'Küfür tek millettir' ilahi hakikati bir kez daha tecelli etti. Diğer taraftan Yüce Allah'ın 'kardeş' ilan ettiği Müslümanlar ise adeta bu kardeşliği inkar ediyor.

Müslümanların önüne geçen siyasi ve dini liderler ise hem de dünyalık mal, makamlarını korumak hem de ticaretlerinin (kazançlarının) sekteye uğramamasını sağlamak için küfre karşı sessiz, zalime karşı sessiz hatta 'onlar, bizden güçlü. Onları, karşımıza alırsak her şeyimizi kaybederiz' inanışındalar ve bu inanışlarını, Müslümanlara da kabul ettiriyorlar.

Bu vahim tablodan ötürü yazıma, 'Dünkü Hayber bugünkü İsrail'den daha güçlüydü' başlığını attım.

Peygamber Efendimiz dönemindeki 'demir kubbe'

O günkü Hayber'i böyle tarif etsek az bile kalır. Anlatayım; Hayber, Medine'nin yaklaşık 160 km. kadar kuzeyinden başlayan ve denizden 850-1000 m. yükseklikte yer alan Yahudilerin yerleştiği geniş bir vadinin adıdır.

Şehrin, ticaret yolları üzerinde yer alan stratejik konumu, iklim ve coğrafyanın sağladığı zirai verimliliği ve iç içe 20'den fazla muhkem kalelerle çevrili olmasına dayalı askeri savunma gücü şehri ön plana çıkaran hususlardır.

Hayber ticaret, ziraat ve hayvancılıkla birlikte dericilik, kuyumculuk, bakırcılık, demircilik gibi el sanatlarının merkezi konumundaydı.

Ayrıca Hindistan ve Çin gibi uzak diyarlardan gelen malların ticareti de yapılırdı. Bölgede hayvanlar, sebze, meyve, ziynet eşyaları, silâhlar, zirai aletler, bal, şaraplar, kumaş türleri ve köleler alınıp satılırdı. Ayrıca sarraflık da yapılırdı.

Hayber'li Yahudiler, Medineli Yahudiler gibi ziraat ve ticaret sahalarında önemli bir mevkie sahiptiler. Ayrıca tekstil ve madeni aletler üretmekteydiler. Hazırladıkları ürünleri kalelerinde depolamaktaydılar.

Hayber Yahudileri, Yemen, Bahreyn, Medine, Mekke, Fedek, Teymâ, Filistin ve Suriye gibi birçok bölgeyle ticari ilişkileri vardı. Meyve ticareti, silah ticareti, tekstil üreticiliğiyle zenginleşmişlerdi.

Hayber Yahudileri, Suriye'de kumaş ve çeşitli ürünler, Yemen'den ise savaş aletleri ithal ediyorlardı.

Ayrıca Yahudiler para ticareti yaptıklarından Hayber'e yarımadanın para merkezi denilebilirdi.

Yani Yahudiler bugün sahip oldukları küresel şirketler ile dünya ekonomisini tekelinde tuttuğu gibi o günde aynı tablo vardı.

Hayber Yahudilerinin askeri gücü

Hayber Yahudileri, kalelerinde silah ve savaş aleti bulundurmaktaydı. Bunların bir kısmı hücum, bir kısmı savunma, bazıları ise her iki maksatla kullanılan silahlardı.

Yahudilerin kullandıkları büyük silahlardan biri mancınıktı. Kale muhasarası esnasında düşmana taş atmak, surları yıkmak veya burçları ve düşman menzillerini yakmak için kullanılırdı.

Hayberliler'in kullandığı savaş aletlerinden biri de debbâbeydi. Sümey adı verilen ağaçtan yapılan debbâbe ağır ağır ilerleyen özelliğe sahipti. Toprağı kazarak kalenin içine insanlarla birlikte girerdi. Ok işlemez derilerle çevrili bir hücum silahıydı.

Hayber Yahudilerinin kullandığı bir diğer savaş aleti yay ve oktu. Onların üretmiş olduğu yay ve oklar savaşlarda çok kullanışlı ve tesirliydi. Bu yayların bir tanesi aynı anda dört veya beş oku birden atabilecek kuvvette idi.

Hayberliler'in savaş aletlerinden bir diğeri kişiyi kılıç darbelerinden koruyan ve demirden örülmüş bir elbise olan zırhtı. Yahudilerin zırh zanaatı Hz. Davud'a (a.s.) nispet edilirdi.

Miğfer, başı savaş esnasında kılıç darbelerinden taşlardan ve oklardan korumak için giyilen zırhın tamamlayıcısı savaş aletidir. Arap yarımadasında çok pahalı bir savaş aleti olan miğfer Hayber kalelerinde çok sayıda stoklanmıştı.

Hayber Yahudileri hem atlı hem de yaya halde mızrak kullanımında ustaydılar. Özellikle kaleleri muhasara edildiğinde mızrağı kullanırlardı. Hayber Yahudileri kılıç ve kın yapımında da ustaydılar.

Yahudilerin hedefi

Hendek Savaşında, Peygamberimiz ile yaptıkları anlaşmayı bozan Yahudiler, Medine'den sürülmüş ve Hayber'e yerleşmişlerdi.

Daha da güçlenen Hayber Yahudileri, hem İslam'ı (Müslümanları) yok etmek hem de bölgedeki ticareti kontrol altında tutmak için başta Mekkeli müşrikler ve Gatafanlılar olmak üzere birçok kabile ile bugünkü tabirle askeri ve ekonomik anlaşmalar yapmışlardı.

Hayberli Yahudilerin, Mekkeli müşrikler e ve Medine'yi çevreleyen kabilelerle yaptıkları bu anlaşmaların hedefi, Hz. Peygamber'i Medine'den uzakta savaşa zorlayarak onu, az sayıdaki sahabeden oluşan ordusuyla birlikte ortadan kaldırmak ve başkent Medeni'ye her yönden hücum ederek geri kalanları kılıçtan geçirip İslâm'ı yok etmekti.

Çeşitli kaynaklara göre sadece Hayber Yahudilerinin 10 ile 20.000 civarında savaşçıları vardı. Kaleleri sağlam, mühimmat ve her türlü lojistik ihtiyaçları fazlasıyla bulunmaktaydı.

Sevgili Peygamberimizin (s.a.a.v) başkomutanı olduğu İslâm ordusunda ise 1200 piyade ve 300 süvari vardı. (yarın devam edecek)

QOSHE - Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- - Akın Aydın
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1-

31 29
17.04.2024

'Küfür tek millettir' ilahi hakikati bir kez daha tecelli etti. Diğer taraftan Yüce Allah'ın 'kardeş' ilan ettiği Müslümanlar ise adeta bu kardeşliği inkar ediyor.

Müslümanların önüne geçen siyasi ve dini liderler ise hem de dünyalık mal, makamlarını korumak hem de ticaretlerinin (kazançlarının) sekteye uğramamasını sağlamak için küfre karşı sessiz, zalime karşı sessiz hatta 'onlar, bizden güçlü. Onları, karşımıza alırsak her şeyimizi kaybederiz' inanışındalar ve bu inanışlarını, Müslümanlara da kabul ettiriyorlar.

Bu vahim tablodan ötürü yazıma, 'Dünkü Hayber bugünkü İsrail'den daha güçlüydü' başlığını attım.

Peygamber Efendimiz dönemindeki 'demir kubbe'

O günkü Hayber'i böyle tarif etsek az bile kalır. Anlatayım; Hayber, Medine'nin yaklaşık 160 km. kadar kuzeyinden başlayan ve denizden 850-1000 m. yükseklikte yer alan Yahudilerin yerleştiği geniş bir vadinin adıdır.

Şehrin, ticaret yolları üzerinde yer alan stratejik konumu, iklim ve coğrafyanın sağladığı zirai verimliliği ve iç içe 20'den fazla muhkem kalelerle çevrili olmasına dayalı askeri savunma gücü şehri ön plana çıkaran hususlardır.

Hayber ticaret, ziraat ve hayvancılıkla birlikte dericilik, kuyumculuk, bakırcılık, demircilik gibi el sanatlarının merkezi konumundaydı.

Ayrıca Hindistan ve Çin gibi uzak diyarlardan gelen malların ticareti de yapılırdı. Bölgede hayvanlar, sebze, meyve, ziynet eşyaları, silâhlar, zirai aletler, bal, şaraplar, kumaş türleri ve köleler alınıp satılırdı. Ayrıca sarraflık da yapılırdı.

Hayber'li Yahudiler, Medineli Yahudiler gibi ziraat ve ticaret sahalarında önemli........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play