Silahlı kuvvetlerinin personel ve malzeme nakletme ihtiyacı için 1997 yılında NATO üyesi sekiz Avrupa ülkesinin OCCAR (Ortak Silahlanma İşbirliği Örgütü) ortak düşünülen bir proje için gelen teklifler içinde Airbus’ın sunduğu A400M modeli kabul görür ve hayata geçirilir.

Yanan uçaktan 379 insan sağ çıktı
Japon Mucizesi değil, kurallara riayet

Japon halkı yeni yıla alışık oldukları depremle girdi. İlk anda 50 kişinin can verdiği bu depremin korkusunu henüz üzerlerinden atamadan korkunç bir uzak kazasıyla sarsıldılar diyebiliriz.
Ülkenin All Nippon Airways’den (ANA) sonra ikinci büyük havayolu şirketi Japan Airlines (JAL) filosundaki Airbus 350-900 tipi bir uçak 379 kişiden oluşan yolcu ve mürettebatıyla Haneda Havalimanı’na indikten sonra yerdeki bir ilk yardım uçağına çarptı.
Pilot dışında beş kişinin hayatını kaybettiği sahil güvenlik uçağına kalkış izni verilmediği, pist öncesi son bekleme noktasında kalması gerektiği uçağın pilotuna iletildiği belirtiliyor.
Kule ile pilot arasındaki konuşmalara göre, sahil güvenlik uçağının pilotu bu talimatı anladığını ifade ediyor. Fakat buna rağmen çarpışma yaşanıyor.
Bu konuşma kayıtları piste çıkma izni aldığını iddia eden pilotun ifadeleriyle de çelişiyor. BBC’nin haberine göre piste çıkış rotasındaki yönlendirme ışıklandırmalarının bazılarının çalışmadığı, ancak uzmanlara göre
ışıklı yönlendirmelerin yanında yer çizgileriyle de uçaklara piste çıkmadan önce beklemeleri gereken noktaların belirtildiğini aktarıyor.
Çarpmadan sonra çıkan yangın dev yolcu uçağının kül olmasına neden oldu, fakat yolcu ve mürettebattan ölen ve yaralanan olmadı. İşte, buna mucize denildi! Acaba öyle mi?
Bu gerçekten bir mucize mıydı? 12’si kabin görevlisi, üçü pilot olan 15 kişilik mürettebat ve 364 yolcu tam bir enkaza dönüşen bu uçaktan nasıl sağ çıkmıştı. Resmi yönergeler böyle bir yangında uçağın 90 saniye gibi kısa sayılacak bir sürede terk edilmesini ön görüyor. Sekiz çıkış kapısı olan ama bunlardan sadece üçünün kullanıldığı tahliye operasyonunda söylendiği gibi 90 saniye şartı ne yazık ki asla mümkün olamazdı. 18 dakika süren bu tahliye operasyonunda birçoğu Japon olan yolcularının ilk anda kabini saran dumanı görüp, kokudan etkilenerek paniklemesi insani bir tepkidir.
Motorların alev alıp yandığını gören ve o anda ne yapmaları gerektiğini çok iyi bilen kabin memurları inisiyatifi ele alıp, vaziyete hakim olmaları, yolculara sakin olmalarını ve oturmaları gerektiğini anlatmaları bu uçakta hiçkimsenin ölmemesinin en önemli nedenidir. Şayet, ayağa kalkıp çıkış kapılarına yönelseydiler asıl facia o zaman yaşanırdı. Kabin görevlileri anons sisteminin bozulması üzerine her uçakta var olması gereken megafonla anons yaparak görevlerini en iyi şekilde yapmış ve bu kadar insanın hayatını kurtarmıştır. “Yerinizde oturun, bagaj ve el çantanızı almayın, sivri topuklu ayakkabılarınızı çıkarın. Başınızı öne eğin” şeklindeki sözlerle onları slide denen şişme kaydırakların olduğu çıkış kapılarına sırayla yönlendirerek hayati ve çok önemli bir iş yaptılar.
Yani, gökten sihirli bir el gelip uçak yolcularını kurtarsaydı bunun adına mucize diyebilirdik. Böyle bir şey olmadı, sadece kabin memurlarının iş bilinci ve yolcuların itaatkar tavırları tevekkül içinde beklemeleri, panik ve telaşa kapılmamaları, birbirlerini itip kakmamaları, bağırıp çağırarak uçak içinde endişe ortamı yaratmamaları kurtuluşlarının en önemli nedenidir?
Burada alkışlanması gereken görev tanımına uygun hareket eden kabin görevlileri, sevk ve idareyi sağlıklı yürüten pilotlardır diyebiliriz. Fakat, ölüm korkusu yaşamalarına rağmen, her şeyi söylendiği gibi yapan Japon yolcular en büyük alkışı hak ettiler.
Topluluk psikolojisine yenilerek, yanlış hareket yapmamaları ve hayatlarını kurtarmaları artık havacılık tarihine geçen çok önemli bir olaydır diyorum.


QOSHE - 'KOCA YUSUFLAR'I HANGİ GÜÇ UÇURUYOR? - Musa Alioğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

'KOCA YUSUFLAR'I HANGİ GÜÇ UÇURUYOR?

8 0
07.01.2024

Silahlı kuvvetlerinin personel ve malzeme nakletme ihtiyacı için 1997 yılında NATO üyesi sekiz Avrupa ülkesinin OCCAR (Ortak Silahlanma İşbirliği Örgütü) ortak düşünülen bir proje için gelen teklifler içinde Airbus’ın sunduğu A400M modeli kabul görür ve hayata geçirilir.

Yanan uçaktan 379 insan sağ çıktı
Japon Mucizesi değil, kurallara riayet

Japon halkı yeni yıla alışık oldukları depremle girdi. İlk anda 50 kişinin can verdiği bu depremin korkusunu henüz üzerlerinden atamadan korkunç bir uzak kazasıyla sarsıldılar diyebiliriz.
Ülkenin All Nippon Airways’den (ANA) sonra ikinci büyük havayolu şirketi Japan Airlines (JAL) filosundaki Airbus 350-900 tipi bir uçak 379 kişiden oluşan yolcu ve mürettebatıyla Haneda Havalimanı’na indikten sonra yerdeki bir ilk yardım uçağına çarptı.
Pilot dışında beş kişinin hayatını kaybettiği sahil güvenlik uçağına kalkış izni verilmediği, pist öncesi son bekleme noktasında kalması gerektiği uçağın pilotuna iletildiği belirtiliyor.
Kule ile pilot arasındaki konuşmalara göre, sahil güvenlik uçağının pilotu bu talimatı anladığını ifade ediyor. Fakat buna rağmen çarpışma yaşanıyor.
Bu konuşma kayıtları piste çıkma izni aldığını iddia eden pilotun ifadeleriyle de çelişiyor. BBC’nin haberine göre piste çıkış........

© Yeni Birlik


Get it on Google Play