Elbette ve kesinlikle, anlayana, anlayarak ve hissederek can kulağı ile dinleyene çok, hem de çok şeyler söyler türkülerimiz.

Hayatın dağdağasından, kargaşasından ve sıkıntılarından kurtulmak, bir miktar da olsa uzaklaşmak için yavaş yavaş türkülerin şarıl şarıl akan pınarlarına yaklaşmak gerekiyor.

Canınızı sıkan, umuıtlarınızı kıran, ufkunuzu karartan bir gelişmeye mi şahit oldunuz, moralinizi bozan bir sataşmaya, bir taşlamaya mı muhatap oldunuz, hemen kulağınızı verip, gönlünüzü açıp Aşık Daimi'yi dinleyin:

Ne ağlarsın benim zülfü siyahım

Bu da gelir bu da geçer ağlama

Göklere dayandı feryadım ahım

Bu da gelir bu da geçer ağlama

Bir gülün çevresi dikendir hardır

Bülbül gül elinden ah ile zardır

Ne de olsa kışın sonu bahardır

Bu da gelir bu da geçer ağlama

Daimi'yem her can ermez bu sırra

Yakup sabır ile gitti Mısır'a

Koyun oldum meledim ardın sıra

Bu da gelir bu da geçer ağlama

Her hangi bir sebepten ötürü, içinize hüzün çöktü, vatan hasreti ve sıla özlemi burnunuzda tütüyor, doğup büyüdüğünüz toprakların yaylaları, kana kana içtiğiniz soğuk gözeleri ve çobanlık yaptığınız dağlar sıra sıra zihninizde dolaşıyor diyelim, hemen Aşık Sümmani'nin gurbet şiirine müracaat etmeli, yanık sesli bir sanatçıdan dinlemelisin:

Çoktan beri terk-i vatan olmuşam

Diyarı gurbette candan usandım

El kahrı çekmekten ömrüm tükendi

Ay yıl hafta değil günden usandım

Ne kaldı dünyada da gelmemiş başa

Gönül ister bu an dosta ulaşa

Bende olan derdi yüklesem daşa

Daşlar dile gelir senden usandım

Canım kurban olsun mert oğlu merde

Benim emeklerim hiç oldu nerde?

Sefil Sümman durmaz gider bu elde

Aktı gözüm yaşım selden usandım

Gerçekleri bir türlü görmeyen, göremeyen gazeteciye, yazılı ve görsel medya mensubu umursamaz tiplere sitem edeceğin zaman, bunun için de Aşık Reyhani'ye müracaat etmen gerekir, hem de kendi sesinden:

Aman gazeteci gel bizim köye

Bizde olan türlü halleri de yaz

Yalnız saçlıyı başlıyı değil,

Uyuzu, koturu, kelleri de yaz.

Tütmez oldu köyümüzün bacası

Ne gündüzü belli ne de gecesi

Dokuz yıldır Alamanya'da kocası

Çoluklu çocuklu dulları da yaz.

Zannetme ki bütün millet bütündür

Bilmez misin bir tarafı yetimdir

Senin için şark hizmeti çetindir

Uzaktan görünen illeri de yaz.

Bir de tennezzül et bizim köyde yat

Gel sor soruştur, derdimiz kat kat

Taş koyulmamış Kars'a bir göz at

Ardahan'a gitmez yolları da yaz.

Reyhani'yim ne karalı yazım var.

Ben insanım bir çok şeyde arzum var.

Ne yazık ki kırılmış bir sazım var

Üstünde yaşlanmış telleri de yaz.

QOSHE - Kime neler söyler türkülerimiz? - Aziz Karaca
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kime neler söyler türkülerimiz?

15 6
31.03.2024

Elbette ve kesinlikle, anlayana, anlayarak ve hissederek can kulağı ile dinleyene çok, hem de çok şeyler söyler türkülerimiz.

Hayatın dağdağasından, kargaşasından ve sıkıntılarından kurtulmak, bir miktar da olsa uzaklaşmak için yavaş yavaş türkülerin şarıl şarıl akan pınarlarına yaklaşmak gerekiyor.

Canınızı sıkan, umuıtlarınızı kıran, ufkunuzu karartan bir gelişmeye mi şahit oldunuz, moralinizi bozan bir sataşmaya, bir taşlamaya mı muhatap oldunuz, hemen kulağınızı verip, gönlünüzü açıp Aşık Daimi'yi dinleyin:

Ne ağlarsın benim zülfü siyahım

Bu da gelir bu da geçer ağlama

Göklere dayandı feryadım ahım

Bu da gelir bu da geçer ağlama

Bir gülün çevresi dikendir hardır

Bülbül gül elinden ah ile zardır

Ne de olsa kışın sonu bahardır

Bu da gelir bu da geçer ağlama

Daimi'yem her can ermez bu sırra

Yakup sabır ile gitti Mısır'a

Koyun........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play