Anadolu Ajansı'nın 29.01.2024 tarihli haberine göre Türkiye'de en yüksek gelire sahip %20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay geçen yıl bir önceki yıla göre 1.8 puan artarak %49.8'e yükselirken en düşük gelire sahip %20'lik grubun aldığı pay 0.1 puan azalarak %5.9'a geriledi.

Bunun anlamı zenginin daha zengin fakirin daha fakir olduğu anlayışının istatistiksel olarak da kanıtlanmış halidir.

Sıfıra doğru inildikçe gelir dağılımdaki adaleti, yüze yaklaştıkça da adaletsizliği gösteren "Gini Katsayısı" 2023 yılı için 43.3 olarak tahmin edildi.

Diğer taraftan en düşük gelir Van, Muş, Bitlis ve Hakkari bölgesinde gerçekleşti.

Milli Ekonomi Modeli'ne göre gelir dağılımındaki bozukluk liberal görüşün "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" ilkesinin kapitalizm adı altında ekonomik bir sistem olarak kendisine hayat imkanı bulmasıyla başlamıştır.

Kapitalistler devlete ve paraya getirdikleri tarifler ve yükledikleri görevler ile beraber gelir dağılımının bozulmasına neden olmuşlardır.

Gelir dağılımındaki dengesizliğin en önemli sebeplerinden birisi de paranın belli ellerde tekelleşmesidir. Paranın faiz kanalıyla stoklanması piyasada herkesin ihtiyaç duyduğu anda üretim veya tüketim faaliyetlerini yapmak için paraya ulaşamaması, paranın belli ellerde toplanmasına sebep olur ki gelir dağılımının bozulmasının en önemli sebebi de budur.

Üretim ile para kazanmak yerine para ile para kazanmanın teşvik edildiği kapitalist modeller faizi sistemlerin merkezine oturttuğu için gelirde dengesizlik ortaya çıkmaktadır.

Milli Ekonomi Modeli'nin paraya ve devlete getirdiği tarif ve yüklediği görevler mevcut ekonomi modellerinin gelir dağılımının bozulmasına sebep olan bakış açılarının dışında yepyeni bir mahiyet arz etmektedir.

Devletin senyoraj hakkını kullanması ve bu sayede dezavantajlı gruplara doğrudan gelir ile beraber para aktarması, gelir dağılımını önleyecek en önemli yaklaşımdır.

Emekli aylıklarının asgari ücretin altında kalması asgari ücretin açlık sınırına yaklaşması birçok sorunu beraberinde getirmiştir.

Temel çözüm özellikle emekli, dul, yetim, öğrenci, sabit gelirli, memur ve işçi gibi dezavantajlı grupların doğrudan bir gelirle desteklenmesi ve üst gelir grubuna yaklaştırılmasıdır.

Prof. Dr. Haydar Baş'a göre gelir dağılımında adaletin sağlanması "Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler" yanılgısı ile gerçekleşemez. Devlet ekonomiye pozitif anlamda müdahale ederek tüketim kabiliyetini yitiren kesimleri desteklemeli ve bu sayede hem onların onurlu bir hayat yaşamasını sağlamalı hem de gelir dağılımındaki dengesizliği gidermelidir.

QOSHE - 2023 yılında da zengin daha zengin fakir daha fakir oldu - Cihat Tekin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

2023 yılında da zengin daha zengin fakir daha fakir oldu

4 0
04.02.2024

Anadolu Ajansı'nın 29.01.2024 tarihli haberine göre Türkiye'de en yüksek gelire sahip 'lik grubun toplam gelirden aldığı pay geçen yıl bir önceki yıla göre 1.8 puan artarak I.8'e yükselirken en düşük gelire sahip 'lik grubun aldığı pay 0.1 puan azalarak %5.9'a geriledi.

Bunun anlamı zenginin daha zengin fakirin daha fakir olduğu anlayışının istatistiksel olarak da kanıtlanmış halidir.

Sıfıra doğru inildikçe gelir dağılımdaki adaleti, yüze yaklaştıkça da adaletsizliği gösteren "Gini Katsayısı" 2023 yılı için 43.3 olarak tahmin edildi.

Diğer taraftan en düşük gelir Van, Muş, Bitlis ve Hakkari bölgesinde gerçekleşti.

Milli Ekonomi Modeli'ne göre gelir dağılımındaki bozukluk liberal görüşün "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" ilkesinin kapitalizm adı altında ekonomik bir sistem olarak kendisine hayat imkanı bulmasıyla başlamıştır.

........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play