2023 yılı geride kalırken TÜİK enflasyona ilişkin son rakamları da açıkladı.

TÜİK'e göre 2023 yılı enflasyonu %64,77 olarak gerçekleşti.

Enflasyon Araştırma Grubu kısaca ENAG ise daha gerçekçi bir yaklaşımla yıllık enflasyonun %127.21 olduğunu hesaplayarak kamuoyuyla paylaştı.

Memur maaş zamları, SSK ve Bağ-Kur emekli maaş zamları TÜİK'in hesabına göre güncellendiği için artış oranları da bu doğrultuda çok düşük kaldı.

Memur maaş zammı %49.25.

SSK ve Bağ-kur emekli maaş zammı ise %37,57'de kaldı.

Sadece akaryakıt fiyatları bile baz alınmış olursa hazirandan beri %100'e yakın bir artışla karşı karşıyayız.

Gıda fiyatları, konut fiyatları, kira fiyatları, faturalar ve geçim için gerekli olan sağlık, eğitim harcamaları da yine bu maaş zamlarının çok çok üzerinde gerçekleşti.

Herkesin aklındaki endişeyi dile getirmek gerekir.

Bu zamlar ve bu maaş artış oranları ile bu millet nasıl geçinecek?

Enflasyondan çok daha düşük maaş artış oranları düpedüz fakirlik ve sürünmek anlamına geliyor.

Bu tip durumlarda genellikle toplumsal tepkiler çok acı bir şekilde tezahür ediyor.

Yapılan araştırmalara göre geçim kaygıları aile içerisinde şiddete, geçimsizliğe ve nihayetinde boşanmalarla sonuçlanıyor.

Geçinemeyen çiftler çocukları olsa dahi bu faturayı adeta kendilerine keserek yuvalarını dağıtıyorlar.

Diğer taraftan aile birleşmeleri gündeme gelebiliyor.

Tek başına yaşayan yaşlılar, analar, babalar çocuklarının yanına yerleşiyor. Veya tam tersi geçinemeyen çiftler, aileler, anne - babalarının yanına taşınıyor.

Tek kira, tek mutfak ve tek fatura ödeyebilmek için bunu yapmaya mecbur kalıyorlar. Çünkü 5 asgari ücret yan yana geldiği zaman ancak yoksulluk sınırına yaklaşılabiliyor.

Diğer taraftan suç ekonomisi dediğimiz toplumsal mikrop bünyemizi sarıyor.

Ekonomik kriz; fakirin, sabit gelirlerinin, emeklinin ve ücretlinin sırtına yüklendiği için bu kesimler çocuklarını zapt edemiyor.

Çoluk çocuğunu evlendiremeyen babanın yaşadığı derin travma bununla kalmıyor ve ister istemez suç ekonomisinin hedefi haline geliyor.

Siyasette yolsuzluk, hırsızlık, adam kayırma, ihaleye fesat karıştırmak şeklinde gündeme gelen bu çirkin tablo daha alt kesimlerde adi hırsızlık, fuhuş, uyuşturucu kullanımı ve satıcılığı beraber kendini gösteriyor.

Ekonomik sıkıntıların zirveye çıktığı dönemlerde suçlarda da dünyanın her tarafında çok büyük artışların geldiği muhakkaktır.

Bunu önlemenin yolu insanımızın sınırlı ihtiyaçlarını karşılamaktan geçiyor.

Profesör Doktor Haydar Baş'a göre;

Hükümet senyoraj hakkını kullanarak bastığı parayı doğrudan bir gelirle vatandaşının cebine aracısız bir şekilde koyabiliyor.

Merkez Bankası herhangi bir aracı olmadan senyoraj gelirini doğrudan doğruya kullanarak vatandaşını destekleyebilir.

Yeri gelmişken hükümetin açıkladığı evlilik kredisine değinmek istiyorum.

Milli Ekonomi Modelin'den ve Profesör Doktor Haydar Baş'ın projelerinden aşırılmış olan evlilik kredisi hükümet tarafından 2023 seçim vaadi olarak açıklandı.

Buna göre bir gençlik bankası kurulacak ve 150.000 liralık kredi 2 yıl ödemesiz olmak üzere 48 ayda faizsiz geri ödeme ile tahsil edilecekti.

Seçimden bu yana 7 ay geçmesine rağmen hükümetin bu vaadi halen hayata geçirilemedi.

Böyle bir projenin hayata geçirilmesi için yeni bir banka kurmaya falan ihtiyaç yoktur.

Mevcut kamu bankaları aracılığıyla bu paralar çok rahatsızlıkla verilebilmektedir.

Fakat hükümet böyle bir kolaylık varken başka bir banka kurmayı tasarlamakla aslında sadece zaman kazanmaktadır.

Diğer taraftan evlilik kredisi için birçok şart öne sürülüyor.

Yaş şartı, gelir şartı gibi statüler aranıyor.

Örneğin daha önce boşanmış bir dul, maddi sıkıntılar içinde kıvransa dahi bu krediyi alamıyor.

Milli Ekonomi Modeli'nin evlilikle ilgili projeleri aşırılırsa böyle abuk subuk vaatler, abuk subuk söylevler ortaya çıkıyor maalesef.

Siz gelin iktidarın Milli Ekonomi Modeli'nin kopyalarını bir kenara koyun. Gerçeği varken, hakikisi varken sahtesine bulaşmayın derim.

QOSHE - Hakikisi varken sahtesine bulaşmayın - Cihat Tekin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hakikisi varken sahtesine bulaşmayın

20 17
04.01.2024

2023 yılı geride kalırken TÜİK enflasyona ilişkin son rakamları da açıkladı.

TÜİK'e göre 2023 yılı enflasyonu d,77 olarak gerçekleşti.

Enflasyon Araştırma Grubu kısaca ENAG ise daha gerçekçi bir yaklaşımla yıllık enflasyonun 7.21 olduğunu hesaplayarak kamuoyuyla paylaştı.

Memur maaş zamları, SSK ve Bağ-Kur emekli maaş zamları TÜİK'in hesabına göre güncellendiği için artış oranları da bu doğrultuda çok düşük kaldı.

Memur maaş zammı I.25.

SSK ve Bağ-kur emekli maaş zammı ise 7,57'de kaldı.

Sadece akaryakıt fiyatları bile baz alınmış olursa hazirandan beri 0'e yakın bir artışla karşı karşıyayız.

Gıda fiyatları, konut fiyatları, kira fiyatları, faturalar ve geçim için gerekli olan sağlık, eğitim harcamaları da yine bu maaş zamlarının çok çok üzerinde gerçekleşti.

Herkesin aklındaki endişeyi dile getirmek gerekir.

Bu zamlar ve bu maaş artış oranları ile bu millet nasıl geçinecek?

Enflasyondan çok daha düşük maaş artış oranları düpedüz fakirlik ve sürünmek anlamına geliyor.

Bu tip durumlarda genellikle toplumsal tepkiler çok acı bir şekilde tezahür ediyor.

Yapılan araştırmalara göre geçim kaygıları aile içerisinde şiddete, geçimsizliğe ve nihayetinde boşanmalarla sonuçlanıyor.

Geçinemeyen çiftler çocukları olsa dahi bu faturayı adeta kendilerine keserek........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play