Ülkemizde yıllardır çözülemeyen krizin adı döviz krizidir.

Türkiye'nin cari açık meselesine sebep olan döviz krizi bir beka sorunu olacak kadar önemli bir hale gelmiştir.

Döviz krizinin temel sebebi aşırı borçlanmaktır.

Maliye bakanı Mehmet Şimşek, Evliya Çelebi'yi kıskandıracak seyahatlere imza attı.

Bu seyahatlerin amacı tabii ki turistik gezi olmaktan çok öte Körfez Araplarından İngiltere'den, Amerika'dan ve bulabileceği her yerden borç bulmak amacını taşımaktadır.

Büyük umutlarla göreve getirilen Mehmet Şimşek güya ikna edilmiş görüntüsü verilerek bu koltuğa oturtuldu. Fakat anlaşılan o ki, Mehmet Şimşek sadece borç aramak ve bulmak üzerine kurulu bir sığlığa sahiptir.

Türkiye bu borç krizinden ve döviz krizinden kurtulabilir mi? Elbette kurtulabilir.

70'li yıllarda Demirel döviz krizini ifade etmek için 70 sente muhtaç kaldık demişti.

Dikkat edilirse Demirel 70 kuruş demiyor 70 sent diyor.

70 sent ifadesi Türk siyasetinde döviz krizini anlatan bir simgeye dönüştü. Bugün dahi sentlere daha fazla muhtaç ve bağımlıyız.

Peki, döviz krizini çözmek için hemen yapılması gereken şeyler var mı?

Elbette atılacak çok önemli adımlar var.

1- Yolsuzluk ekonomisine kesinlikle son verilmesi gerekir.

AKP hükümeti 2002 yılında iktidara gelmeden önce bizzat Erdoğan tarafından 3Y'yi kaldıracağız sözünü vermişti.

Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasakları kaldıracağız sözü verilmesine rağmen özellikle yolsuzluklar Cumhuriyet tarihinde görülmemiş boyutlara ulaştı.

2- İsrafın önlenmesi de bu konuda hemen yapılabilecek işlerin başında yer alıyor. Özellikle kamuda müthiş bir kaynak israfı ve savurganlık göze çarpıyor.

3- İthal ettiğimiz halde hemen üretebileceğimiz ürünleri üretmek ve ithalinden vazgeçerek ihracatçı konuma gelmenin mümkün olduğu ürünler var.

Tütün, pamuk, şeker, arpa, buğday, pirinç, mercimek, fasulye gibi sayamayacağımız kadar tarım ürünü ithal ediliyor.

Bu ürünler hemen ithalat kaleminden çıkartılarak üretimine hız verilmeli ve gerekirse bu ürünlerde eskiden olduğu gibi ihracatçı konumuna gelmeliyiz.

Yine aynı şekilde üretebildiğimiz ara malı hammadde gibi iptidai ürünlerin üretiminin hemen yapılması ve bu konuda ithalattan vazgeçilmesi mümkündür.

Hayvancılık konusunda da eskiden olduğu gibi ithalatçı değil net ihracatçı olmak işten bile değildir.

Böylece döviz talebini minimize ederek cari açığın kapatılması yoluna gidilmelidir.

4- Geçiş garantili köprü-yol, hasta garantili hastane, yolcu garantili havaalanı gibi döviz rezervini kar gibi eriten ucube finansal uygulamalar hemen iptal edilmelidir.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde tarif ettiği 'Milli Para'ya bu şekilde geçmek mümkündür.

Üretilen mal ve hizmetler karşılığı para basılması halinde kendi milli paramız bizatihi döviz yani hard currincy olacağı için başka bir ülkenin parasını kullanmaya da gerek kalmayacaktır.

Dikkat edilirse Prof. Dr. Haydar Baş, "Para üretilen mal ve hizmetlerin karşılığıdır" fonksiyonunu paranın tarifine ekledi.

Paranın mal ve hizmetler karşılığı üretilmesi kavramı aynı zamanda enflasyonu önleyen bir anlam da içermektedir.

Çünkü enflasyonun en önemli sebebi üretim yapmadan ithalatla ve borçla asalak gibi geçinmektir.

Gazze gündeminin yoğun bir şekilde ekranlarda, gazetelerde ve siyasetin gündeminde olduğu bu süreçte ekonomi ile ilgili meseleler maalesef fazla gündeme gelmiyor.

Fakat bu konu sümen altı edilemeyecek kadar önemlidir.

Ülkemiz yeraltı yer üstü kaynaklarıyla, genç nüfusuyla, başarıya aç ve üretimi hasretle bekleyen iş gücü ile beraber; borç almadan, minimum ithalatla, kapı kapı gezerek borç dilenmeden de kendi ihtiyaçlarını çok kolaylıkla sağlayabilecek kapasiteye sahiptir.

QOSHE - Döviz krizi Milli Para ile çözülür - Cihat Tekin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Döviz krizi Milli Para ile çözülür

22 24
23.11.2023

Ülkemizde yıllardır çözülemeyen krizin adı döviz krizidir.

Türkiye'nin cari açık meselesine sebep olan döviz krizi bir beka sorunu olacak kadar önemli bir hale gelmiştir.

Döviz krizinin temel sebebi aşırı borçlanmaktır.

Maliye bakanı Mehmet Şimşek, Evliya Çelebi'yi kıskandıracak seyahatlere imza attı.

Bu seyahatlerin amacı tabii ki turistik gezi olmaktan çok öte Körfez Araplarından İngiltere'den, Amerika'dan ve bulabileceği her yerden borç bulmak amacını taşımaktadır.

Büyük umutlarla göreve getirilen Mehmet Şimşek güya ikna edilmiş görüntüsü verilerek bu koltuğa oturtuldu. Fakat anlaşılan o ki, Mehmet Şimşek sadece borç aramak ve bulmak üzerine kurulu bir sığlığa sahiptir.

Türkiye bu borç krizinden ve döviz krizinden kurtulabilir mi? Elbette kurtulabilir.

70'li yıllarda Demirel döviz krizini ifade etmek için 70 sente muhtaç kaldık demişti.

Dikkat edilirse Demirel 70 kuruş demiyor 70 sent diyor.

70 sent ifadesi Türk siyasetinde döviz krizini anlatan bir simgeye dönüştü. Bugün dahi sentlere daha fazla muhtaç ve bağımlıyız.

Peki, döviz krizini çözmek için hemen yapılması gereken şeyler var mı?

Elbette atılacak çok önemli adımlar var.

1- Yolsuzluk ekonomisine........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play