Niye ki?

Hepimizin, hemen herkesin hayatını sürdürebilmek için tüketmek zorunda olduğumuz hayat suyumuz, can suyumuz değil mi?

Güzel Türkçemizde yer alan, ekmek kapısı, ekmek teknesi, ekmek parası, ekmek kavgası, ekmek kaygısı ve daha nice 'ekmekten tadını, kokusunu ve rengini alan' kelimelerimiz yok mu?

Hayatımızın bu denli olmazsa olmazı olan ekmek ve aş muhabbetinin, hacımı ciddi rahatsız etmesinin elbette bir sebebi olmalı.

Tarım ülkesi olan bu memlekette, ekmek ile insan arasına, aş ile insan arasına kalın kalın ve yüksek yüksek duvarlar örülmesinde mutlak pay sahibi, mutlak oy ve onay sahibi olması, söz konusu rahatsızlığın ve mahcubiyetin sebebi olabilir mi?

Açıkça görüyor ve biliyor ki, yıllardır savaş halinde olan ülkelerde bile olmayan ekonomik altüst oluşlar, tepetaklak gidişler, ne yazık ki ısrarla desteklediği mevcut iktidar döneminde ve bu ülkede yaşanıyor.

Görüyor ve ilklerine kadar hissediyor ki, çoluk çocuğunun, hatta gelecek nesillerinin ekmeklerini kargalara ve kartallara kaptırmış ve onların ardından nefes nefese koşan, koşturulan dünyada bizden başka bir millet yok.

İnsafını, idrakini ve izanını büsbütün yitirmemişse eğer, pekâlâ anlıyor ve idrak ediyor ki, dünyada savaşan nice ülkelerde dahi, enflasyon tek haneli rakamlarda iken, bizde, hiç tartışmasız üç haneli rakamlarla ifade ediliyor.

Söz ekmekten aştan açılınca, söz dönüp dolaşıp enflasyona, faize, dövize gelince hacımın rengi atıyor, kaşıntıları artıyor ve konuyu derhal değiştirmenin yollarını aramaya koyuluyor.

Hacım! Faizlerin yüzde 45'lere yükselmesinde, benzinin mazotun 45 binlere dayanmasında, ekmek ve aş başta olmak üzere tüm gıda maddelerinin fiyatlarının adeta füzelerle yarışır hale gelmesinde, yoksa senin de bir katkın mı var?

Yoksa, yoksulluğun tavan yapmasından, yolsuzlukların, bütün dünya milletlerinin diline düşmesinden ötürü kendini sorumlu tutuyor ve biraz mahcubiyet mi duyuyorsun?

Bilmem farkında mısın?

Ekmekten aştan konuşulunca, peynir gibi, zeytin gibi, yağ ve yumurta gibi ekmeğin yanında tüketilen temel gıda maddelerinin fiyatlarından söz açılınca, artık çarşıya pazara boş fileyle gidilip yine boş fileyle dönülmesinden bahsedilince sana bir haller oluyor, rengin değişiyor ve benzin soluyor.

Mahcubiyet, pişmanlığa açılan bir kapı olduğu için, gelecek adına umut vericidir ve iyidir.

QOSHE - Ekmekten aştan konuşmak hacımı rahatsız ediyor - Aziz Karaca
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ekmekten aştan konuşmak hacımı rahatsız ediyor

8 0
22.02.2024

Niye ki?

Hepimizin, hemen herkesin hayatını sürdürebilmek için tüketmek zorunda olduğumuz hayat suyumuz, can suyumuz değil mi?

Güzel Türkçemizde yer alan, ekmek kapısı, ekmek teknesi, ekmek parası, ekmek kavgası, ekmek kaygısı ve daha nice 'ekmekten tadını, kokusunu ve rengini alan' kelimelerimiz yok mu?

Hayatımızın bu denli olmazsa olmazı olan ekmek ve aş muhabbetinin, hacımı ciddi rahatsız etmesinin elbette bir sebebi olmalı.

Tarım ülkesi olan bu memlekette, ekmek ile insan arasına, aş ile insan arasına kalın kalın ve yüksek yüksek duvarlar örülmesinde mutlak pay sahibi, mutlak oy ve onay sahibi olması, söz konusu rahatsızlığın ve mahcubiyetin sebebi olabilir mi?

Açıkça görüyor ve biliyor ki, yıllardır savaş halinde olan ülkelerde bile olmayan ekonomik altüst........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play