SON DÜZLÜKTE
Nihayet gelmekte olan geliyor. Üç mübarek gün sonra sandıklara gidiyoruz veya sandıklar kutsal tercihimizi almak için ayağımıza geliyor. Yerel seçimler genel seçimlerle beraber yapılacakmış, öne alınacakmış. Ne oldu peki? Seçimler bir Anayasa değişikliğine gerek kalmadan vaktinde, zamanında 5 yılda bir yapılacak.
Tüm siyasi partileri ellerindeki imkanları ve seçtiği adayları topluma sundular. Kararlılar, kararsızlar derken bugünlere geldik. Kararsızlar büyük ölçüde kararlı hale geldiler. Mevcut belediyesinin icraatlarından memnun kalmayıp bu sefer vermeyeceğim diyen seçmenler dahi oy verme hücresine girdiğinde, parti logosunu gördüğünde tekrar oy verir mi? Verir hatta Konya tabiri ile “Kendi bağımızın koruğu” der ve basar mührü kendi partisinin adayına.
Aday belirlemede neler yaşadık? Daha uygun bir tabirle neler yaşamadık? Temayül yoklamaları, mülakatlar, pazarlıklar, anketler, sokak yoklamaları, genel başkan tercihleri, genel başkanı o koltuğa oturtanların genel merkeze direktifleri vs.
Problemlerin en büyünü de ana muhalefet partisi CHP yaşadı. Önceki başkan Sayın Kılıçdaroğlu'nun delegelerin fevkalade iknası sonrasında apar topar düşürülmesinden sonra emanetçi bir başkan o makama oturtuldu. Onu koltuğa oturtanlar maddi ve manevi çok büyük efor sarf ettiklerinden dolayı aday talimatları da yağmur gibi yağmaya başladı. Öyle bir talimat bombardımanı sonrasında genel başkan dahi bunaldı ve Sayın Kılıçdaroğlu'ndan yardım istedi.
Yahu hangi yüzle yardım. Sayın Kılıçdaroğlu'nun partiden ihraç ettiği Bolu Belediye Başkanı'nı tekrar aday etmediniz mi?........
© Yeni Meram
visit website