Öncelikle Ramazan ayının bizlere, devletimize, milletimize ve Ümmeti Muhammed'e hayırlar getirmesini diliyorum.

Malumunuz önümüzde seçimler var ve hayatın her alanında olduğu gibi seçimlerde de tercihlerimizden sorumluyuz.

Ülkemiz siyaseti dışarıdan kuşatılmış, içeriden ise parsellenmiş vaziyette.

Kuşatılmışlığı görüyorsunuzdur. Haçlı batı istediği için İsveç'e onay verdiler. Haçlı batı istediği için İsrail ile bir anlaşmayı dahi iptal ede edemiyorlar.

Bunun sebebi de içerdeki parsellenmişlik. Birileri İslam'ı, birileri Atatürk'ü, birileri milliyetçiliği, kimileri eşitlik, hak, emek gibi değer ve kavramlarımızı parselledi.

Bu parseller üzerinden görünürde birbirleriyle kavga ederken asılda kardeş olan bu milleti hasım ettiler, sağcı-solcu, Alevi-Sünni-Caferi, çağdaş-yobaz gibi tabirlerle birbirimize düşürdüler.

Geldiğimiz nokta hem devlet hem de millet kaybetti. Ama iktidarda olanlarda, muhalefette olanlar da hiç kaybetmedi.

Bizim oyuna ilk günden beri itirazımız var. İtirazımızı, 'doğru söylüyorsunuz ama müsaade etmezler, ama kazanmaz ki, aman oylar bölünmesin' fitneleriyle sizin için yaptığımız haklı itirazımızın önüne geçtiler.

Artık itiraz etme vaktidir

Bizler, 'ne AB, ne ABD. Yaşasın tam bağımsız Türkiye' hedefimizi gerçekleştirmek için 22 yıldır sahadayız, sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.

Bizler Milli Ekonomi Modeli ile plan ve projelerimizle, inancımızdan gelen kardeşliğimizle, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımız ile artık içerde de, dışarıda da devlet ve milletimizin kazandığı bir siyaseti egemen kılmaya çalışıyoruz.

Bu sesi duymanız için bu videoyu çektim ve duyurmanız için önümüzdeki seçimde oylarınıza talibim. En azından bir oyunuzu seçim pusulasında en çok yıldızı olan ayın üzerine basmanızı, Bağımsız Türkiye Partisini tercih etmenizi hem sizin, hem çocuklarınızın hem de devletimizin geleceği adına istiyorum.

Neden mi?

TÜİK verilerine göre, 2023'te 65 yaş ve üzeri çalışan oranı %7'den % 10'a yükseldi. Tek başına yaşayan yaşlıların sayısı ise 1 milyon 600 bini geçti.

İnsanımızı hem açlıktan hem de yalnızlıktan kurtarmak için.

Neden mi?

Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü (FATF), kara paranın aklanması ve terörün finansmanı ile mücadele konusunda; BAE, Cebelitarık, Barbados ve Uganda'yı gri listeden çıkardılar. Türkiye'yi gri listede.

Ülkemizi bu utançlardan kurtarmak için.

Neden mi?

Cumhurbaşkanımız Erdoğan: "Deprem, siyaset üstü bir konudur. Deprem, ihmale gelmeyecek bir konudur."

Cüneyt Özdemir'in "İstanbul depreme hazır değil mi?" sorusuna Erdoğan'ın İBB adayı Murat Kurum; "Değil. Çok net bir şekilde hiç hazır değil"

Cüneyt Özdemir; "21 yıldır Türkiye'yi yöneten AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayısınız. 5 yıl bakanlık yaptınız Neden hazırlamadınız İstanbul'u depreme?"

Murat Kurum; "Biz 2013 yılında Cumhurbaşkanımız, 6306 sayılı yasa Gazi Meclisimiz'de kabul edildi, yürürlüğe girdi. O günden bugüne de 81 ilde kentsel dönüşümle ilgili mücadele ettik..."

Cüneyt Özdemir; "Yarın İBB Başkanı seçildiniz, Sayın Erdoğan da 'Kanal İstanbul'u yapalım' dedi, Siz de 'Bizim başka önceliklerimiz var' der misiniz, diyebilir misiniz?'

Murat Kurum; "Derim tabii, niye demeyim?"

İşte bu siyasi anlayıştan kurtulmak için.

Neden mi?

Senin diktatörün, benim diktatörüm yarışına girdikleri için. Bakın ne dedi BTP lideri Hüseyin Baş;

"Türkiye öyle bir kıskaçta ki, iktidarı da aynı olmuş muhalefeti de aynı olmuş. Şimdi bir yarışa düştüler yarışın konusu şu; ben senin diktatörünü beğenmiyorum, kendi diktatörümü iktidar edeceğim!

Bize demokrasi lazım, bize gerçekten Cumhuriyet lazım. Herkesin ağzında bir Cumhuriyet, nedir bu Cumhuriyet? Atatürk bu ülkeyi Cumhuriyet rejimine geçirdi diye mi Cumhuriyeti istiyoruz?

Cumhuriyeti niye istiyoruz? Çünkü Cumhuriyet her bir vatandaşın kendi özgür ve hür iradesini yönetime yansıtabilme hürriyetiydi.

Cumhuriyet buydu ama biz son zamanlarda ne duyuyoruz? Oylarınızı bölmeyin diyorlar. Oylarınızı bölmeyin demek, 'Sizin düşüncenizin bizim nazarımızda hiçbir önemi yok, sizin ideallerinizin bir kıymeti yok. Siz oylarınızı istediğiniz insanlara değil, dönün dolaşın yine de bize verin' demek. Oylarınızı bölmeyin demenin Türkçe anlamı bu. Sen ne istiyorsun, ne düşünüyorsun, ne hayal ediyorsun önemli değil.

"100 yıllık CHP'nin Erdoğan karşıtlığından başka fonksiyonu yok mu?"

Neye üzülüyorum biliyor musunuz, 100 yıllık bir siyasi parti, Ata'mızın kurduğu siyasi parti ve şu an Türkiye'de var olabilmesini tek bir şeye borçlu; Erdoğan'ı yıkma hedefine.

Bu CHP'nin başka bir fonksiyonu yok mu acaba? Gerçi 20 yıldır bunu da beceremediler ama… Diyelim ki Erdoğan'ı yıktın peki ya sonra? Sonrası yok, sonrası yeni Erdoğanlar…

Çünkü dayattıkları sistem bu. Türkiye'de alışılmış bir durum oluşturdular. Ne bu alışılmış durum; Türkiye'de bir kişi çıkar ve bütün hususlara kendi menfaatince karar verir ve bunu hayata geçirir. Türkiye'de buna alışıldı ve buna yeni isimler hazırlamaya çalışıyorlar. Biz BTP olarak bu düzenin A partisine de karşıyız, B partisine de karşıyız. Biz tam anlamıyla gerçek Cumhuriyetin yanındayız."

Taraf olmaya var mısınız?

QOSHE - Değerli büyüğüm, saygıdeğer kardeşim! - Akın Aydın
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Değerli büyüğüm, saygıdeğer kardeşim!

24 1
30.03.2024

Öncelikle Ramazan ayının bizlere, devletimize, milletimize ve Ümmeti Muhammed'e hayırlar getirmesini diliyorum.

Malumunuz önümüzde seçimler var ve hayatın her alanında olduğu gibi seçimlerde de tercihlerimizden sorumluyuz.

Ülkemiz siyaseti dışarıdan kuşatılmış, içeriden ise parsellenmiş vaziyette.

Kuşatılmışlığı görüyorsunuzdur. Haçlı batı istediği için İsveç'e onay verdiler. Haçlı batı istediği için İsrail ile bir anlaşmayı dahi iptal ede edemiyorlar.

Bunun sebebi de içerdeki parsellenmişlik. Birileri İslam'ı, birileri Atatürk'ü, birileri milliyetçiliği, kimileri eşitlik, hak, emek gibi değer ve kavramlarımızı parselledi.

Bu parseller üzerinden görünürde birbirleriyle kavga ederken asılda kardeş olan bu milleti hasım ettiler, sağcı-solcu, Alevi-Sünni-Caferi, çağdaş-yobaz gibi tabirlerle birbirimize düşürdüler.

Geldiğimiz nokta hem devlet hem de millet kaybetti. Ama iktidarda olanlarda, muhalefette olanlar da hiç kaybetmedi.

Bizim oyuna ilk günden beri itirazımız var. İtirazımızı, 'doğru söylüyorsunuz ama müsaade etmezler, ama kazanmaz ki, aman oylar bölünmesin' fitneleriyle sizin için yaptığımız haklı itirazımızın önüne geçtiler.

Artık itiraz etme vaktidir

Bizler, 'ne AB, ne ABD. Yaşasın tam bağımsız Türkiye' hedefimizi gerçekleştirmek için 22 yıldır sahadayız, sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.

Bizler Milli Ekonomi Modeli ile plan ve projelerimizle, inancımızdan gelen kardeşliğimizle, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımız ile artık içerde de, dışarıda da devlet ve milletimizin kazandığı bir siyaseti egemen kılmaya çalışıyoruz.

Bu sesi duymanız için bu videoyu çektim ve duyurmanız için önümüzdeki seçimde oylarınıza talibim. En azından bir oyunuzu seçim pusulasında en........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play