Geçtiğimiz Pazar günü yapılan yerel seçim sonuçları, kayıtsız şartsız iktidar partisini destekleyen bazı çevreleri ve bazı kesimleri fena halde şaşırtmış.

Her hal ve şartta sürekli alkışladıkları partilerinin yaşadığı ciddi oy kayıplarına bakıp bakıp hayret ediyorlar.

Aslında hayret edilecek bir şey yok, Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi.

Ülke nüfusunun büyük çoğunluğunu canından bezdiren derin yoksulluk, duyanların dudaklarını uçuklattıran devasa yolsuzluklar, git gide uçuruma dönüşen gelir dağılımı dengesizliği ve tarifsiz eşitsizlik, iktidar çevresindeki bir avuç mutlu azınlığın lüks içinde debdebe ve şatafatlı hayatları…

Emeklilerle dalga geçmekten bin beter anlam taşıyan 'Emekliler Yılında' emeklilerin düşürüldüğü perperişan haller…

Kitaplık çapta yapılan bu yanlışlar ve sürekli halının altına süpürülen kangrenleşmiş dertler ve problemlerin hepsi bir tarafa, iktidar ve destekçilerinin Gazze'deki çığlıklara kulaklarını tıkamalarını nereye koyacağız ve nasıl izah edeceğiz?

Söze, söyleme gelince; 'ah Filistin vah Filistin' ama altı aydan beri orada işlenen soykırıma yönelik somut bir adım atmaya gelince, kör ve sağır rolleri…

İlk zamanlar, ilk aylar, milletimizin duyarlı kesimleri adeta homurdanarak, kendi kendine söylenerek, çaresizlik içinde gözyaşlarını içine akıttı.

İlerleyen zamanlarda, dünyanın durumu, ülkemizin konumu, uluslararası ilişkiler gibi problemleri aşarak o diyarda korkunç zulümler işleyen zalimin elini tutma imkânı olmadığı anlatıldı ve diyelim ki anlaşıldı.

Özellikle seçim çalışmaları için il il dolaştırılan bakanlar ve iktidar partisine mensup vekiller, halkın, 'İsrail ile ticaret utancı sonlandırılsın' pankartları ile karşılandılar ve protesto edildiler.

Bu manada açılan pankartları derhal toplatarak, açanları da derdest edip derhal kameralar önünden uzaklaştırarak bu meseleyi halledeceklerini zannettiler.

Nice belgelerle ortaya konuldu ki, 7 Ekim'den beri, söz konusu soykırımcı devletle ticari ilişkiler kesilmek bir tarafa artarak devam etmiş.

Altı aydan beri kadın, çoluk-çocuk demeden başlarından aşağı bomba yağdıran, nice on binleri bulan masum insanı katleden katiller sürüsü meğer, kelimenin tam anlamıyla ülkemizden besleniyormuş.

Bun işe, bu gidişe, bu korkunç ve utanç verici gidişata ses çıkarmayan iktidar ve destekçilerinin oyları dibe vurmayacaktı da, koltukları altlarından çekilmeyecekti de başka ne olacaktı?

Gazzeli çocukların, anaların ve masum insanların çığlıkları, dünyanın neresinde olursa osun bu çığlığa kulak tıkayanları çarpar ve çarptı işte…

QOSHE - Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? - Aziz Karaca
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi?

17 1
04.04.2024

Geçtiğimiz Pazar günü yapılan yerel seçim sonuçları, kayıtsız şartsız iktidar partisini destekleyen bazı çevreleri ve bazı kesimleri fena halde şaşırtmış.

Her hal ve şartta sürekli alkışladıkları partilerinin yaşadığı ciddi oy kayıplarına bakıp bakıp hayret ediyorlar.

Aslında hayret edilecek bir şey yok, Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi.

Ülke nüfusunun büyük çoğunluğunu canından bezdiren derin yoksulluk, duyanların dudaklarını uçuklattıran devasa yolsuzluklar, git gide uçuruma dönüşen gelir dağılımı dengesizliği ve tarifsiz eşitsizlik, iktidar çevresindeki bir avuç mutlu azınlığın lüks içinde debdebe ve şatafatlı hayatları…

Emeklilerle dalga geçmekten bin beter anlam taşıyan 'Emekliler Yılında' emeklilerin düşürüldüğü perperişan haller…

Kitaplık çapta yapılan bu yanlışlar ve sürekli halının altına........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play