Yarının farkında mıyız? Farkındayız tabi. Ramazan başlıyor. Baksanıza haber bültenlerinde milletin alış-veriş telaşı haberinin ardı arkası kesilmiyor. Geçen Ramazan'a göre fiyat kıyaslamaları, hele o pide fiyat tartışmaları yok mu? Her yıl aynı film!

Hayırdır arkadaşlar! Hayırdır Türk Milleti! Kıtlık ayı değil rahmet ayı geliyor. Maddi-manevi dayanışma, kaynaşma, paylaşma, kendin ile yüzleşme ayı geliyor. Bu yiyecek, içecek telaşı da nedir?

Ahir zaman siyasetçilerine dikkat edin

Geçen yıl gibi bu Ramazan'da da seçim sürecindeyiz. Bütün siyasetçilerin dilinden bu ayın kutsallığına dair cümleler çıkacak. Patentli iftar çadırları kurulacak, yardım kolileri dağıtılacak.

Devlet ve belediye kaynakları ile kurulan çadırlardan, dağıtılan yardımlardan kaçınmanızı tavsiye ederim.

Çünkü kul hakkı vardır, yetimin, fakirin, fukaranın, milletin hakkı vardır ve bu haklar, şahsi menfaatler için dağılmaktadır.

Ahir zaman ilahiyatçılarından, hocalarından da kaçının

Şimdi ekranlar fenomen ilahiyatçılar ile hocalar ile dolacak. Anlattıkça anlatacaklar, örneklendirdikçe örneklendirecekler.

Orucu bozan şeylerden bahsedecekler. Ama imanı bozan şeyleri örneklendiremeyecekler. Örneğin zalimlerle ticaret yapanları, işbirliği yapanları, bu işbirliğine alkış tutanları, bu işbirliğine sessiz kalanları anlatamayacaklar.

Torpili, rüşveti, liyakatsizliği, adam kayırmayı, mafya ile çete ile işbirliğini vs. örneklendiremeyecekler.

Bilerek oruç bozmanın cezasını açıklayacaklar ama bilerek faiz yemenin karşılığını anlatamayacaklar. Hele hele 'Faiz konusunda Nas var' deyip faizi % 45'e çıkaranlara gık bile çıkaramayacaklar.

Çünkü bunlar ahir zaman şeyhleri!

İmanı bozam şeyler nelerdir?

Ahir zaman şeyhleri deyince, Taptuk Emre Hazretleri aklıma geldi. Allah, O'ndan razı olsun. Bakın bir sohbetinde ne diyor?

"Ben namazı bozan şeyleri bilirim. Abdesti bozanları da. E, orucu bozan şeyleri de. Bilirsin elbet, bilmez misin sen?

Sana tutup bunları anlatıverir değiliz canım. Sen, onları bizden daha iyi bilirsin.

Sürüsüne bereket Şeyh Efendiler, Müftü Efendiler anlatırlar ha anlatırlar. Var olalar!

Anlatırlar amma sanılmaya ki 'din' budur! Şimdi öyle bir hâle getirdiler ki bu işi, sanki bu din!

Abdestin nice alınacağından, orucu, namazı neyin bozacağından başka bir şey değildir.

Oruç dediğin, abdest dediğin, namaz dediğin, 'iman' var ise var, azizim!

Hele sen şu 'imanı' bozan şeylerden bahset bize de, abdestimiz tuta! Anlat hele Müftü Efendi; orucu nelerin bozduğunu ezber çokta zor değil. Sen asıl imanı bozan haller neler ola? Onu anlat hele!

Kul hakkı yemek,

Emeği hiçe saymak,

İşi ehline vermemek,

Adam kayırmak,

İşine ve tartısına hile karıştırmak,

Hırsa kapılmak,

Zayıf bulunca zulmetmek,

Büyük görünce dalkavukluk etmek,

Topluluk içine fitne sokmak,

Bölüştürmek değil bölücülük yapmak,

Dostunu dahi kıskanmak,

Yalan söylemek,

Buğz beslemek...

Hep söyleriz bir kere daha söyleyelim. Ne der ulu atamız, pirimiz AhmedYesevî;

Ağlaması göz boyar,

Her gün ayağı kayar;

Kendini adam sayar,

Ahir zaman şeyhleri.

Başına sarık sarar,

Kendine mürit arar,

İlmi yok neye yarar,

Ahir zaman şeyhleri.

Dünyaya kucak açar,

Zoru görende kaçar,

Her yere küfür saçar,

Ahir zaman şeyhleri

İşte böyle şimdi bu işler. Bin bir türlü günahı salıveririz, aman ha abdesti bozan haller. Onun nice alınacağı belli, çaresi, ilâcı belli. Namazı, orucu kaçıranın da ilâcı belli.

De hele o vakit; İmanı bozan nice nice günahın ilâcı ne o vakit? Buna reçete ne ola? Nerden buluruz günahın reçetesini, hangi hekimdedir?

İşte o reçete

"Size Beyazid-i Bestâmî'den bir hikâye anlatıvereyim de bitirelim sohbeti;

Hazret bir gün müritleriyle gezinti sırasında yolları bir veli yurduna gelir. Şimdilerde akıl hastanesi, derler.

Ayaküstü hekimlerle sohbet ederken, bir hekim ruhi hastalıklar, çareleri ve hangi hastalığa hangi ilâcın iyi geleceği hakkında bilgi verir.

Gönüller sultanı bu bilgilerden sonra hekime şöyle bir soru sorar: 'Hekim efendi' der. 'Siz bütün hastalıkların ilaçlarını saydınız. Peki, günah hastalığının ilâcı ne ola ki?'

Kısa bir sessizlikten sonra orada bulunan deli velilerden biri, (hekim diliyle deyin ki,) akıl hastalarından biri, edep ile müsaade isteyerek söze girer;

'Erenler müsaade eder ise bu ilâcı ben söyleyeyim mi?'

Beyazid-i Bestâmî bu samimi teklif karşısında müsaade eder. Hekimler de can kulağı ile hastalarını dinlemektedirler.

Günah hastalığının ilacı şudur ki; Tövbe kökünü, istiğfar yaprağıyla karıştırıp, gönül havanına koyduktan sonra tevhit tokmağıyla döveceksin.

İnsaf eleğinden eledikten sonra gözyaşı ile hamur edip, aşk ateşinde pişireceksin. Muhabbet balından da birazcık karıştırıp, sabah akşam kanaat kaşığı ile azar azar yiyeceksin.'

Bu güzel ilâcı öğrenen Beyazid Hazretleri; 'Hey gidi dünya hey! Demek seni de, beni dahi buraya getirmişler' deyip oradan ayrılır.

İşte böyle canlar! Ha! Sanma ki bu bir mesel, reçete gerçektir. Bu ilaç hâlen günah hastası olanlara tavsiye edilmeye, değer bir ilaçtır. Bu terkip (karışım) hâlâ devam etmektedir. Nasıl mı dersiniz?

Cenab-ı Hak Teâlâ; tövbe edenlere rahmetiyle yüce mertebeler vaat etmektedir. Bunlardan biri de günahların, sevaba dönüşmesidir.

Bu nasıl olur, diye tereddüde gerek yok, ilâhî müjde öyledir. Bunu tartışmak dahi ebdâl işidir. İlâhî Rahmet bu kadar geniştir. Bize inanıp teslim olmak, ona güvenip rahmete koşmak gerek! Yüce Allah-ü Teâlâ kuluna gönlündeki iman ve niyete göre muamele eder...

"Allah-ü Teâlâ tövbe edenleri sever" Ayetiyle şüphesiz Allah-ü Teâlâ günahla imtihan olup, tövbe eden Mü'min kulunu sever hadisiyle, günaha bulanmış kulun kalbini çekmeye yeter de artar bile"

"Ey nefislerine karşı aşırı giden kullarım, Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar." (Zümer, 53)

"Ancak tevbe edip inanan ve sâlih ameller uygulayanlar müstesnâ. Allah, onların kötülüklerini iyiliklere çevirecektir." (Furkan 70)

Hz. Peygamber (s.a.a.); "Günahlarından samimi olarak tövbe eden kimse hiç günah işlememiş gibidir." (İbnMâce, Zühd, 30)

Rabbim Ramazan ayının hakkını layıkıyla yerine getirmeyi nasip eylesin. (Amin)

QOSHE - Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat - Akın Aydın
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat

23 1
10.03.2024

Yarının farkında mıyız? Farkındayız tabi. Ramazan başlıyor. Baksanıza haber bültenlerinde milletin alış-veriş telaşı haberinin ardı arkası kesilmiyor. Geçen Ramazan'a göre fiyat kıyaslamaları, hele o pide fiyat tartışmaları yok mu? Her yıl aynı film!

Hayırdır arkadaşlar! Hayırdır Türk Milleti! Kıtlık ayı değil rahmet ayı geliyor. Maddi-manevi dayanışma, kaynaşma, paylaşma, kendin ile yüzleşme ayı geliyor. Bu yiyecek, içecek telaşı da nedir?

Ahir zaman siyasetçilerine dikkat edin

Geçen yıl gibi bu Ramazan'da da seçim sürecindeyiz. Bütün siyasetçilerin dilinden bu ayın kutsallığına dair cümleler çıkacak. Patentli iftar çadırları kurulacak, yardım kolileri dağıtılacak.

Devlet ve belediye kaynakları ile kurulan çadırlardan, dağıtılan yardımlardan kaçınmanızı tavsiye ederim.

Çünkü kul hakkı vardır, yetimin, fakirin, fukaranın, milletin hakkı vardır ve bu haklar, şahsi menfaatler için dağılmaktadır.

Ahir zaman ilahiyatçılarından, hocalarından da kaçının

Şimdi ekranlar fenomen ilahiyatçılar ile hocalar ile dolacak. Anlattıkça anlatacaklar, örneklendirdikçe örneklendirecekler.

Orucu bozan şeylerden bahsedecekler. Ama imanı bozan şeyleri örneklendiremeyecekler. Örneğin zalimlerle ticaret yapanları, işbirliği yapanları, bu işbirliğine alkış tutanları, bu işbirliğine sessiz kalanları anlatamayacaklar.

Torpili, rüşveti, liyakatsizliği, adam kayırmayı, mafya ile çete ile işbirliğini vs. örneklendiremeyecekler.

Bilerek oruç bozmanın cezasını açıklayacaklar ama bilerek faiz yemenin karşılığını anlatamayacaklar. Hele hele 'Faiz konusunda Nas var' deyip faizi % 45'e çıkaranlara gık bile çıkaramayacaklar.

Çünkü bunlar ahir zaman şeyhleri!

İmanı bozam şeyler nelerdir?

Ahir zaman şeyhleri deyince, Taptuk Emre Hazretleri aklıma geldi. Allah, O'ndan razı olsun. Bakın bir sohbetinde ne diyor?

"Ben namazı bozan şeyleri bilirim. Abdesti bozanları da. E, orucu bozan şeyleri de. Bilirsin elbet, bilmez misin sen?

Sana tutup bunları anlatıverir değiliz canım. Sen, onları bizden daha iyi bilirsin.

Sürüsüne bereket Şeyh Efendiler,........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play