazım geldiği zamanda, Kur’an-ı Hakimin hakikatine değil dünya saadetimi, belki lüzum olsa ahiret saadetimi dahi feda etmeye karar verdim. (…) Çünkü bu dehşetli dinsizlik komiteleri, öyle dehşetli hücumları ve desiseleri yapıyorlar ki, bunlara karşı gelmek için azami fedakârlık yapmak ve harekat-ı diniyesini rıza-i İlahiden başka hiçbir şeye alet yapmamak lazım geliyordu” cümleleri onun “dünya zevceleri değil, dünyada on huri de verilse bırakmaya mecburdum” şeklinde özetlediği evlenmeme kararını açıklar.

VİRAN OLASI HANELER

Öyle çetin yıllardır ki evlilik sünnetini yerine getiren birçok alim, ehl-i takva insanlar, hocalar harama girmekte, birçok sünneti ve farzı bırakmayı kendilerini mecbur bilmektedir. Evin geçim derdi, bid’alara fetva verdirip, taraftar etmektedir. O yılları içi kan ağlayarak kabullenmiş görünen bir alimin “Viran olası hanede evlad-ı iyal var” sözleri ibretlidir!

Bediüzzaman, din derslerinin, ezan-ı Muhammedinin kaldırıldığı o dehşetli hücum zamanlarında her şeyden çekinmeyi gereklilik olarak görür.

EVLİLİK KURUMUNUN DİNÎ AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bir diğer açıdan Kuran ve Sünnet yönlerinden evlilik ile ilgili hükümleri değerlendirmeye tutar Bediüzzaman Hazretleri. Şunları söyler:

1. “Size helal olan kadınları nikahlayın.” (Nisa Suresi, 3.)

“Evleniniz çoğalınız” (Hadis) gibi emirler daimi ve yapılması lüzumlu emirler sınıfında değildir. Dinin ve peygamberimizin hoş gördüğü, herkes için her vakit geçerli olmayan, şartlara bağlı emirler sınıfındandır.

2. “Ruhbaniyet İslamda yoktur” hadisini, “ruhbaniler gibi bekâr kalmak haramdır” şeklinde yorumlamak yanlıştır. “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” hadisinin sırrı ile sosyal hayata katkıda bulunmak anlamında açıklamak gerekir.

Kaldı ki, geçmişte birçok büyük zat şahsi ve hususi kemalatları için inzivaya çekilmişlerdir. Onlar gibi hususi değil, külli, umumi olarak insanların dünya ve ahiret mutluluğu yani, dalalete, imansızlığa düşmemeleri için imanlarını takviye etme hizmeti onun evlilik kararı almamasına neden olmuştur.

EVİNİZ OKUL OLSUN

Bediüzzaman Hazretleri, kendisi için aldığı evlenmeme kararını umumileştirmez. “’Risale-i Nur Talebelerine başkaları evleniyorlar, siz evlenmekten vazgeçin!’ denilmemiş, denilmez” der.

Talebelerini birkaç tabakada değerlendirir. Bazıları için ömrünün bir bölümünü tamamen iman hizmetine yönlendirmesini lüzumlu görür. Evlenme kararını almaları için kriter: İman ve Kuran hizmetinde yardımcı bir hanımdır. Böyle bir tercih hizmetlerine köstek değil, destek olacaktır. Zaten birçok talebesinin hanımları beylerinden geri kalmadığı gibi, ihlaslı şefkat kahramanlığından gelen bir kuvvetle ileri de gidebilir.

Evlilik sünnetini yerine getiren çok talebesi vardır. Onlar Risale-i Nur’dan “Evlerin medrese olması” dersini almışlardır. Bu Peygamberî bir modeldir. Çocuklar böyle bir havayı soluyarak büyümelidir. Aksi takdirde “terbiye-i medeniye” çocuklar dünyada da ahirette de ana babaya yük olurlar. Böyle bir tablo hadislerde emredilen evliliğin hikmetine zıttır.

Not: Evlilik tercihi elbette ki ‘’kalbe mukabil kalp’’ arayışıdır ve ebede müteveccihtir. Üç yazımızın da amacı bu tercihte farkındalık oluşturmaktır.

QOSHE - Neye ‘evet’ dediğimizin farkında mıyız? (3) - Yasemin Güleçyüz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Neye ‘evet’ dediğimizin farkında mıyız? (3)

10 1
20.12.2023

DEHŞETLİ DİNSİZLİK KOMİTELERİ, DEHŞETLİ HÜCUMLAR…

Onun yaşadığı yıllar, cihan İmparatorluğunun parçalandığı çetin zamanlardır. Geniş bir coğrafyada savaşlar vardır. Cephelerin en şiddetlisi de manevidir: “Kırk seneden beri gayet dehşetli bir zındıka hücumu karşısında her şeyini feda edecek hakiki fedakarlar lazım geldiği zamanda, Kur’an-ı Hakimin hakikatine değil dünya saadetimi, belki lüzum olsa ahiret saadetimi dahi feda etmeye karar verdim. (…) Çünkü bu dehşetli dinsizlik komiteleri, öyle dehşetli hücumları ve desiseleri yapıyorlar ki, bunlara karşı gelmek için azami fedakârlık yapmak ve harekat-ı diniyesini rıza-i İlahiden başka hiçbir şeye alet yapmamak lazım geliyordu” cümleleri onun “dünya zevceleri değil, dünyada on huri de verilse bırakmaya mecburdum” şeklinde özetlediği evlenmeme kararını açıklar.

VİRAN OLASI HANELER

Öyle çetin yıllardır ki evlilik sünnetini yerine getiren birçok alim, ehl-i takva insanlar, hocalar harama girmekte, birçok sünneti ve farzı bırakmayı kendilerini mecbur bilmektedir. Evin geçim derdi, bid’alara fetva verdirip, taraftar etmektedir. O yılları içi kan ağlayarak kabullenmiş görünen bir alimin “Viran olası hanede evlad-ı........

© Yeni Asya


Get it on Google Play