Dedelerimiz, yaşadıkları sayısız acı-tatlı tecrübeler sonucu olarak, böylesi çerçevelik bir cümlede her şeyi özetlemişler.

Savaş, elbette arzu edilen, asla tercih edilen bir durum değildir ama, gezegenin bir köşesinde bir toprak parçasını yurt edinmişseniz, içinde doğup büyüdüğünüz, çocuklarınızı ve torunlarınızı büyütüp yetiştirmeye devam ettiğiniz bu vatan toprağını sağ-salim gelecek nesillere aktarmak istiyorsanız, düşmanlarınızın, hakkınızdaki kötü niyetlerini köreltmek, sinsi planlarını akamete uğratmak için hazırlıklı ve güçlü olmak zorundasınız.

Dedelerimizden miras aldığımız bu cennet vatanı kem gözlerden, sinsi plan sahiplerinden, vatanımız ve milletimiz hakkında kötü fikirleri ve hain planları olan yaman düşmanlardan korumak için, yine dedelerimizin armağan ettiği formül bakımından halimize bir bakalım; mecbur kaldığımızda cenge hazır mıyız ve ne kadar hazırız? Merkez Bankası, kurulduğu günden bu güne hiç görmediği, hiç olmadığı kadar devasa bir borç açıkladı.

Hazinenin bilmem kaç milyar dolar eksilerde olduğunu hem devleti yöneten ilgili bakanlar hem de konunun tarafsız uzmanları aylardır, hatta yıllardır söyleyip duruyorlar.

Devleti tek başına yöneten mevcut iktidar ve ortakları, yaklaşık 22 yıl içinde hem hazineyi tamtakır haline getrmişler hem de milletin büyük bir çoğunluğunu, yoksulluğun pençesine teslim etmişler.

Geride bıraktığımız son yerel seçimlerde el değiştiren, sadece parti değiştirenler değil, aynı partinin bir başka adayının yönetimine geçen belediyelerdeki rezaletleri, kasaların nasıl boşaltıldığını, seçimlere bir adım kala nasıl da yandaşlarını çuval çuval belediyelere doldurduklarını günlerdir, haftalardır esefle izliyoruz.

Dünyaya gelen her çocuğun en az on bin dolar borçla geldiğini öteden beri biliyor ve söylüyorduk ama gördük ki, merkezi hükumetin beceriksizliğinden ötürü, doğan her çocuğu karşılayan devasa borçların dışında, bir de yaşadığı il ve ilçelerdeki belediyelerin, doğan her çocuğa hediyelik altın takar gibi astronomik borçlar takmışlar.

Ne demişlerdi dedelerimiz?

Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah.

Merkezi hükumet, hem sözcüleri vasıtasıyla hem de hal diliyle, feryad ediyor, bataklardayız, asgari ücrete de, emekliye de zamdan falan kimseler söz etmesin.

Çeyrek asırlık yolsuzlukların besleyip büyüttüğü yoksulluğun boyutlarını ve derinliğini her an, her gün etrafımızda müşahede ediyoruz.

Asıl milli güvenlik sorunu, ülkenin ve milletin mevcut durumu değil mi?

Bu hale getirenler, temiz adamlar gibi etrafta hangi yüzle dolaşıyorlar hayret!..

QOSHE - ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ - Aziz Karaca
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’

23 27
20.04.2024

Dedelerimiz, yaşadıkları sayısız acı-tatlı tecrübeler sonucu olarak, böylesi çerçevelik bir cümlede her şeyi özetlemişler.

Savaş, elbette arzu edilen, asla tercih edilen bir durum değildir ama, gezegenin bir köşesinde bir toprak parçasını yurt edinmişseniz, içinde doğup büyüdüğünüz, çocuklarınızı ve torunlarınızı büyütüp yetiştirmeye devam ettiğiniz bu vatan toprağını sağ-salim gelecek nesillere aktarmak istiyorsanız, düşmanlarınızın, hakkınızdaki kötü niyetlerini köreltmek, sinsi planlarını akamete uğratmak için hazırlıklı ve güçlü olmak zorundasınız.

Dedelerimizden miras aldığımız bu cennet vatanı kem gözlerden, sinsi plan sahiplerinden, vatanımız ve milletimiz hakkında kötü fikirleri ve hain planları olan yaman düşmanlardan korumak için, yine dedelerimizin armağan ettiği formül bakımından halimize bir bakalım; mecbur kaldığımızda........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play