Küresel tefecilerin IMF vasıtasıyla hükümetimize getirdiği emisyon (para basma) sınırlaması, üretimin ve onu emecek olan tüketimin önündeki en büyük engeldir. Boynuna geçirilmiş bu zinciri şu an kırabilmekten uzak görünen hükümetin bu açığını kapatabilmek için bazı formüller üretmek zorundayız.

Beş kiloluk bir bebeğin vücudundaki kan miktarı ile doksan kiloluk bir adamın vücudundaki kan miktarı aynı olamaz. Ekonomilerde bu kan sıcak paradır. Bir ülke ürettikçe büyür. Büyüdükçe daha çok kana yani sıcak paraya ihtiyaç duyar. Aksi takdirde hizmet ve ürün takası gerçekleşemez.

Bugün aynı anda alacağı ve borcu olan esnafın işini sürdürememesinin ve batmaya yakın olmasının en büyük sebebi yaşanan bu para darlığıdır. Bankalar bu krizleri kendi açılarından fırsata çevirip son bir ümit olarak bu esnafa para satarlar. Tüketici de yine yoksulluk sınırının elli bin liraya dayandığı günümüzün Türkiye'sinde ihtiyaçlarını kredi kartıyla kapamaktadır. Kredi kartını ödeyemeyen tüketicinin satılan gayrimenkulleri sayesinde bankalar gayrimenkul zengini olmuşlardır.

Devletin üretim mukabili basıp sosyal devlet gereği tüketiciye yüksek maaş olarak vermesi gereken parayı bankalar plastik para olarak tüketiciye sunmaktadır. Ne var ki bu plastik para zamanında ödenmediğinde tüketici için bir de nakit paraya sıkışan esnaf için maliyetli hale gelmektedir.

Ülke gemisi battığında onun içindeki herkes batar. Bu nedenle üreticisini ve tüketicisini eş zamanlı olarak güçlendirmek uzun vadede bankaların menfaatinedir.

Nasıl ki bankalar çek karneleriyle ticari sektörünün nakit sorununu çözmüş ve devletin genişletmesi gereken emisyon açığını kapamışsa, üzerinde matbu olarak tutar yazılı daha küçük çek karneleriyle de aynı zamanda tüketici olan küçük esnafın nakit sorununu çözebilir. Çünkü bu tip çeklerin akışkanlığı daha fazladır. Sıradan bir tüketicinin cebine kadar ilerleyebilir ve kullanım alanı daha geniştir.

Gerçekçi olmak gerekirse bu sorumluluğu hızlı parayı kazanmaya odaklanmış finans sektörünün göstermesini beklemek de fazla iyimserlik olsa gerekir.

Bu nedenle bu sorumluluğu Milli Ekonomi Modeli'ne inanmış bazı yerel belediyelerin, akışkanlığı sağlayacak bu tip takas araçlarını devreye koyması gerekir. Bu takas aracının gerçek karşılığı bu belediyenin devlet kurumu olmaktan kaynaklanan itibarı ve kendi projeleriyle ortaya çıkaracağı yerel zenginlikler olacaktır.

QOSHE - Devletin açığını kapamak - Ali Gülelçin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Devletin açığını kapamak

20 0
09.01.2024

Küresel tefecilerin IMF vasıtasıyla hükümetimize getirdiği emisyon (para basma) sınırlaması, üretimin ve onu emecek olan tüketimin önündeki en büyük engeldir. Boynuna geçirilmiş bu zinciri şu an kırabilmekten uzak görünen hükümetin bu açığını kapatabilmek için bazı formüller üretmek zorundayız.

Beş kiloluk bir bebeğin vücudundaki kan miktarı ile doksan kiloluk bir adamın vücudundaki kan miktarı aynı olamaz. Ekonomilerde bu kan sıcak paradır. Bir ülke ürettikçe büyür. Büyüdükçe daha çok kana yani sıcak paraya ihtiyaç duyar. Aksi takdirde hizmet ve ürün takası gerçekleşemez.

Bugün aynı anda alacağı ve borcu olan esnafın işini sürdürememesinin ve batmaya yakın olmasının en büyük sebebi yaşanan bu para darlığıdır. Bankalar bu krizleri kendi açılarından fırsata çevirip son bir........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play