İnsanlık tarihi, insanlık coğrafyası ve eskilerden, önceki nesillerden sonraki nesillere miras kalan mimari ve kültürel kalıntılar hal diliyle haykırıyorlar; ey insan, senin doğruluktan başka yârin ve yâranın yoktur.

Tarihin her evresinde, dünya gezegeninin her köşesinde kurulmuş ve yaşamış medeniyetlere mensup olup ta bu gök kubbede bir hoş sadâ bırakanlar, doğru duranlar, doğru gidenler ve dosdoğru dostluk kuranlar olmuşlardır.

İnsanlık tarihi haykırıyor, kültürler ve medeniyetler tarihi haykırıyor, ilimler ve bilimler tarihi haykırıyor, arkeoloji bulguları haykırıyor, günün yaşanan gerçekleri haykırıyor ve diyor ki ey insan!

Yalan sana göre değil, talan sana göre değil, haksızlık ve hukuksuzluk ve bilhassa adaletsizlik asla sana göre değil.

Her çeşit azgınlık senin işin olamaz, bezginlik senin mesleğin olamaz, kızgınlık ve öfke senin huyun olamaz.

Bilimler tarihi, ilimler tarihi ve arkeoloji kazılarında toprağın bağrından fışkıranlar diyor ki; hayat çok kısa, bu kısa ömründe, mutlaka taş üstüne taş koymalısın, doğruluk ve doğru gidenler uğruna baş koymalısın, sonradan gelecek nesillere yol gösterici bir düş koymalısın.

Dosdoğru dostluklar istikametinde yelken aç ki, rüzgârın kuvvetli olsun, geçeğin deryalar, okyanuslar dalgasız ve uysal olsun, hem sular hem de rüzgârlar kesintisiz yoldaşın olsun.

Dosdoğru dostluklar oluşturmak niyetiyle yollara düş ki; yoluna taş düşmesin, talihine kış düşmesin.

Dosdoğru dostluklar kazanmak için dikkatli ol, elini dosdoğru ve yerli yerinde kullan, dilini çok dikkatli ve dosdoğru kullan, halini en güzeline tebdil etmek için tüm imkânlarını kullan, malını-servetini yoksulların yararına kullan.

Tarih kitaplarından okuyorsun, ilgili bilim dallarından öğreniyorsun ve özellikle yaşayarak tecrübe ediyor ve görüyorsun ki; her yalanın ömrü çok kısa oluyor, her talan, ne kadar kılıfına uydurulursa uydurulsun günün birinde kabak gibi ortaya çıkıyor, sana ait olmayan servet, her ne kadar kırılmaz çelik kasalarda saklanırsa saklansın, bir köşesinden ya da senin bir davranışından dışarıya sızıyor.

Bu dünyadaki rezillik bir tarafa, bir de işin öbür tarafı, öte dünyanı hesabı-kitabı var.

Hz. Lokmanın şu ikazını sadece oğluna münhasır mı zannediyorsun: "Oğulcuğum, şu bir gerçek ki, yaptığın, bir hardal dânesi ağırlığında olsa, bir kayanın bağrına veya göklere yahut yerin bağrına konsa, Allah onu yine de ortaya getirir. Çünkü Allah Latîf'tir, lütfu sınırsızdır; Habîr'dir, her şeyden haberdardır."(Lokman:16)

QOSHE - Dosdoğru dostluklara yelken açmak… - Aziz Karaca
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dosdoğru dostluklara yelken açmak…

19 3
14.04.2024

İnsanlık tarihi, insanlık coğrafyası ve eskilerden, önceki nesillerden sonraki nesillere miras kalan mimari ve kültürel kalıntılar hal diliyle haykırıyorlar; ey insan, senin doğruluktan başka yârin ve yâranın yoktur.

Tarihin her evresinde, dünya gezegeninin her köşesinde kurulmuş ve yaşamış medeniyetlere mensup olup ta bu gök kubbede bir hoş sadâ bırakanlar, doğru duranlar, doğru gidenler ve dosdoğru dostluk kuranlar olmuşlardır.

İnsanlık tarihi haykırıyor, kültürler ve medeniyetler tarihi haykırıyor, ilimler ve bilimler tarihi haykırıyor, arkeoloji bulguları haykırıyor, günün yaşanan gerçekleri haykırıyor ve diyor ki ey insan!

Yalan sana göre değil, talan sana göre değil, haksızlık ve hukuksuzluk ve bilhassa adaletsizlik asla sana göre değil.

Her çeşit azgınlık senin işin olamaz, bezginlik senin mesleğin olamaz,........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play