Ramazan ayındayız ve her iftarda önümüze ne gelecek veya bu iftarda ne yesek gibi sorular aklımıza gelir.

Kul hakkı yemeyin de ne yerseniz yiyin. Bir de o etlerden uzak durun. Sakın yemeyin, zehirlenirsiniz. Hangi etler mi? Anlatayım;

Hz. Enes (ra) şöyle nakletmektedir: Araplar yolculuklar esnasında birbirlerine hizmetçiler verirlerdi. Hz. Ebubekir ve Ömer, Resulullah'tan (s.a.a) bir yol arkadaşı istediler. O da onlara Selmanî Farisî'yi verdi.

Yola revan oldular. Bir ara dinlenip uykudan uyandıklarında Selman'ın da uyuya kaldığını, yemek hazırlamadığını gördüler ve: "Bu adam pek uykucu biriymiş" dediler. Sonra onu uyandırdılar.

Medine'ye döndüklerinde sabah kendilerini karşılayıp hal hatır soranlara, Selman'ın seferdeki yorgun ve uykucu halini, kendilerinin aç kaldıklarını anlattılar. Bir ara Selman'a "Resulullah'ın (sav) yanına git, bizim selamımız söyle ve bizim için kendisinden yiyecek bir şeyler iste'' dediler.

Hz. Selman gidip bunu Resulullah'a (s.a.a) ilettiğinde, Allah Resulü (s.a.a): "Onlar yemek yediler, onların karnı doymuştur" buyurdu.

Hz. Ebû Bekr ile Hz. Ömer bu cevabı aldıklarında apar-topar huzura geldiler ve "Ya Resulullah! Ne yemeği yedik ki?" dediler.

Resulullah (s.a.a) "Kardeşiniz Selman'ın etini yediniz. Canım elinde olana yemin olsun ki onun etini dişlerinizin arasında görüyorum" buyurdu.

Bu esnada "Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının; çünkü bazı zanlar günahtır. Gizlilikleri araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın; herhangi biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Bak bundan tiksindiniz! Allah'a itaatsizlikten de sakının. Allah tövbeleri çokça kabul etmektedir, rahmeti sonsuzdur" (Hücürat Suresi 12) ayet-i kerime nazil oldu.

Bunun üzerine Hz. Ebû Bekr ile Hz. Ömer: "Ya Resulullah! Bizim için bağışlanma dile!" dediler. Allah Resulü (s.a.a), "O yol arkadaşınıza (Selman) söyleyin, bağışlanmayı size o dilesin " buyurdu.

Fitne devri

Resulullah (s.a.a) buyurdu ki: "Kıyamet öncesi fitne devrinde dilin fitnesi, kılıç darbesi gibidir, hatta daha şiddetlidir"

Resulullah (s.a.a) buyurdu ki: "And olsun ki gıybet, zinadan daha ağırdır. Zira zina eden kişi tövbe eder; böylece Rabbine kendini affettirebilir. Ancak gıybet eden kişinin tövbesi yoktur. Gıybet eden kişiyi, hakkında gıybet ettiği kimse bağışlamadıkça Yüce Allah da asla bağışlamaz"

Resulullah (s.a.a), sabah namazını kıldırdıktan sonra minbere çıkıp mescidin etrafındaki duyacak derece yüksek ses ve hiddetle şöyle nida etti:

"Ey diliyle Müslüman olup da kalbine iman nüfuz etmemiş olanlar: Müslümanlara eza vermeyin, onları ayıplamayın, kınamayın, kusurlarının peşine düşmeyin...

Zira kim, Müslüman kardeşinin kusurunu araştırırsa, Allah da kendisinin kusurlarını açığa döker. Allah da kimin kusurunu araştırır açığa dökerse, onu, evinin içinde (insanlardan gizli) bile olsa rezil rüsva eder"

Gıybet, faizden de beter

Hz. Peygamber buyurur ki: "Faiz, yetmiş küsur çeşittir. Bunların en hafifi bile, Müslümanın kendi annesiyle nikahlanması gibidir. Bir dirhem faizin vebali, otuz beş zinadan daha ağırdır.

Bir de şu var ki, faizin en şiddetlisi, faizin faizi ve faizin en çirkef olanı, gıybet ve dedikodu ile Müslümana dil uzatmak ve mahremiyetini çiğnemektir" (Beyhaki, Şuab'ul-İman, 4/745; Suyuti, ed-Durr'ul-Mensur, 3/105)

Hz. Ali (a.s) buyurur ki: "Gıybetten kaçın; zira gıybet cehennem köpeklerinin azığıdır"

İmam Ali şöyle buyurdu: "Halkın en aşağılığı, gıybet edendir. Gıybet münafığın nişanesidir. Gıybet dinleyen gıybet eden iki kişiden biridir"

İmam Ali buyurdu ki: "Dedikodu dinden çıkanın mizacıdır"

İmam Ali (a.s): "Allah nezdinde en çok nefret edilen kimse gıybet edendir"

İmam Hüseyin (as) de yanında başkasının gıybetini eden birisine buyurdu ki: "Ey adam! Gıybet etmekten sakın; çünkü gıybet cehennem köpeklerinin katığıdır"

Züht ve helal lokma

İmam Ali (as) buyurdu ki: "Zühdün tamamı, Kur'ân'ın bu iki kelimesinde açıklanmıştır. Kim geçmişe üzülmez ve gelecek için de sevinmez (şımarmaz ve haddi aşmaz) ise zühdün her iki tarafını kazanmıştır." (İmam Ali, Nehcü'l-Belâğa-İbn Ebi'l-Hadid, 439. Hikmetli Söz)

Nitekim yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Bu, elinizden çıkana üzülmemeniz ve size verdiğine sevinmemeniz içindir" (Hadîd Suresi, 23).

Hz. Peygamber buyurur ki: "Yiyeceğinin helâl olmasına dikkat et ki, duası makbul kişi olasın. Allah'a yemin ederim ki; kul, haram lokmayı karnına indirirse Allah, onun kırk gün hiçbir amelini kabul etmez. Hangi kulun eti haramla ve faizle beslenmişse, Cehennem ateşi ona daha layıktır"

Hayırlı iftarlar…

QOSHE - O etleri yemekten sakının - Akın Aydın
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

O etleri yemekten sakının

33 10
01.04.2024

Ramazan ayındayız ve her iftarda önümüze ne gelecek veya bu iftarda ne yesek gibi sorular aklımıza gelir.

Kul hakkı yemeyin de ne yerseniz yiyin. Bir de o etlerden uzak durun. Sakın yemeyin, zehirlenirsiniz. Hangi etler mi? Anlatayım;

Hz. Enes (ra) şöyle nakletmektedir: Araplar yolculuklar esnasında birbirlerine hizmetçiler verirlerdi. Hz. Ebubekir ve Ömer, Resulullah'tan (s.a.a) bir yol arkadaşı istediler. O da onlara Selmanî Farisî'yi verdi.

Yola revan oldular. Bir ara dinlenip uykudan uyandıklarında Selman'ın da uyuya kaldığını, yemek hazırlamadığını gördüler ve: "Bu adam pek uykucu biriymiş" dediler. Sonra onu uyandırdılar.

Medine'ye döndüklerinde sabah kendilerini karşılayıp hal hatır soranlara, Selman'ın seferdeki yorgun ve uykucu halini, kendilerinin aç kaldıklarını anlattılar. Bir ara Selman'a "Resulullah'ın (sav) yanına git, bizim selamımız söyle ve bizim için kendisinden yiyecek bir şeyler iste'' dediler.

Hz. Selman gidip bunu Resulullah'a (s.a.a) ilettiğinde, Allah Resulü (s.a.a): "Onlar yemek yediler, onların karnı doymuştur" buyurdu.

Hz. Ebû Bekr ile Hz. Ömer bu cevabı aldıklarında apar-topar huzura geldiler ve "Ya Resulullah! Ne yemeği yedik ki?" dediler.

Resulullah (s.a.a) "Kardeşiniz Selman'ın etini yediniz. Canım elinde olana yemin olsun ki onun etini dişlerinizin arasında görüyorum" buyurdu.

Bu esnada "Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının; çünkü bazı zanlar günahtır. Gizlilikleri araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın; herhangi biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play