Haftalardır kötü sonuçlar alıyoruz, alt sıralarda bulunan takımlar kazandı, biz kaybettik. Antep maçı öncesi 19. Sıraya kadar geriledik.
Sürekli olarak olumlu, yapıcı, motive edici, “Düşen Konyaspor olmaz KONYA olur” cümleleri ile camiaya seslendim.
Sıralamada öyle bir yere geldik ki, “taraftarların düşüyoruz, önlem alan yok mu?” haklı eleştirileri ile bende aynı noktaya geldim.
Desteklediğimiz, hafta sonlarını iple çektiğimiz, takımımız galip gelince içimizin ısındığı mutlu olduğumuz durumdan, karamsar, üzgün, ümitsiz bir duruma geldik.
İşte böyle kafa karışıklığı içinde zor bir deplasmanda başladı maç.
Bu arada hatırlatayım, üç sezon önce ki maçta Şumidica tribünlere Konya kümeye işareti yaptığını asla unutamam.
Bu sebeple centilmenlikten nasibini almamış Şumidica’ ya da ders vermek için de bir fırsattı.
İki takım içinde hayati önem taşıyan bir maç. İyi oyunu, uçmayı kaçmayı bir tarafa bıraktım.
Denize düşen yılana sarılır anlayışı ile üç puana sarılma noktasındayım.
Orta saha mücadelesi ile başladı maç. Al gülüm ver gülüm ile giderken 31. Dakikada auta giden top Metehan’ a çarptı. Gol oldu. 1-0
Yine orta saha mücadelesi devam ederken 42. Dakikada Moreno Antep defasının hatasını affetmedi ve skoru eşitledi. 1-1
Bir hata biz yaptık, bir hata da rakip yaptı.
Kalan dakikalarda başka gol olmadı, taraflar soyunma odasına beraberlik ile gitti.
İkinci yarıya taraflar deyim yerinde ise diken üstünde başladı. Aman bir hata yapmayayım düşüncesi sergilenince tatsız tuzsuz bir müsabaka izleme başladık.
Bir ara tempo o kadar düştü ki, iki takım oyuncuları da orta sahalarından kalecilerine geri paslar atmaya, her faul sonrasında özellikle Antep’ li oyuncular kendilerini yere bırakarak sanki bir yerleri kırılmış gibi bir iki dakika zaman geçirmeye başladılar.
Takımların sıralamadaki yerleri göz önüne alınırsa iyi oyun beklemek hayal. Ancak insanın uykusunu getirecek kadar da kötü olunmaz ki.
60. dakikadan sonra ayağa paslar, organize atak düşünceleri de bir kenara bırakıldı. Duran toplar ve defansların arkasına uzun toplar atarak belki bir karambol olur düşüncesi eklendi.
Arada bir saman alevi gibi biraz canlılık görünse de göz boyamaktan öteye geçmedi.
Bu oyun anlayışı ile bir takımın gol bulması sürpriz olurdu.
Son dakikalarda Soner eline geçirdiği fırsatı değerlendirip golü atsaydı, kahraman olacaktı.
Deplasmanda olduğumuz için alınan bir puan bizim için kıymetli. Ben bu açıdan bakıyorum.
En azından yenilmekten iyidir.
Centilmenlikten nasibini almamış Şumidica’ ya kendi sahasında ders vermek çok iyi olacaktı. Olmadı.
Bu maç geride kaldı, Pazar günü bu sezon deplasmanda tek galibiyet aldığımız Başakşehir ile evimizde karşılaşacağız.
Umarım 5 maçtır devam eden galibiyet hasretimiz sona erer.

leblebici@gmail.com

QOSHE - Centilmenlikten nasibini almamış Su.. - Abdullah Leblebici
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Centilmenlikten nasibini almamış Su..

3 0
24.01.2024

Haftalardır kötü sonuçlar alıyoruz, alt sıralarda bulunan takımlar kazandı, biz kaybettik. Antep maçı öncesi 19. Sıraya kadar geriledik.
Sürekli olarak olumlu, yapıcı, motive edici, “Düşen Konyaspor olmaz KONYA olur” cümleleri ile camiaya seslendim.
Sıralamada öyle bir yere geldik ki, “taraftarların düşüyoruz, önlem alan yok mu?” haklı eleştirileri ile bende aynı noktaya geldim.
Desteklediğimiz, hafta sonlarını iple çektiğimiz, takımımız galip gelince içimizin ısındığı mutlu olduğumuz durumdan, karamsar, üzgün, ümitsiz bir duruma geldik.
İşte böyle kafa karışıklığı içinde zor bir deplasmanda başladı maç.
Bu arada hatırlatayım, üç sezon önce ki maçta Şumidica tribünlere Konya kümeye işareti yaptığını asla unutamam.
Bu sebeple centilmenlikten nasibini almamış Şumidica’ ya da ders vermek için de bir fırsattı.
İki takım içinde hayati önem taşıyan bir maç. İyi oyunu, uçmayı kaçmayı bir tarafa........

© Yeni Meram


Get it on Google Play