Sözde 'Emekliler Yılı'nda bu ülkenin üvey evladı emekliler gördüğü adaletsiz, haksız ve hukuksuz muamele, en hafif ifadeyle, vicdanı olan herkese bunu söyletiyor.

Bu ülkenin üvey evladı emekliler, öyle görünüyor ki, ilk defa bu kadar yoksulluk, bu kadar unutulmuşluk ve bu kadar çaresizlik içinde bir Ramazan yaşayacaklar.

AKP'li yıllar, toplumun her kesimi için, bir avuç mutlu azınlık ve yandaş bürokratlar ve müteahhitler hariç olmak üzere, hemen herkes için kayıp yıllar olmuştur ama, bu kayıplar içinde emekliler özel bir yer tutmaktadır.

Bu toplum, gece yarısından itibaren ucuz et ve ucuz ekmek kuyruğuna giren, yaşları gereği ve çeşitli hastalıklar sebebiyle uzun kuyruklar arasından tir tir titreyen dedelere ve ninelere şahit oldu.

Sığınmacısından mültecisine, ballı-börekli ihalelerle semiren müteahhitlerden ülkenin madenlerini işleten yabancı şirketlere bol keseden, bol kepçe usulü dağıtan yetkilileri, emeklilerin bu perişan halleri, bu yürek yakan feryatları dahi merhamete getiremedi, kalplerini yumuşatamadı.

Bu ülkenin üvey evladı konumuna sokulan emekliler, ne yazık ki gelişiyle sevindiğimiz mübarek Ramazan ayını dayanılmaz yoksulluk içinde, nasıl iftar edeceğini, nasıl sahur yapacağını bilemeden, bir çare bulamadan mahzun bir şekilde geçirecek.

Ülke insanının yaşadığı derin yoksullukları ve ülke gerçeklerini yüksek saraylardan seyreden, dolayısıyla işin aslını-esasını göremeyen en tepedekiler, bakıp da asla göremeyen bakanlar ve yandaş bürokratlar, kendi harcamalarından zerre kadar kısmadıkları halde, memleketin imkânlarını kelimenin tam anlamıyla har vurup harman savurdukları halde, zavallı, iki büklüm emeklilerin sadece haklarını vermeye sıra gelince ittifakla dünyanın en cimrisi kesiliyorlar.

Yirmi seneden beri ülkede en ballı-börekli kamu ihalelerini alan ve çuval işi para kazanan dev şirketlerin vergi borçları bir kalemde siliniyor ama emeklilerin sadece yaşabilecekleri ücret çok görülüyor.

Ülkenin madenlerini işleten, yer altındaki en kıymetli cevherlerine bedavadan konan yerli ve yabancı şirketlerin vergi borçları bir kelamda siliniyor, en azından yıllar yıllar sonrasına öteleniyor ve erteleniyor ama, emeklilere Asgari ücret seviyesinde olsun maaş vermeye sıra gelince hemen yan çiziliyor.

Mevcut iktidar ve ortakları nezdinde bu ülkenin emeklilerinin üvey evlat oldukları kesinleşmiş bir gerçektir, bir ay sonra sandık başında oy kullanırken emeklilerin, bu kanun tanımaz, hukuk tanımaz yöneticilere nasıl davranacakları ise, gerçekten merak konusudur.

QOSHE - Bu ülkenin üvey evladı emekliler - Aziz Karaca
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bu ülkenin üvey evladı emekliler

17 1
04.03.2024

Sözde 'Emekliler Yılı'nda bu ülkenin üvey evladı emekliler gördüğü adaletsiz, haksız ve hukuksuz muamele, en hafif ifadeyle, vicdanı olan herkese bunu söyletiyor.

Bu ülkenin üvey evladı emekliler, öyle görünüyor ki, ilk defa bu kadar yoksulluk, bu kadar unutulmuşluk ve bu kadar çaresizlik içinde bir Ramazan yaşayacaklar.

AKP'li yıllar, toplumun her kesimi için, bir avuç mutlu azınlık ve yandaş bürokratlar ve müteahhitler hariç olmak üzere, hemen herkes için kayıp yıllar olmuştur ama, bu kayıplar içinde emekliler özel bir yer tutmaktadır.

Bu toplum, gece yarısından itibaren ucuz et ve ucuz ekmek kuyruğuna giren, yaşları gereği ve çeşitli hastalıklar sebebiyle uzun kuyruklar arasından tir tir titreyen dedelere ve ninelere şahit oldu.

Sığınmacısından mültecisine, ballı-börekli ihalelerle semiren müteahhitlerden........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play