Bu siyasetten mantığından da böyle siyasetçilerden de ben bıktım. Ya sen kardeşim? Hani hep deriz ya, 'adamın gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar'.

Aynen öyle! Gözünün içine baka baka yalan söyleyenleri alkışlamaktan ne zaman vazgeçeceksin kardeşim?

Muhalefete bir bak, ne diyorlar? 'Biz yapacağız, biz düzelteceğiz, üstesinden geleceğiz' vs.

Ama vatandaşı inandıramıyorlar. Neden? Çünkü samimi değiller. Kimlik sorunu yaşıyorlar. Aynen iktidar gibi kendi, kendilerini yalanlıyorlar.

Geçen gün gazeteci-yazar Yılmaz Özdil'in sosyal medyadan yaptığı yayının bir bölümünü izledim.

İktidarın siyaset mantığını çok iyi özetledi. Sonra muhalefete daha doğrusu CHP'ye geçti. 'Özgür Özel, CHP'nin başına geçmiş en çapsız genel başkandır' cümlesini kurdu, sebeplerini Özel'in açıklamalarını delil göstererek sıraladı.

Sayın Özdil'in dinleyen birisi 'bu adam harbiden bu işi biliyor' der. Ama kopma noktası da burası.

Sayın Özdil, Özgür Özel'i pert ettikten sonra aynen şu cümleyi kurdu; 'Bir, CHP seçmeni olarak CHP genel merkezi bu şahsı (Özgür Özel) mümkün olduğu kadar konuşturmaması lazım' dedi.

Çok okumuş, çok yazmış, yakın tarihe tanıklık etmiş, CHP'deki kimlik kaybını çok iyi bilen hatta Atatürk hakkında kitap bile yazan Sayın Özdil hala 'ben, CHP seçmeniyim' diyor ise büyükşehirlerin varoşlarında, Anadolu'da, köylerde, kasabalarda açlık sınırı altında bir gelirle yaşayan insanımızın kömüre, makarnaya, ıslak mendile, 250 gram çaya oy vermesi çok normaldir.

Sayın Özdil'in çok beğendiğim bir sözü vardı; 'Biz, iki kitabı anlamadık. Biri Kuran-ı Kerim diğeri Nutuk'. Meğer kendi halini anlatıyormuş.

BTP lideri Hüseyin Baş ne diyordu? 'CHP olmasın AK Parti iktidar olamaz'.

AKP'ye gelince

Goebbels siyasetinin 21. Yüz yıldaki temsilcileri. Goebbels ne diyordu?

"Yalan söyleyin, mutlaka inanan çıkacaktır… Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur ve insanların o yalana inanması da o kadar kolaylaşır." 22 yıldır yalan söylüyorlar.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, Aydın ilimizde vatandaşlara hitap ediyor. Ne diyor?

"Milletimize asla yalan söylemedik. Yapamayacağımız işin sözünü vermedik. Sözünü verdiğimiz her iş için de canla başla çalıştık."

2023 için ne söz vermişti? Kişi başı milli geliri 25 bin dolara çıkarma sözü.

Aynı Erdoğan bugün övünç ile ne diyor? 'Kişi başına düşen milli gelirimiz 13.000 doları aştı'.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, Türkiye ekonomisini dünyanın en büyük 10 ekonomisi haline getireceğiz, diyordu. Ne zaman 2023'te.

Bugün ne diyor? Emekli maaşlarını asgari ücret düzeyine çıkarırsak, çalışanlara maaş veremeyiz ama ekonomimiz 4,5 büyüme oranıyla Avrupa Birliği ülkeleri içinde ilk sırada yer aldı.

Soruyorum; Hani 'bizi aldatan bizden değildi?' Bu, yalan değil de nedir arkadaşlar? Bu, insanları kandırmak, aldatmak değil de nedir arkadaşlar? Bu, verdiği sözü tutmamak değil de nedir arkadaşlar?

Bu siyaset mantığına bu siyasetçilere mahkûm muyuz arkadaşlar?

Yalanları matematik ispatlı

Maliye Bakanı Şimşek, AKP hükümetleri döneminde (yani 22 yılda) 1 milyon 319 bin sosyal konut yapıldığını belirterek, Murat Kurum'un İstanbul için bir şans olduğunu, kentsel dönüşümü deneyimi ile en iyi şekilde yapacağını iddia ediyor.

AKP'nin İBB Başkan Adayı Murat Kurum'da: 'İstanbul'da 650 bin konutu 5 yıl içerisinde dönüştüreceğiz' diyor.

22 yılda devlet imkanları ile 1 milyon 300 bin konut. 5 yılda belediye imkanları ile 650 bin konut. Ayıptır ya hu!

Hadi 'dilin kemiği yok' diyorlar. Peki, sen nasıl inanıyor da, yetkiyi veriyorsun kardeşim?

Aynı Mehmet Şimşek diyor ki; Biz, esnafımızın da emeklimizin de işçimizin de asgari ücretlimizin de sorunlarını biliyoruz. Bu sorunları geçmişte çözdük, Türkiye'yi hızlı bir şekilde kalkındırdık."

AKP'den önce sıradan bir emekli bile asgari ücretten fazla maaş alırken şimdi hangi sorundan, hangi çözümden bahsediyorsun, diye sen sor kardeşim.

AKP'den önce bir kişi emekli ikramiyesi ile çok rahat ev alabiliyordu. 22 yıllık tek parti iktidarının Maliye Bakanı şimdi diyor ki; "Enflasyonu tek haneye indirdiğimizde, siz çok daha rahat bir şekilde konut alabileceksiniz."

Yeter da! Yeter. Aldanmayın artık.

Şu sözleri iyi anla kardeşim

"Türkiye'de siyaset öyle bir noktaya geldi ki; birini seçsen milliyetçilik elden gidiyor, diğerini seçsen cumhuriyet elden gidiyor, bir başkasını seçsen din elden gidiyor…

Yahu bir ülkede bir tane adam yok mu; hem milliyetçi, hem dindar, hem Atatürkçü, hem cumhuriyetçi olsun.

Yok, mu bu ülkede bu adam? Bu ülkede bunu isteyenler yok mu? Şimdi siz Atatürkçü müsünüz? Evet. Cumhuriyetçi misiniz? Evet. Laik misiniz? Evet. Milletçi misiniz? Evet. Dindar mısınız? Evet. O zaman bu ülkeyi bunların hepsine evet diyenlerin yönetmesi gerekmiyor mu?"

Bence evet. Sence?

QOSHE - Bu siyasete de, böyle siyasetçilere de ‘dur’ deme vaktidir - Akın Aydın
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bu siyasete de, böyle siyasetçilere de ‘dur’ deme vaktidir

14 9
05.03.2024

Bu siyasetten mantığından da böyle siyasetçilerden de ben bıktım. Ya sen kardeşim? Hani hep deriz ya, 'adamın gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar'.

Aynen öyle! Gözünün içine baka baka yalan söyleyenleri alkışlamaktan ne zaman vazgeçeceksin kardeşim?

Muhalefete bir bak, ne diyorlar? 'Biz yapacağız, biz düzelteceğiz, üstesinden geleceğiz' vs.

Ama vatandaşı inandıramıyorlar. Neden? Çünkü samimi değiller. Kimlik sorunu yaşıyorlar. Aynen iktidar gibi kendi, kendilerini yalanlıyorlar.

Geçen gün gazeteci-yazar Yılmaz Özdil'in sosyal medyadan yaptığı yayının bir bölümünü izledim.

İktidarın siyaset mantığını çok iyi özetledi. Sonra muhalefete daha doğrusu CHP'ye geçti. 'Özgür Özel, CHP'nin başına geçmiş en çapsız genel başkandır' cümlesini kurdu, sebeplerini Özel'in açıklamalarını delil göstererek sıraladı.

Sayın Özdil'in dinleyen birisi 'bu adam harbiden bu işi biliyor' der. Ama kopma noktası da burası.

Sayın Özdil, Özgür Özel'i pert ettikten sonra aynen şu cümleyi kurdu; 'Bir, CHP seçmeni olarak CHP genel merkezi bu şahsı (Özgür Özel) mümkün olduğu kadar konuşturmaması lazım' dedi.

Çok okumuş, çok yazmış, yakın tarihe tanıklık etmiş, CHP'deki kimlik kaybını çok iyi bilen hatta Atatürk hakkında kitap bile yazan Sayın Özdil hala 'ben, CHP seçmeniyim' diyor ise büyükşehirlerin varoşlarında, Anadolu'da, köylerde, kasabalarda açlık sınırı altında bir gelirle yaşayan insanımızın kömüre, makarnaya, ıslak mendile, 250 gram çaya oy vermesi çok normaldir.

Sayın Özdil'in çok beğendiğim bir sözü vardı; 'Biz, iki kitabı anlamadık. Biri Kuran-ı Kerim diğeri Nutuk'.........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play