Koca dünya dile gelse de kimlere, nasıl insanlara, hangi fıtratlara ve karakterlere şahit olduğunu bir bir anlatsa.

İnsanlar gelmiş, insan gibi, en güzel surette yaratıldığı bizzat Yüce Yaratıcı tarafından beyan edilen insana yaraşır ve yakışır bir hayat sürmüş, bu güzel hallerini ve hasletlerini son nefese kadar devam ettirdiği için kendinden sonraki kuşaklara güzel bir iz bırakmış gitmiş.

"Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da doğrulukta devam edenler, onları, melekler, ölümleri anında: "Korkmayınız, üzülmeyiniz, size söz verilen cennetle sevinin, biz dünya hayatında da, ahirette de size dostuz. Burada, canlarınızın çektiği, umduğunuz şeyler, bağışlayan ve acıyan Allah katından bir ziyafet olarak size sunulur" diyerek inerler.

"Doğrusu ben, kendini Allah'a verenlerdenim" diyen, yararlı iş işleyen ve Allah'a çağıran kimseden daha güzel sözlü kim vardır?

İyilik ve fenalık bir değildir. Ey inanan kişi: Sen, fenalığı en güzel şekilde sav; o zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kişinin yakın bir dost gibi olduğunu görürsün.

Bu güzel davranış ve duyguya, ancak öfkesine engel olmak ve eziyetlere katlanmak suretiyle sabreden kimse elde eder. Bu güzel davranışı ancak akıl, tedbir, hayır ve mutluluktan bol nasibi olan elde eder." (Fussilet:30-35)

İnsanlar gelmiş, asgari ölçülere dahi riayet etmeden, kendi keyfinden, kendi çıkarından başka bir şey tanımamış, hak, hukuk ve adalet kavramlarını hayatında asla misafir etmemiş, ne kadar güzel kelimeler ve kavramlar varsa adeta lügatinden silmiş ve ardında kapkara isler bırakarak gitmiş.

Şair böyleleri için:

'Ne kendi etti rahat ne halka verdi huzur

Göçtü gitti dünyadan dayansın ehl-i kubur' tarzında güzel bir tespit yapmış.

"Kötülüklere cesaretle dalanlar sanıyorlar mı ki, biz kendilerini, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlarla aynı tutacağız. Hayatları ve ölümleri onlarla aynı mı olacak? Ne kötü hüküm veriyorlar bunlar!"(Casiye:21)

Rahmet ayı Ramazanın gelişiyle, koca bir milletin ekmeğine aşına, kazancına işine, rüyasına düşüne, şahsi konforları uğruna ipotek koyanların, huzurun ve barışın altını oyanların, emeği ve alın terini talan edip soyanların kalplerine merhamet damlacıkları dolsun inşallah.

Bu fani alemde güzel güzel iz bırakmak varken, geçtiği yolları ve yaşadığı yılları kapkara islere bulamak insana yakışır mı?

QOSHE - İz bırakanlar ve is bırakanlar - Aziz Karaca
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İz bırakanlar ve is bırakanlar

20 13
10.03.2024

Koca dünya dile gelse de kimlere, nasıl insanlara, hangi fıtratlara ve karakterlere şahit olduğunu bir bir anlatsa.

İnsanlar gelmiş, insan gibi, en güzel surette yaratıldığı bizzat Yüce Yaratıcı tarafından beyan edilen insana yaraşır ve yakışır bir hayat sürmüş, bu güzel hallerini ve hasletlerini son nefese kadar devam ettirdiği için kendinden sonraki kuşaklara güzel bir iz bırakmış gitmiş.

"Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da doğrulukta devam edenler, onları, melekler, ölümleri anında: "Korkmayınız, üzülmeyiniz, size söz verilen cennetle sevinin, biz dünya hayatında da, ahirette de size dostuz. Burada, canlarınızın çektiği, umduğunuz şeyler, bağışlayan ve acıyan Allah katından bir ziyafet olarak size sunulur" diyerek inerler.

"Doğrusu ben, kendini Allah'a verenlerdenim"........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play