'Üç ayların' başlangıcından itibaren 10. defa Kur'an'ı baştan sona mealiyle birlikte bitirmek üzereyim.

Sadece şimdi değil, her defasında Yusuf suresine geldiğim zaman, bir acayip içim burkulur, yüreğim yanar ve sanki Yusuf'un zorlu ve çileli hayatında, yaşadığımız dönemin İslam coğrafyasını ve çilekeş Müslümanlarını görürüm.

İstisnasız bütün İslam ülkeleri yöneticilerinin bilgisiz, ilimsiz, beceriksiz, umursamaz ve yaşadıkları çağı doğru okuyamama gibi nakısalarından ötürü, tüm İslam coğrafyası bin bir çeşit perişanlıklar, yokluklar, yoksulluklar ve yolsuzluklar yaşamaktadırlar.

Hemen hemen tamamına yakını, kendi ülkelerine, kendi yönettikleri halklarına bir hayırları dokunmadığı için, kapı komşuları olan ülkelerden herhangi birinin 'imdat' çağrısına da koşup yetişemiyorlar.

Bilindiği üzere, en canlı örneği, Filistin-Gazze faciası, soykırımı karşısında dünya Müslümanlarının takındığı tavırlar, sergiledikleri acziyet ve vurdumduymazlık tüm hassas gönülleri yakıp kavurmaya devam ediyor.

Zulme uğrayan, altı aydan beri katliama tabi tutulan kardeşlerine yardım etmelerinden geçtik, kardeşlerinin katillerine lojistik destek sağladıkları artık saklanamaz bir gerçek olarak hassas yürekleri cayır cayır yakmaktadır.

İslam coğrafyasında günde kaç Yusuf kuyulara atılıyor, günde kaç Yusuf pazarlarda satılıyor, bilen de yok merak eden de yok.

İslam coğrafyasının bir köşesinde, nice Yusuflar, geleceğin ilim adamları ve yöneticileri, hiç bir yaş sınırı gözetilmeden körpe dimağlar kılıçtan geçiriliyor, en modern ölüm makinaları ile yok ediliyorlar.

İslam âleminin bir başka köşesinde, yer altı ve yerüstü kaynakları çarçur edildiği için, yoksulluklar diz boyu olduğu için, fakirlikten ötürü yeni yuvalar kurulamıyor, evlenme yaşları günden güne yükselmeye devam ediyor, dolayısıyla nüfus artışları eksilere doğru hızla ilerliyor.

Tüm İslam ülkelerinden, yetişkin insan göçü ecnebi ülkelere doğru kalabalık kafileler halinde devam ediyor.

Akdeniz'in deli dalgaları dile gelse de son on yılda şahit olduklarını bir anlatsa…

Kuyuya atılan Yusuf'un, günün birinde bir kervan tarafından çıkarılma umudu vardı, nitekim öyle de oldu, ama bugün kuyulara atılanlardan da, pazarlarda satılanlardan da ne yazık ki hiç bir haber ve hiç bir umut yok.

Bağrı yanık Yakup gibi, günümüzün anne ve babaları da ne yazık ki bir köşede yapayalnız gözyaşları dökmeye devam ediyorlar.

Bu perişanlığın bir sonu olmayacak mı?

QOSHE - Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? - Aziz Karaca
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor?

20 11
21.03.2024

'Üç ayların' başlangıcından itibaren 10. defa Kur'an'ı baştan sona mealiyle birlikte bitirmek üzereyim.

Sadece şimdi değil, her defasında Yusuf suresine geldiğim zaman, bir acayip içim burkulur, yüreğim yanar ve sanki Yusuf'un zorlu ve çileli hayatında, yaşadığımız dönemin İslam coğrafyasını ve çilekeş Müslümanlarını görürüm.

İstisnasız bütün İslam ülkeleri yöneticilerinin bilgisiz, ilimsiz, beceriksiz, umursamaz ve yaşadıkları çağı doğru okuyamama gibi nakısalarından ötürü, tüm İslam coğrafyası bin bir çeşit perişanlıklar, yokluklar, yoksulluklar ve yolsuzluklar yaşamaktadırlar.

Hemen hemen tamamına yakını, kendi ülkelerine, kendi yönettikleri halklarına bir hayırları dokunmadığı için, kapı komşuları olan ülkelerden herhangi birinin 'imdat' çağrısına da koşup yetişemiyorlar.

Bilindiği........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play