Eskiler ‘nifak’ derdi, nifak çıkaranlar da bozguncu olurlardı.

Bugünlerde iki olay gündemde. Biri malum İsrail zulmündeki Filistinli kardeşlerimizin durumu.

Diğeri 100. yılını kutladığımız Cumhuriyetimiz. Cumhuriyet Bayramı sadece bir rejim değişikliği kutlaması değildir elbette. Emperyalist devletlerin kâğıt üzerinde paylaştığı imparatorluk topraklarının yüzyılı aşkın bir zaman diliminde peyderpey ele geçirilmesidir ki 1. Dünya Savaşı sonrasında gelen Mondros Mütarekesi ile elimizde kalan Anadolu topraklarını da bizden almak için amansız ve acımasız bir isgâlle sadece bir devleti yıkmak değil bir milleti topyekûn esir etmek amaçlanmıştır.

Milletin istiklâlini yine milletin kendi azim ve kararı kurtaracaktır ifadesinin hayata geçirilmesi zaten yer yer kurulmuş olan Kuvayı Milliye hareketi bir elden yonetilerek Milli Mücadele başlatılmış, destansı bir direniş ile bu vatan kurtarılmıştır. İşte bunu yapan milletin ta kendisidir

Kurtuluş Savaşını gerçekleştiren milletin iradesi Cumhuriyet ile kendini doğrudan yönetme şekliyle siyasi bir güce de çevrilmiştir. Pratikte isimden ibaret olan tenkit edilecek maşeri vicdanı harekete geçirecek uygulamalar cumhuriyetin yönetim tarzını reddetme gerekçesi olamaz.

Tenkit özgür bir rejim şeklinde ve mücadelede kanının son damlasına kadar dahil olmuş elde avuçta bir şey kalmamış halkın değerlerini görmemezlikten gelmek ve kısıtlamalar getirmeyedir.

“Ben dindar bir cumhuriyetçiyim” demek ne demek istediğimin özetidir aslında. Dindarlık cumhuriyet rejimine alternatif ve onun muhalifi değildir. İkilik çıkaran böyle anlatan ve anlayanın problemidir. Osmanlıyı sevmek ecdadına sahip çıkmak hakeza cumhuriyet karşıtlığı değildir.

Zira tarih de ikilik kabul etmez. Devamlılıktır. Cumhuriyeti kuran kadro Osmanlı eğitim ve askeri sisteminden geçmiş o terbiye ile yetişmislerdir. Rusya’daki rejim değişiklikleri Rus milletinin özünü değerlerini değiştirmediği gibi.

Ve bugün Filistin direnişi de emperyalizme milli benliklerine dinlerine ve bir avuç vatan topraklarına sahip çıkma ve direnme mücadelesidir. Tarihteki Arap isyanlarını gerekçe göstererek veya direniş şeklini beğenmeyerek karşı çıkmak ikiliktir, nifaktır. İşgalci olanın karşısında ona destek olan emperyalizme muhalif ve mazlumun yanında olmak birliktir. Dün nasıl aynı gerekçelerle bu asil millet değerlerini namusunu yaşama hakkını mukeddesatını ayaklar altına alan zalimlere karşı birlik olmuşsa; bugün de aynı saikle Filistin’in yanındadır. Cumhur halkın isteği halkın sesi halkın yönetime ortak olmasıysa Cumhur olarak millet olarak hissimiz hissiyatımız böyledir. Görüşler farklı, görünüşler farklı olsa da bu vatan hepimizindir. “Müjdeler var yurdumun toprağına taşına/ Erdi cumhuriyetim elli şeref yaşına” şeklindeki milli marş çıktığında ilkokul öğrencisiydim. 60’a merdiven dayamış halimde 100’ü de idrak ettik. Dilerim bu yıl birlik ve beraberliğin amalar fakatlarla aşındırılmadığı, ‘biz çok cumhuriyetçiyiz, siz ııı’ diyen nifak seslerinin duyulmadığı bir kutlama ile kutlanır. Milletimize kutlu olsun.

QOSHE - 100. yılında Cumhuriyet 21. asırda Filistin - Zeynep Çakır
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

100. yılında Cumhuriyet 21. asırda Filistin

8 0
31.10.2023

Eskiler ‘nifak’ derdi, nifak çıkaranlar da bozguncu olurlardı.

Bugünlerde iki olay gündemde. Biri malum İsrail zulmündeki Filistinli kardeşlerimizin durumu.

Diğeri 100. yılını kutladığımız Cumhuriyetimiz. Cumhuriyet Bayramı sadece bir rejim değişikliği kutlaması değildir elbette. Emperyalist devletlerin kâğıt üzerinde paylaştığı imparatorluk topraklarının yüzyılı aşkın bir zaman diliminde peyderpey ele geçirilmesidir ki 1. Dünya Savaşı sonrasında gelen Mondros Mütarekesi ile elimizde kalan Anadolu topraklarını da bizden almak için amansız ve acımasız bir isgâlle sadece bir devleti yıkmak değil bir milleti topyekûn esir etmek amaçlanmıştır.

Milletin istiklâlini yine milletin kendi azim ve kararı kurtaracaktır ifadesinin hayata geçirilmesi zaten yer yer kurulmuş olan Kuvayı Milliye hareketi bir elden yonetilerek Milli Mücadele başlatılmış, destansı bir direniş ile bu vatan kurtarılmıştır. İşte bunu yapan milletin ta kendisidir

Kurtuluş Savaşını gerçekleştiren milletin iradesi Cumhuriyet ile........

© Yeni Asya


Get it on Google Play